Zincire vurulmuş kürek mahkûmuyken bile özgür olan bir ruh: Babanı
ara, babanı bul, babanı yok et! Bu yolları sen yapıyorsun adımlarınla;
rehberin, yoldaşın, umudun sadece cesaretin... Korkma! Dünyanın
bütün polisleri ve dünyanın bütün katilleri seni biliyorlar ama sen
korkma, ellerinden gelmeyecek sana dokunmak, bütün bu paslı demir
parmaklıklar onların dilleri.
Rehberin, yoldaşın, umudun senin yalnızlığındır...
Yalnızlık senin tabancan!
İstanbul'da kavgacı bir mahalle Madunköy. Milletin gitmeye korktuğu,
Neden armonik halleşmeler?
Çünkü ustaların kaleme getirip, ustaca işledikleri satırlar; müzikal bir
akış ve tınıyla yürür yüreklerimize. Kulaklarımız, satırlar arasında
dalaşıp duran tatlı bir armoniyle yıkanır. Okumaya durduğunuz her paragraf,
Merginin Segahkarı, İtrinin nevakarı, Dede Efendinin Ferahfeza ayinidir
sanki. Yazılarda müzikal bir yan olduğu gibi, dile gelen yaşanmışlık halleri
de armonik bir seyirle akar. Söyleşme, sevişme ve bilişmeler, akordu
yükselen bir tınıyla sürer gider.
Müzikal ha
Her yazıyı bir türkü beklesin elbet. Samimi söyleyişler, yürekten yakarışlar, sevinçler, hüzünler eşlik etsin yazılanlara. Yarenlik etsin nağmelerimiz, kaleme gelenlere. Her yazıyı bir türkü beklediği gibi, bizim olan her bucağı; dağlarımızı, ovalarımızı, çaylarımızı, derelerimizi, bağlarımızı, bostanlarımızı da türküler beklesin. Bekliyorlar bittabi. Türkülerin ulaşmadığı kuytuluk mu var? Hiç şüphesiz, yok. Nefesimizin değdiği her yere, armonimiz de ulaşıyor zaten.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.