Osmanlı'da Bilim ve Eğitim: Medreselerin Tarihi Serüveni...
Klasik dönemde (8. ve 16. asırlar) bilim kurumları nasıl şekillenmişti? Semerkand medresesi ilim dünyasına neler katmıştı? Osmanlı öncesinde Anadolu medreseleri ne durumdaydı? Osmanlı'da medrese geleneği nasıl ortaya çıktı? Fatih Külliyesi Medreseleri aslında ne değildi? Avrupa'daki üniversitelerle Osmanlı'daki medreseler arasındaki farklılıklar ve benzerlikler neydi? Eğitimde klasikten moderne geçiş nasıl sağlandı? Müslüman bilim adamlarının mode
Yozgatlı Müderris İhsan Efendi (1902-1961), eğitimini tamamladığı Kahire'de 35 yıldan fazla yaşamıştır. Bu sürede Osmanlı kültürü ve Türk edebiyatındaki yetkinliği sayesinde Türk kültürünün tanıtılması ve sevdirilmesinde önemli hizmetler ifa etmiştir. Bu arada Kahire'de çok sayıda genç insanın, aydın şahsiyetli din âlimi olarak yetişmesine vesile olmuştur. Öğrencileri aracılığıyla Türkiye'de din anlayışına ve dinî ilimlere yön vermiş; ilmî yetkinliği ve vakur şahsiyetiyle İslam dünyasının sevgi ve takdirini
Osmanlı bilim mirasında kayda değer bir şey olmadığı kanaatinin, birbirini besleyen önyargılardan ve cehaletten kaynaklandığını artık biliyoruz. Geçtiğimiz on yıllarda bu farkındalığın ortaya çıkmasında en büyük rol, şüphesiz, bir yandan orijinal kaynaklara eğilen bir yandan da onları derinlikli yorumlarıyla değerlendiren Ekmeleddinİhsanoğlu'nundur. Bu iki cilde yayılan çalışmalarda, sadece bilim tarihini değil en genel çerçevesiyle İslam medeniyeti tarihini ve Osmanlı tarih çalışmalarını dönüştüren bir ara
İslam dünyasının dünya siyaset sahnesindeki yerini tüm şeffaflığıyla gözler önüne seren bu eser, İslam ülkelerinin geçmişten bugüne değişen konumunu, içeriden bir bakışla okuyucularına sunuyor. Sürecin içinden biri olarak Ekmeleddin İhsanoğlu, İslam dünyasının geçmişinden çileler hatırlandığında aydınlatıcı olacak bir hikaye ile hem hafızaları tazeliyor hem de bir projeksiyon tutuyor.
İpşirliye, klasik medrese geleneğine uyarak, İpşirîzâde derim; biraderimiz hitabını da ilave ederiz. Arapça bilgisinin sağlamlığı ve Farsçasının yeterliliği nedeniyle Osmanlı Türkçesi metinlerini, bizim neslin içinde en rahat değerlendiren odur. İpşirîzâde az değil, ağırdan ağıra titizce çok şey yazan ve çok dolu konuşan bir tarih bilginidir. Hiç göstermediği heccav bir tarafı da vardır. Onunla konuşmak da onu okumak kadar keyiflidir ve insanın bilgi ve düşünce dünyasına kazandırır.
İlber ORTAYLI
Hayatı
Toplam 5 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.