Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 15 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
15 Temmuz darbe girişiminden sonra, toplumun her kesimini yakından ilgilendiren FETÖ ve bu örgüte yönelik operasyonlar, polisiye romanlara önemli bir kaynak teşkil edecek gibi duruyor. Türkiye'de bu malzemeden ilk yararlananlardan birisi de Cüneyt Ülsever oldu. Türkiye'de daha denenmemiş siyasi polisiye tarzında kaleme alan Ülsever, son romanında da 17/25 Aralık sürecinden bu yana yaşanan gelişmeleri bireyinin rolünüde yok saymadan ele alıyor. Cinayet Polisi Dedemin Evrak-ı Türkiye'de orta halli bir bireyin
Cüneyt Ülsever'i gazete sütunlarından ve televizyon ekranlarından tanıyoruz. Harvard Üniversitesi gibi ünlü bir eğitim kurumunda insan kaynakları konusunda doktora yapan ilk Türk. Çeşitli mali kurumlarda üst aşama yöneticilik yapıp sonunda gazetecilik ve yazarlıkta karar kılmış özgün düşünceleri olan bir aydın. Liberal bir aydın. Ancak soldan ve muhafazakâr kesimden devşirilen yandaş liberallerden değil. Hep doğru bildiklerini söylemeye çalışmış, gerekirse iktidarı karşısına almış ama inandıklarını yazmış;
Tükendi
Akademisyen, gazeteci ve roman yazarı Cüneyt Ülsever, 1999'dan başlayarak 2015 Haziranı'ndaki genel seçim sonuçlarına uzanıyor ve Türkiye'nin nabzını tutuyor. AKP'nin iktidar yılları Kürt meselesinden dış politikaya, Balyoz ve Ergenekon davalarından medya ve aydın sorununa, laiklikten muhafazakârlığa dek açılan yelpazede analiz ediliyor. Yazarın 1990'lı yılların sonlarından itibaren dile getirdiği çoğu öngörünün dikkat çekici biçimde doğrulandığı sosyo-politik koşulların kitabı Manzara-i Umumiye. Ülsever, T
Tükendi
Cüneyt Ülsever'den, 90'lı yılların Diyarbakırı'ndan İstanbul'a uzanan soluk soluğa bir roman... Efendi ve köle her an yer değiştirebilir. Efendi her an köleye, köle her an efendiye dönüşebilir. Her efendinin içinde bir köle, her kölenin içinde bir efendi uyur. Akıl ile tutku çatıştığında hangisi kazanır?
Tükendi
Türkiyenin tartışmalı bir döneminin ekseninde, sormaya-sorgulamaya davet eden bir polisiye Görünen her zaman gerçek değildir! Tüm Kayserinin Hacı diye tanıdığı Hayrullah Gesiliye, gecenin bir yarısı gelen telefonla kardeşi Faruk Gesilinin, Savunma Bakanı Ruknettin Çağlar ile metresi Sevil Ötüşkeni öldürmekten tutuklandığı bildirilir Hacı, kardeşini kurtarmak üzere Ankaraya doğru yol alırken, geçmişe doğru da bir yolculuğa çıkar Gazeteler olay hakkında siyasi cinayet, Yeşil sermaye Ankarada hesap veriyor
Tükendi
İstanbul polisi, çok zeki ve çok kurnaz, muhteşem oyun kurucu bir manyağın peşinde Cinayetler peş peşe geliyor Koskoca İstanbulu paranoya sarıyor Şehir, aklını kaybetmek üzere! Cüneyt Ülsever yine soluk soluğa okuyacağınız bir romana imza atıyor Yazar Hakkında 1951 yılında Ankarada doğdu. The John Hopkins ve Columbia üniversitelerinde yüksek lisans yaptı, Harvard Üniversitesinden doktora derecesi aldı. Gazeteci. Çeşitli kitaplarının yanı sıra Kara Dul, Hacı!, Topal Devrimci Cinayeti, Hisarüstü Cinay
Tükendi
İstanbulun sevabı çoktur. Ama bir o kadar da günahı vardır. Milyonlarca insanı o mahvetmiş, o yok etmiştir. Sevaplarının ödülünü kim verir bilinmez ama günahlarının cezasını adalet değil felek verir! Servet sahibiydi ama yoksuldu. Çok insana hükmetmişti ama yapayalnızdı. Vücudu Boğazda yaşardı ama ruhu gecekondularda dolaşırdı. Çok para kazanmıştı ama hayrını görmemişti. Hayırseverdi ama kötülüğü de çok sevmişti. Herkes önünde eğilmişti ama ardından da çok konuşulmuştu. Parası çoktu ama derdine çare
Tükendi
Azrail aynası İstanbulda her gece ama her gece can alır! İnsan tek yumurta ikizine baktığında aynaya baktığını sanır. Bir müddet sonra ayna mı gerçek, yoksa kardeşi mi, birbirine karışır. Kimi boy aynasına bakar, kimi dev aynasına, kimi Azrail aynasına... Azrail aynası her gece başka bir surete bürünür. Bazılarına önce boy aynası olur, sonra aniden dev aynası görüntüsü alır. Ama sonunda mutlaka aslına dönüşür. Çünkü işlevi hep aynıdır Azrail aynası İstanbulda her gece ama her gece can alır! Amerikad
Tükendi
AKPnin Yeni-Osmanlıcılık esaslı dış politikası gerçekçi midir? Bu dış politika ile ABDnin Büyük Ortadoğu Projesi arasında nasıl bir ilişki var? Komşularla sıfır sorun gerçekçi midir? Türkiyenin ekseni kayıyor mu? Kürt Açılımı neden Kuzey Irak Açılımıdır? Demokratik Özerklik ne anlama geliyor? Anadilde eğitim mi, anadil eğitimi mi? Gazeteci-yazar Cüneyt Ülsever, Türkiyenin bu en önemli meselelerini yalnızca incelemiyor, aynı zamanda tartışıyor, itiraz ediyor, tezler ortaya koyuyor, çözüm sunuyor ve uya
Tükendi
Aşk nedir? İnsan aynı anda iki kişiye âşık olabilir mi? İnsan tek eşli midir, yoksa çok eşli mi? Aşkın Kendisi Aşk, ortaokuldan beri çok sıkı arkadaş olan dört kadının, "gerçeğin ardındaki gerçeği" ararken bulmak istedikleri soruların yanıtlarını içeriyor. Kadınlar, tüm gece boyunca birbirlerine, saklı kalmış ve hiç kimseyle paylaşılmamış hikâyelerini anlatılırken, seyircinin de aşka bakış açısını değiştirirler. Aşkın Kendisi Aşk, gerek biçim, gerekse içerik açısından zekice kurgulanmış ve aş
Tükendi
"Cüneyt Ülsever gazete sütunlarından ve televizyon ekranlarından yakından tanıdığımız bir kişi. Harvard Üniversitesi gibi ünlü bir eğitim kurumunda doktorasını tamamladıktan sonra çeşitli mali kurumlarda üst aşama yöneticilik yapıp sonunda gazetecilik ve yazarlıkta karar kılmış özgün düşünceleri olan bir düşün adamı. Ülsever fikirlerini belirtmekte yalnız makaleleriyle yetinmiyor, kitaplarla da düşüncelerini belirtiyor. Bu bağlamda başka kitapları arasında yazdığı iki polisiye kurgulu yapıt "Hacı" ve "Topa
Tükendi
Topla Devrimci Cinayeti, bir cumhurbaşkanına, Turgut Özal`a düzenlenen suikastın öyküsü. Hala tartışılan Özal öldü mü, öldürüldü mü sorusu ekseninde dönen bir polisiye roman. Ancak bir roman da olsa, usta bir gazetecinin, Cüneyt Ülsever`in elinden çıktığı için belgeler, tanıklıklar ve derin bir araştırmadan yararlanıyor. Dolayısıyla da bir roman olmasının yanı sıra, düşündüren, bilgilendiren bir kitap Topal Devrimci Cinayeti. Cüneyt Ülsever`in yılların birikimine dayanan bu titizlikle yazılmış romanında, İ
XX. Yüzyılın İçi Boşaltılmış İnsanı: En Az Bir Kere Aşık Olmadan XXI. Yüzyıla Giremez! Bu kitap XXI. Yüzyılda İnsan Yönetimi adlı kitabın devamıdır. Birinci kitap daha teknik bir yaklaşımla insanı salt bir makine gibi görerek “gerekli malzemeler verildiğinde, doğru yatırım yapıldığında ‘ideal insan’ ortaya çıkar” tezini savunuyordu. Evet, üretimi esas almak için bu tür yaklaşımı benimsemek şart. Her işletme, her bir çalışan XXI. Yüzyılda İnsan Yönetimi’ndeki kurallara, önerilere dikkat etmek zorundadır.
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 15 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1