Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 9 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Aynaların giz dolu dünyalarına onları bir yaratış sürecinden geçirmeden nüfuz edilemez; şairin bunu başarabilmesi için yaratıcı gücünü ve düşüncesini aynalara yoğunlaştırarak, kendi rûh momentlerini (özlem, tutku, korku, sevinç, kuşku ve acı gibi) aynaların her ân değişen rûh durumlarıyla özdeşleştirerek, aynaların kimliğinde dışa vurmaya yönelmesi ve bunu yaparken gözlem gücünü kullanması gereklidir. Daha önce yayınlarımız arasında çıkan Kara Işıldak adlı şiir kitabıyla tanıdığımız Sedat Umranın Aynada Gü
Tükendi
Sedat Umran, hayatının elli yılından fazlasını şiire vermiş bir şair: "şiirimizde tek başına bir ekol". Almanca´dan yaptığı şiir çevirileriyle de tanınan Umran´ın Aynada Gün Doğumu, Altın Eşik, Sonsuzluk Atı, Akşamın Kaması başlıklı şiir kitaplarından ve şiir üzerine yazılarını bir araya getiren Şiirde Metafizik Gerçek isimli çalışmasından sonra, 1949 yılında çıkan ilk şiir kitabı İz Yayıncılık tarafından müstakil bir kitap olarak yeniden basılıyor. Meş´aleler, Behçet Necatigil´in deyişiyle "eşyanın metafiz
Tükendi
Sedat Umran bir simyacı gibi gündelik hayatın gözlemlerine konu olan fizik nesneleri özel bir ruhsal yoğunlaşmanın ışığı altında dönüştüren bir şair. Onun şiiri eşyaya yönelirken ötesini keşfetmeyi amaçlayan, fizikten metafiziğe sıçramak isteyen bir dil geliştiriyor. Böylece eşyayı iç bağlantılarıyla kavrayıp özüne inmeyi başarırken, şiirin bir duyarlık olmanın ötesinde bir bilgilenme olabileceğini de ortaya koyuyor. Poetik bilginin kendine özgü aydınlatıcı etkisi altında şeffaflaşan eşya şairin imgeleminde
Tükendi
R. M. Rilke, St. Georg, G. Heym, O. Leorke, G. Britting, K. Krolow vb. gibi çağdaş şairlerin en belirgin özelliği şiirlerinde insanın metafizik yahut mutlak benini günlük hayatın dışında ele almış ve okuyucudaki derin düşünce ve estetik algıya ilişkin sezgi imkanlarını uyandıran, kalıcı, klasik eserler yazmış olmalarıdır. Ünlü şair Sedat Umran yoğun duygu ve derin düşüncelerle dolu olan bu şiirleri aynı mısra sayısı, aynı kafiye düzeni, ritmi ve iç ahengini koruyarak, anlamlarından taviz vermeksizin, dilimi
Tükendi
Hüzün üreticisi! Çağın vurgununda Acının defter-i kebirini tutan. At oltanı okyanusuna sözcüğün. Hüzün: Sedat Umran. Rûhun ipliğiyle ördüğün kozanda, şiirsiz dünyadan şiiri emen. Sen ey dünyayı ağına taşıyan örümcek, sen ey eşyanın yorgun üfürükçüsü. Şiirin gücenik anarşisti. Sözcüğün doğusu Sedat. Kat kendini maddenin açlığına.Bak kan var rahlende. Oysa sen kanı boğup şiirin buhurdanıyla savurmuşsun.Metafizik. Tek umut o. Kesseler belki de damarlarından fışkıracak sözcükler. Ahmet İnam 2 Temmuz 1976 Seda
Tükendi
Şiir ile din işaret ettiği metafizik gerçek bakımından ortaklık gösterir. Metafizik gerçeğin kalıcılığı, içimizdeki tanrısal olanın sürekliliğiyle ilgilidir; içimizdeki gerçek ölümsüzdür, şiir de bu metafizik gerçeği eline geçirirse ölümsüz gerçeği eline geçirmiş olur. Ama insanın bir metafizik çevresinde şâir olabilmesi, yani büyük şâir olabilmesi yine de tabiatın iç itilimiyle mümkün olur; bu ölçütümüzü bütün şâirlerimize uygulayabiliriz. Metafizik alanlara yöneliş şâirin kendinden, Ben’inden acı çekmesiy
Tükendi
Takılıp kalmış bir noktada Gölgesini içine düşürerek; Leke sabrın gücüyle büyür Tek başına Uzanır güneşe dek, Arınır kirinden; Yürüyen ak lekeleri olur göğün, Mavi gök-uykusunun düş lekeleri.
Cumhuriyet Dönemi aşk şiirlerinden 123 adedini bir araya getiren bu kitap, diğer Antolojilere alınması gereken, ama gözden kaçmış bulunan yirmi kadar aşk şiirini de içermektedir. Ünlü şairlerin en güzel aşk şiirlerini kendi bakış açımıza göre seçerken, şiir sever okuyucuya bu bilinmeyen ama şiir kitaplarında saklı kalmış, ya da dergi sayfalarında unutulmuş ve estetik beğenimize oldukça cevap veren şiirleri de dahil etmeyi uygun bulduk. Bu 123 şiirlik aşk demetinin gözlerden ve gönüllerden silinmeyecek bir
Tükendi
Hep yere bakan, kendi "ben"inin dışına çıkmayan, şiirle yaşamını, yaşamıyla şiirini yoğurarak düş ülkelerinden izlenimler getiren, gördüğü gerçekleri değil, düşlediği imgeleri gerçek sayan bir ozandır Sedat Umran ... Eskiden olduğu gibi bugün de çevresinde gördüğü cansız nesneleri konuşturmayı, onları kendi içevreninde dolaştırmayı sever ... Şiire adanmış bir yaşam, şiirin büyülü kanatları üstünde uzayıp dolaşmayı seven bir "sanat anlayışı". Ancak Sedat Umran hep kendi kalıyor, şiirinin neresine baksanız, o
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 9 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1