Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 29 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Yoğun siyasi hayatı boyunca beş kez başbakanlık yapmış olan Bülent Ecevit, aynı zamanda şair, yazar ve çevirmendi. Hint ve Doğu felsefesiyle ilgilenen, Sanskrit ve Bengal dilleriyle ilgili çalışmalar yapan Ecevit’in yolu, yapıtlarında yoksulların dertlerini paylaşan ve evrensel insani değerleri savunan Tagore’la kesişecekti elbette. Gitanjali 1941’de, şairin bir diğer yapıtı Avare Kuşlar ise 1943’te onun çevirisiyle Türkçede yayımlandı. Gitanjali ’yi bizzat İngilizceye çeviren Tagore, şiirini yine kendi sö
Dünya edebiyatının büyük ismi Tagore, şiir, oyun, deneme, roman ve öykülerinin yanı sıra özellikle doğa, sevgi ve çocukluk üzerine yazdığı şarkı sözleriyle de tanınmaktadır. 1913’de Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan Tagore (Nobel Ödülü verilen ilk Asyalıdır), Bengal edebiyatı ile müziğinin biçimlenmesine büyük katkıda bulunmuştur. Öyle ki, Hindistan ile Bangladeş’in ulusal marşlarının sözleri bile onun kaleminden çıkmıştır. Edebiyat yaşamına on altı yaşındayken yazdığı öykülerle başlayan Tagore, Bengal dilind
Tükendi
Yapıtlarını Bengal dilinde vermiş Hintli şair, yazar, besteci, ressam ve mistik Hindistan’ın önde gelen yaratıcı sanatçılarıdan biri olmuş, Hint kültürünün Batı’ya, Batı edebiyatının da Hindistan’a tanıtılmasında önemli bir rol oynamış, 1913’te Nobel Edebiyat Ödülü‘nü kazanmıştır. Tagore için doğa ve sevgi, ilk yaratıcı sevincin ifadesiydi. Sonsuz ve sınırsız olan bu sevinci doğada, sevgide ve yaşamda arıyordu o.
Tükendi
Şiirlerinden yaptığı çevirilerin İngilizcede ilk kez yayımlanışının (Gitanjali, 1912) ardından bir edebiyat fenomeni haline gelerek 1913’te Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan Rabindranath Tagore, bunu izleyen dönemde önde gelen Avrupalı, Rus ve Latin edebiyatçılar tarafından çeşitli dillere çevrildi ve geniş bir okur kitlesine ulaştı. Şiirin yanısıra edebiyatın hemen her türünde yapıt veren Tagore, Avrupa, Amerika ve Asya’da yaptığı geziler sayesinde önemli entelektüel dostluklar kurdu, konferanslar verdi, böylec
1912 yılında ressam arkadaşı William Rothenstein’in davetiyle Büyük Britanya’ya doğru yola çıkan Rabindranath Tagore, uzun gemi yolculuğunu fırsat bilerek ilk defa kendi şiirlerinden İngilizceye çeviriler yapmaya girişir. Bengalli bir şairin, bir yandan modern Hindistan’ın en büyük şairine, diğer yandan bir Hint-İngiliz şairine dönüşerek dünya edebiyatının önde gelen isimleri arasında yerini almasının hikâyesi böylece başlar. Şiirler Britanya’da önce William Butler Yeats ve Ezra Pound’a, sonra da onlar arac
Kadim Hint bilgeliğini, kültürel ve manevi mirasını modern dönemde belki de en iyi Tagore temsil eder. Tagore, Hint düşüncesine ve özellikle Upanishadlar'a dayalı mistik ve manevi anlayışı benimsemiş, diğer tüm kastlara, inançlara ve dinlere açık reform hareketinin de önderlerinden biri olmuştur. Sadece Hint düşüncesi ve maneviyatının değil, Buddhizm, İslâm ve Hıristiyanlığın özünde olduğuna inandığı sevgi, birlik vb. düşüncelerinin işlendiği, Doğu ile Batı'nın, geleneksel ile modern bilgilerin kaynaştırılm
Modern Hint edebiyatının uluslararası alandaki ilk büyük imzalarından Rabindranath Tagore. Başta William Butler Yeats olmak üzere çağının önemli yazar ve şairleri tarafından takip edilmiş, 1913’te Nobel Edebiyat Ödülü’ne değer görüldüğünde bu ödülü kazanan ilk Asyalı yazar olmuştu. Yüz binlerce dizeye imza atan, üç binin üzerinde şarkı besteleyen, ömrünün son yıllarında Avrupa ve Amerika’da resim sergileri açan çok yönlü bir sanatçıydı. Tagore, eğitimci kimliğinin yanında Hindistan’ın sosyal ve politik tari
Hindistan'da kastlar arasındaki keskin farklar toplumsal yapının içine öyle bir işlemiştir ki bu fark semtlerdeki evlerin durumlarından rengine, soy ağacı oluşturmadan eş seçimine kadar kural koyucu bir sistem hâline gelmiştir. Böyle bir sistemin getirdiği ayrışmalar, toplumsal birliği bozmanın yanı sıra halkı ortak unsurlardan uzaklaştırmış, birbirinden bağımsız alt kültürler meydana getirmiştir. Hindistan'ın değişen yüzünü temsilen felsefi didaktik öğretileri ile kitaba adını veren Gora, işgal altında
Tükendi
"Yüzyıllardır şiirlerimi okuyan okuyucu, kimsin sen? Sana baharın hazinesinden yalnızca bir çiçek, ötedeki bulutlardan bir tanecik altın çizgi bile gönderemedim. Kapılarını aç ve dışarıya bak. Çiçeklenen bahçenden yüzyıllar öncesinin yok olmuş rayihalı hâtıralarını topla. Kalbinin neşesinde, bir bahar sabahı çalan hayat neşesini, yüzyılların içinden sana yolladığı mesut sesi duyabilirsin." Elinizdeki bu kitap, Hint edebiyatının büyük ustası Tagor'un unutulmazları arasında yer almaktadır. Eserlerinde se
Tükendi
İlk geçlik heyecanlarıyla okunan kitapların etkisini, o ilk okumanın verdiği benzersiz hazzı unutmak mümkün mü? İletişim ve bilgi edinme imkanlarının son hızla arttığı bir çağda, gençlerimizi ve çocuklarımızı kitapların dünyasıyla buluşturmak eskisi kadar kolay olmasa gerek. Bu anlamda, Milli Eğitim Bakanlığının ilköğretim ve ortaöğretime yönelik 100 Temel Eser seçimi; öğrencilere, velilere ve öğretmenlere, kısacası kültür dünyamıza katkıda bulunacak herkese yararlı olacakniteliktedir.
Tükendi
Manevi insan, eksiksiz insan, neredeyse hiç farkında olmadan yerini siyasi ve ticari insana, yani sınırlı amaca sahip insana git gide daha fazla terkedince, bu tarih belli bir safhaya ulaştı. Bilimdeki harika ilerlemenin de yardımıyla bu süreç, muazzam bir pay ve güç kazanarak insanın manevi dengesini altüst etti ve ruhsuz örgütlenmenin gölgesiyle insanın insani yönünü perdeledi. Onun demirden pençesini hayatımızın kökünde hissettik; insanlık uğruna kalkıp herkesi uyarmalı, milliyetçiliğin günümüz insan dün
Tükendi
Yoğun siyasi hayatı boyunca beş kez başbakanlık yapmış olan Bülent Ecevit, aynı zamanda şair, yazar ve çevirmendi. Hint ve Doğu felsefesiyle ilgilenen, Sanskrit ve Bengal dilleriyle ilgili çalışmalar yapan Ecevit'in yolu, yapıtlarında yoksulların dertlerini paylaşan ve evrensel insani değerleri savunan Tagore'la kesişecekti elbette. Gitanjali 1941'de, şairin bir diğer yapıtı Avare Kuşlar ise 1943'te onun çevirisiyle Türkçede yayımlandı. Gitanjali'yi bizzat İngilizceye çeviren Tagore, şiirini yine kendi sözc
"Onun bir dizesi dünyanın bütün dertlerini unutturuyor insana." W. B. Yeats Asya kıtasından ilk kez Nobel Ödülü alan Rabindranath Tagore, bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de geniş okur kesimlerince sevildi. Hayatı da, yapıtları da sevgiyle örülmüş bu sanatçının dünyasının anahtar sözcüğü "sevgi"dir. Elinizdeki kitapta Ülkü Tamer'in çevirisiyle, bu büyük ozanın şiirlerinden, öykülerinden ve mektuplarından örnekler okuyarak büyülü dünyasını tanıma fırsatı bulacaksınız.
Tükendi
Dostum; kalbinin sırrını kendine saklama, Anlat bana!.. Usulca ve bana yalnızca. Nazlı nazlı gülümserken fısıldayıver kulağıma usulca. İnan ki kulaklarım değil; yüreğim duyacaktır bu sesi. Bak gece ıssız, evse sessiz. Ve kuş yuvalarında yalnızca uykular kanat çırpıyor. Anlat!.. Kararsız gözyaşlarınla; ürkek gülümsemelerinle. Anlat!.. Tatlı utancınla; pas tutan acılarınla; Anlat bana!.. Kalbinin sırrını bana anlat. Anlat.
Tükendi
Rabindranath Tagore geleneksel Hint şiirinin son temsilcilerinden biridir. Hint ve Batı kültürünü kaynaştırmak için yaptığı çalışmalar ve seyahatlerle biliniyor. Rabindrasangit olarak bilinen hint müziği kalıplarında bir vokal müzik üslubu geliştirmiş ve Hindistan milli marşının sözlerini yazmıştır. 1913'de Gora adlı romanı ile nobel edebiyat ödülünü alan ana dili Bengalce olan ancak eserlerinin çoğunu İngilizce yazan şair yazar ressamdır. 1915'te Rabindranath Tagore'a İngiltere tarafından Sir unvanı verild
Tükendi
Hindistan'ın en ünlü ve sevilen yazarı olan, bir anlamda "Hint kültürünün büyükelçisi" olarak anılan Tagore, yazdığı şiir, oyun, deneme, roman ve öykülerin yanı sıra özellikle doğa, sevgi ve çocukluk üzerine yazdığı şarkı sözleriyle de tanınmaktadır. "Nobel Ödülü verilen ilk Asyalı" olarak 1913'de Nobel Edebiyat Ödülü'nü alan Tagore, Bengal edebiyatı ile müziğinin biçimlenmesine büyük katkıda bulunmuştur. Öyle ki, Hindistan ile Bangladeş'in ulusal marşlarının sözleri bile onun kaleminden çıkmıştır. Edebiya
Tükendi
sessiz düşüncelerimin gölgeleri içinde yalnız başıma oturarak senin adını çağırmak istiyorum. ismini dudaklarımı kıpırdatmadan içimden söylemek istiyorum. çünkü ben anne diyebildiğinden memnun, yüz defa annesini çağıran bir çocuk gibiyim.
Tükendi
eğer ben, senin bebeğin değil de, sadece küçük bir köpek yavrusu olsaydım, senin tabağından yemeye kalkışsaydım, bana hayır! der miydin anneciğim? defol seni yaramaz köpek! diyerek beni kovar mıydın?.. öyle ise git anne! beni çağırdığın zaman asla yanına gelmeyecek, bir daha elinden yemek yemeyeceğim. eğer senin bebeğin değil de sadece küçük bir yeşil papağan olsaydım anneciğim kaçıp giderim korkusuyla beni zincirlerle bağlar mıydın? bana parmağını sallar ve: ne de nankör kuş imiş bu!.. gece gündüz zincirin
Tükendi
eserde yer alan hikayeler: acıkan taşlar, zafer, vaktiyle bir hükümdar vardı, yuvaya dönüş, bebek efendimiz, iskambiller krallığı, abid kadın, görmeyen gözler, nayanjore babuları, ölü mü? diri mi? taç giydirip seni kral ilan ediyoruz, feragat, kabulivallah
Tükendi
Bu dünyanın bayramına beni de çağırdılar, ve böylece kutsandı yaşamım. Gözlerim gördü ve kulaklarım işitti. Bu şenlikte bana düşen sazımı çalmaktı, ve ben de elimden gelenin en iyisini yaptım. Şimdi, soruyorum, zaman gelmiş midir artık içeri girebilmem, yüzünü görebilmem ve sana sessiz selamımı sunabilmem için? Onun bir dizesi dünyanın bütün dertlerini unutturuyor bana William Butler Yeats Asya kıtasından ilk kez Nobel Ödülü alan Rabindranath Tagore 30lu ve 40lı yıllarda tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 29 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1