Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 12 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Cumhuriyet ve Antropoloji Tanzimat sonrası yüz yılı kapsayan bir bilim tarihi. 1930'lu yıllarda gerçekleştirilen bilimsel ve kültürel devrimin geri planında yer alan birikime odaklanıyor. Tarihçilerce "katastrofik" ve "karanlık" bir evre diye nitelenen iki dünya savaşı arası dönem, Türkiye'nin kendi "yeni insan"ını inşa ettiği yıllar oldu. Çağdaş bilim ve eğitim anlayışının temelleri uluslaşmanın ilk evrelerine özgü romantik özlemlerle 1930'lu yıllarda atıldı. Harf devrimi ertesi 1928-1938 evresi bilim anl
Hürriyet ve istiklâl benim karakterimdir. Ben yaşayabilmek için mutlaka müstakil bir milletin evlâdı kalmalıyım. Bu sebeple millî istiklâl bence bir hayat meselesidir. Millet ve memleketin menâfii [menfaatleri] icab ettirdiği takdirde beşeriyeti teşkil eden milletlerden her biriyle medeniyet muktezâsından [gereklerinden] olan dostluk ve siyaset münasebâtını büyük bir hassasiyetle takdir ederim. Ancak benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin de bu arzusundan sarf-ı nazar edinceye kadar bîaman
Cihan Harbi ertesi Cumhuriyet Türkiyesi Batı'ya yönelmiş, "yeni hayat" özlemiyle yaşam tarzında köklü dönüşümlere gitmişti. Reform kaygıları, seküler yaşam özlemi, Osmanlı kültür kodlarının sorgulanışı, nesiller arası uyumsuzluklar yoksul ülkenin insanlarını her geçen gün çözümsüzlüğe yöneltmişti. Türkiye, 1930'lu yıllarda "ideal"lerle donatılmış kendi "yeni insan"ına ulaşıncaya kadar, giriştiği inkılaplarla toplumsal travmayı birlikte yaşayacaktı. Türkiye'de Yeni Hayat çağdaş yaşam özleminin toplumsal
Tükendi
Darwinden Dersime: İki dünya savaşı arası karanlık çağın tarihsel gerçeklerini, dönemin özgünlüğünü göz ardı etmeksizin, Cumhuriyet kadrolarının ve Atatürkün düşünce dünyasına ışık tutmayı amaçlayan bir çalışma. Darwinden Dersime: Cumhuriyet ve Antropoloji, Atatürkün yaşamının son yirmi yılına odaklanan, entelektüel Atatürkü, 30lu yıllarda gerçekleştirdiği bilimsel ve kültürel devrimi yorumlamaya yönelik bir çalışma. İki dünya savaşı arası karanlık çağın tarihsel gerçeklerini, dönemin özgünlüğünü göz ard
Tükendi
Prof. Zafer Toprak klasikleşmiş çalışması Türkiyede Millî İktisatın genişletilmiş ve gözden geçirilmiş baskısı Türkiyede Milli İktisat 1908-1918, Osmanlı İmparatorluğunun çözüldüğü, Balkan Savaşları ve Cihan Harbinin farklı iktisadi ve toplumsal örgütlenme biçimleri dayattığı, İttihat ve Terakkinin yönetimindeki kritik bir dönemin ayrıntılı ve kapsamlı bir incelemesini sunuyor. Tanzimatla birlikte gündeme gelen iktisadî liberalizmin, kapitülasyonların çözümsüzlüğü ardından savaş koşulları ve güçlenen Tür
Tükendi
1908 Devrimi'yle iktidara gelen İttihat ve Terakki'nin 10 yıllık iktidarı iki evreden oluşur. 1913'e kadar çoğulcu denilebilecek parlamenter bir dönemde İttihat ve Terakki geri planda kaldı. Kabineleri denetledi; zaman zaman kabineye nazır soktu, beğenmediği kabineyi düşürdü. Sait Paşa'nın istifasından sonra kısa bir süre muhalefette kalan İttihat ve Terakki, Babıâli Baskını'nın ardından fiilen iktidar oldu. Bundan böyle Osmanlı Devleti İttihatçı kadrolardan sorulur oldu. Başlangıçta Maliye Nazırı Cavit Be
Tükendi
2011 yılında konuya duyarlı ve ilgili çalısan bir grup akademisyenle ?Tarih Nasıl Yazılır?" adlı editoryal kitabımızı yayınlamıştık. Çalısma önemli bir bosluğun giderilmesine katkı sağlamış olmalı ki kısa zamanda 6. baskısını yaptı. Bu sinerji ve Prof. Dr. Levent Yılmaz'ın daveti ile 2013'te Bilgi Üniversitesinde Türkiye'de Tarihyazımı Çalıştayını düzenledik. Her biri ayrı bir temaya odaklı olmak üzere ikincisini Prof. Dr. Süleyman Seydi'nin ev sahipliğinde 2014'te Isparta Üniversitesinde, üçüncüsünü ise Pr
Tükendi
1908 Jön Türk Devrimi'yle birlikte özgürlükten eşitliğe, uluslaşmadan laikliğe, gündemdeki tüm temel dönüşümler bir anlamda kadına odaklanmıştı. Geçmişte kadın "aile"nin bir parçasıydı; ayrı bir kimliği yoktu. Oysa Meşrutiyet söylemiyle kadın bireyselleşiyor, bedenini algılıyor, kendine özgü kimlik kazanıyordu. Cihan Harbi, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de kadını daha bir görünür kıldı. Yoksulluk ile özgürlük atbaşı gitti. Mütareke'yle birlikte geçmişin hiyerarşik yapıları kısmen çöktü; özel yaşam alan
Tükendi
Halkçılık Osmanlı düşün dünyasına II. Meşrutiyet yıllarında girdi. Yusuf Akçura, Ahmed Ağaoğlu gibi Müslüman aydınlar, Rus fikir ortamını Osmanlı topraklarına taşıdılar. Rus Narodnik hareketinden etkilenen bu düşünürler Halka Doğru gitmeyi, halkı bilinçlendirmeyi ve onların geleneksel değerlerine sahip çıkmayı amaçladılar. Ancak Cihan Harbi ile birlikte, halkçılık farklı bir ideolojik yörüngeye girdi. Ziya Gökalpın öncülüğünde solidarizmle harmanlanarak devletin resmi ideolojisine dönüştü. Halk Fırkası d
Tükendi
Tevfik Fikret bir saray yanlısı mıydı, yoksa bir devrimci mi? Toplumun mu yanındaydı, bireyin mi? Şairliği mi daha güçlüydü, ressamlığı mı? Aşiyan´da sakin bir hayatı mı tercih ediyordu, daima mücadele içinde geçecek bir hayatı mı? Şairliğinden politik kimliğine kadar pek çok konuda sorulabilecek bu ve benzeri sorulara bir çırpıda yanıt verip bizi rahatlatacak bir şair değil Fikret. Tam tersine, yaşamı boyunca sürdürdüğü mücadelesine ve dahası, inişlerine çıkışlarına okurunu da dahil etmeye çalışan bir y
Tükendi
Türkiye Tarihi`nin amacını şöyle açıklamaktadır: "... Türkiye`de okullarda ve üniversitelerde okutulan tarih genellikle yüzeysel bir tarihtir. Okullarda öğrenciler için tarih en çekilmez, ezbere dayalı, anlamsız ders durumundadır. Üniversite tarih bölümlerinin puanları, yani tarihçiliğe rağbet, çok düşüktür. Tarih, birçoklarımızın gözünde gerçeğin araştırılacağı, heyecan verici bir bilim dalı değil, kabul edilmiş belirli ideolojik ya da siyasal tutumları destekleyecek kanıtların derleneceği bir alandan ibar
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 12 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1