“Ümidim, artık okulda okumayanların, hiç okul okumamış olanların, keza üniversite sırasında benim neslimden çoğu kişinin çektiği dertleri çekenlerin ‘zevk alarak ve yararlanarak’ okuyabilecekleri bir ders kitabı ortaya koymak.” Okumanın Alfabesi’nin girişinde bunları söyleyen Ezra Pound, ders kitabı olarak tanımladığı bu metinde şiire odaklanıyor. Dilin, edebiyatın ve şiirin “ne” olduğu sorusuyla başlayıp bir dizi “nasıl” sorusuyla devam ediyor: Şiire nasıl yaklaşılır? Şiir nasıl yorumlanır? İyi şiir nasıl
Pound genel prensipleri tekrar ele alıyor, yeterince dikkat çekmemiş yazarları ve edebiyatları
tekrar tedavüle sokuyor veya yeni yazarların yetkinliğinin reklamını yapıyor olsa da esas gaye
temelde aynıdır: Günümüz edebiyatını tazelemek, canlandırmak ve “yeniden yapmak”tır. - T. S.
Eliot
Tamamdır. Yaptım işte. Söyleyeceklerim bu kadar. - Ezra Pound
Pound’un iyi edebiyatın, iyi şiirin, iyi eleştirinin ve iyi çevirinin doğasına dair keskin sözler
söylediği, klasikten moderne Batı edebiyatlarını biraz ki
“Bu küçük kitapta niyetim, olabildiğince çok noktada ne düşündüğümü söylemek. Bu da, çok az kişinin söylemeyi göze alabileceği birtakım sözler söyleyeceğim anlamına geliyor.” Modernist şiirin kurucu isimlerinden Ezra Pound’un kültür ve uygarlık kavramlarını merkeze aldığı deneme ve eleştirilerini içeren bu kitap, Pound’un şiir evrenini anlamak için yol gösterici bir harita sunuyor. Pound bu metinde, kültürü ve ilişkili olduğu bütün alanları kapsayan aforizmalarla bezeli bir yorum denemesinde bulunuyor. Kült
Hugh Selwyn Mauberley bir sahne-kitaptır. Pound bu sahnede, 1910'lar
boyunca yaşadığı Londra'da sanat ve edebiyat dünyasından geçişini anlatır; modern İngiliz
edebiyatının birçok ismine rol verdiği gibi, antik Yunan muhayyilesini özgün bir dekor olarak
kullanır. Aslında bu sahnede şair, çağını yargılar. 1910'lu yıllarda, yıkımın zirvesinde, çıkar ve
iktidar uğruna bütün değerleri harcayan Batı dünyasını tutup kendisiyle yüzleştirir. Hayatı,
güzelliği, anlamı çiğneyip geçen savaşa karşı şiirin kadim bilgeliğ
"Lustra bir anafor-kitaptır. Pound'un 1913-16 yılları arasında Londra'da yazdığı bu şiirler imgeyle siyaseti, lirizmle konuşmayı, nükteyle hicvi, trubadur şarkılarıyla kübizmi, farklı kültür ve tarihleri birbirine katar, karıştırır; ancak bu anafora tek bir renk veya katman hakim olmadığı gibi, okuyanı dibine çekip boğmak yerine kendi döngüsüne katılmaya davet eder. Bu girdap modern şiirin kurucu kaynaklarından biridir."
Cathay, dünyaca ünlü şair Ezra Pound'un kadim Çin şiirinden yaptığı çevirilerden oluşuyor. Bu özel seçkiyi Türkçeye çevirense İkinci Yeni'nin en önemli isimlerinden Ülkü Tamer. Böylece kadim Çin şiiri, iki büyük ustanın emeğiyle Türk okuruna sunuluyor.
Pound, ağırlıklı olarak 1915-1962 yılları arasında kaleme
aldığı, 116 bölümden oluşan Kantolar'ı dünya kültürüne
ait kolajlardan oluşan görkemli bir epik olarak
kurgulamıştı. Bu dev şiir tamamlanamamış olmasına ve
şairin, özellikle İkinci Dünya Savaşı sırasındaki tartışmalı
politik tutumuna ve kullandığı deneysel tekniğe rağmen
modernist şiirin yapıtaşlarından biri olarak kabul edilir.
Metindeki ani geçişler, kopukluklar, tarih, siyaset, ekonomi
ve coğrafyaya yapılan sayısız gönderme, tarih kitaplarından ve
Ezra Pound'un
İmgeciliğin manifestosunu açıkladığı üç maddesinden ikincisi şöyleydi:
Sunuşa katkısı olmayan tek bir sözcüğün bile kullanılmaması.
Cathay'i
başka bir ustanın, Ülkü Tamer'in çevirisiyle
ve tek sözcükle sunuyor Jaguar Kitap:
Başyapıt.
Toplam 8 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.