Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 15 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
İman, akıl, aşk üçlüsü üzerinden din felsefesi yapma ve din felsefesinin temel konularını tartışma amacı taşıyan bir teolog ya da filozof, ne imanı kalpten çalabilir, ne aklı baştan alabilir, ne de aşkı gönülden silebilir. Dahası, din felsefesi disiplini sınırları içinde varoluşsal inanç sorunlarına çözüm üretmenin peşine düşen bir teolog ya da filozof, bu işi yürütürken, ne kalpte iman ile atışabilir, ne başta akıl ile çatışabilir, ne de gönülde aşk ile dalaşabilir. Dil öğren, din felsefesi konuş İman, a
Din felsefesinin; yakin, delil, fayda ışığında varoluşsal inanç sorunlarını tartışırken, bu süreçte aldığı yolu derinleştirmesi, yüklendiği rolü etkinleştirmesi, seslendirdiği kali açık etmesi, takındığı hali temsil etmesi, sahip olduğu dili örnek biçimde kullanması, beslendiği gölü kendine yakın tutması, akıp gittiği seli iyi deneyimlemesi, tattığı balı yakından tattırması ve kokusunu aldığı gülü gerektiği ölçüde herkese koklatması gerekir.
Din felsefesi yapan bir teolog ya da filozof, dinsel olanın özüne inerken, elde ettiği teolojik verilere ve felsefi sonuçlara gereken önem ve değeri vermek durumundadır. Dahası, teolojik verilere ve felsefi sonuçlara verilen önem ve değer, araştırmacının zihinsel becerisinin, rasyonel çözümlemesinin ve bilimsel deneyiminin de devreye sokulmasıyla, konunun daha güçlü bir biçimde tartışılmasına büyük katkı sağlar. Okuyucu, bu eserde, din felsefesinin kimi iç dinamikler ve dış dinamiklerle bağlantılı bir öz
Özlenilen düzeyde din felsefesi yapabilme, büyük ölçüde, din felsefesine gönül verme gerçeğinin yaygın bir bilinçlenme doğrultusunda ilerlemesine bağlıdır. Bu anlamda, işlevsel bir din felsefesi modeli, ne iyimserlik düzeyi yüksek bir gönlü kırabilir, ne sorunları derinlemesine tartışan bir aklı göz ardı edebilir, ne yönlendirici etkisi büyük olan felsefi düşünceyi daraltabilir, ne de insan yaşamına esenlik getiren teolojik veriye kayıtsız kalabilir. Okuyucu bu eserde, bir yandan genelde din felsefesine yö
Günümüzde öne çıkan ve örnek alınan din felsefesi modellerinin ancak düşünce ve tartışılabilir konu üreterek teoloji, felsefe ve bilim alanında işlevsel olabildikleri görülmektedir. Bu nedenle, geleneksel kültürümüz içten ne kadar zengin olursa olsun, bugün düşünce ve tartışılabilir konu üretmeksizin, din felsefesinde belli bir aşamayı yakalama ve özgün anlamda din felsefesi yapma olanağından söz edilemez. Okuyucu, bu eserde, bütüncül ve eleştirel din felsefesi modeli ışığında, din ve bilgi, din ve sevgi,
Bir yandan bütüncül ve eleştirel din felsefesi sınırları içinde tartışılacak mevcut ve olası sorunların nasıl işlenmesi gerektiği yönünde bir bilinç oluşturma amacının güdüldüğü, öte yandan, sözü edilen modelin kendi doğal yapısının korunması gerektiği doğrultusunda bir düşünce derinliğine işaret edildiği hususları bu çalışmanın sınırları içinde rahatlıkla görülebilir. Okuyucu, bu eserde dile getirilen düşüncelerden hareketle, eğer din felsefesi anlayışımızın geleceği için köklü bir değişim ve iyileştirme
Doğrusu, din felsefesine yönelik konu üzerine yazmada, sorun ortaya koymada ve çözüm üretmede, Batılı kaynakları kullanmaya ek olarak, kendi kültürümüz içindeki temel klasik ve çağdaş eserlerden de derinlemesine yararlanılmalıdır. Nitekim klasik ve çağdaş eserlerimiz, kendimize özgü din felsefesi oluşturmak için, uygun veriler sunmaktadır. Bu demektir ki, yeni başlayan ve gelecekte din felsefesi yapma arzusunda olan adaylar için metodik, güçlü, çözümleyici, dinamik ve yaratıcı temelli bir din felsefesi oluş
Düşünce tarihine bakıldığında din felsefesi yapmanın farklı dinamiklerinden söz edilebilir. Bunlardan biri de, kuşkusuz, bir örneğini Mevlanada gördüğümüz aşk dinamiğidir. Okuyucu, bu eserde, rubaileri ışığında, bir yandan Mevlana2nın aşka atıfla din felsefesi yapışındaki özgünlüğü, öte yandan yine aşkı öne çıkararak dini ve felsefi sorun ve çözümlerine kazandırdığı estetik boyutu fizik ve metafizik bağlamlar içinde yakalama olanağı bulacaktır.
Din ve felsefe içerikli egzistansiyal konu ve sorunlar bağlamında ortaya konulan çıkarımlarda tek doğru budur demek, Hayyam için, olanaksız görünmektedir. Okuyucu bu eserde, anılan konu ve sorunlara yönelik Hayyam'ın rubailer aracılığıyla öne sürdüğü düşüncelerinin nereden bakılırsa bakılsın farklı derinlikler içerdiğini çok rahat bir biçimde anlama olanağı bulacaktır. Dahası; okuyucu, bir yandan Hayyam'ın rubailer aracılığıyla ortaya koyduğu düşüncelerinin metotsuz anlaşılamayacağı, öte yandan kimi egzista
Tarihsel gelişimi dikkate alındığında, nitelikli Tanrı´nın varlığıyla evrende yer alan kötülüklerin birlikte düşünülmesinin bir sonucu olarak ortaya çıkan kötülük problemi çağdaş felsefe geleneğinde bir gerçek olarak kabul edilmiştir. Bu durumda bilgi güç ve iyiliği sonsuz kötülük etmekten yüce olduğu düşünülen bir Tanrı´nın yaşadığımız evrendeki kötülüklere izin vermesi, kuşkusuz açıklık kazandırılması gereken bir husustur. Okuyucu bu eserde; Tanrı-kötülük ilişkisinin neden olduğu güçlük ve itirazların te
Ben ne benim ne oyum-öyleyse ben kimim, o olan o kim-ey o, sen, benim de-ey o olan ben, sen olsun-hayır, ben, ben olan oyum-o, o olan o değil-eğer o, onunla onun için gözümüzün gördüğü o olsaydı, bizim dışımızda olan olmazdı-ben ve o, o ve o-bizimle bizim için bizde olan kim-onunla onun için onda olan kim gibidir.
Aşk yaratılış, kendi olma gibi dinsel ve felsefi içerikli konuların taşıdığı ontolojik konum ve epistemolojik değerin, adı geçen konuların birbirleriyle olan ilişkilerinin ortaya çıkardığı sorunların, daha da önemlisi her eylemiyle bir şekilde kendi olarak sürekli olmanın kavgasını veren insanın özündeki egzistansiyel gereksinimlerine cevap veren olabilirliklerin, önce Tanrı´ya sonra aşka referansla açıklığa kavuşturulması önemli bir çabadır. Okuyucu, bu eserde, Yunus´un ilgili üç konu bağlamında bireyse
Tükendi
İnsanın üzerinde düşündüğü egzistansiyel değer taşıyan ilk ve önemli konulardan biri de ölümden sonra hayat problemidir. Temelde sorgulayan ve merak eden doğasının bir gereği olarak insan, ´insan ölünce ne olur?´ sorusu üzerinde yoğunlaşan pek çok eskatolojik sorudan ne ödün vermiş, ne de geri durmuştur. Bu eserde, ölüm sonrası bireysel ruhun kimliğini yitirmeden, kendi olarak varlığını sürdürdüğünü öngören bir ölümden sonra hayat anlayışının; daha çok felsefe ve teolojinin ortaklaşa üzerinde durduğu ruhun
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 15 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1