Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 437 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Martin Eden, Jack London’un 1909 yılında yazdığı klasikleşmiş romanıdır. Bir gemi işçisinin yazar olma çabasının anlatıldığı romanda; kalıplaşmış düşüncelere karşı duran, sorgulayan, inanan ve idealleri uğruna, çıkarına olmasa da düşündüklerini cesurca söyleyen Martin Eden anlatılır. Roman kahramanı Martin Eden’in bakış açısından görülen sosyal sınıf, romanda oldukça önemli bir temadır.
Bir zamanlar boksla ilgilenmiş birisi olarak Jack London, “Şampiyon” adlı romanında, eski bir boksör olan babası tarafından yetiştirilen Pat Glendon’un kısa ama sıra dışı boks hayatını anlatmıştır. Pat Glendon, her haliyle tam bir sporcu olarak eğitilmiştir. Kırsalda, modern toplumdan uzakta müsabakalara hazırlanan bu saf yetenek, dönemin boks aleminde dönen entrikaların çok uzağındadır. Eser en dipten zirveye uzanan bu yolculuğu, boks dünyasındaki kirli oyunları ve yozlaşmış şehir yaşamını, genç ve yetenek
Tükendi
Jack London’ın en önemli eserlerinden biri kabul edilen ve ilk yayımlandığı 1903 yılında yazarına uluslararası çapta ün kazandıran Yabanın Çağrısı tazeliğini bugün de koruyan bir klasik, soluk soluğa okunan bir macera romanı. Babası bir St. Bernard, annesiyse bir İskoç çoban köpeği olan Buck’ın California’da, sahibinin geniş arazisindeki mutlu hayatı “Altına Hücum” adı verilen dönemin başlamasıyla son bulur. Alaska’nın zorlu doğa şartlarında altın peşine düşmüş adamların, kızaklarını çekecek köpeklere ihtiy
Tükendi
Kitap İçeriği Don Cullen’in öyküsü kısaydı ama çok şeyler vardı içinde. Küçük kentte yoksul bir ailenin çocuğu olarak doğmuş ve yaşamının bütününü bedeniyle çalışarak geçirmişti. Kitap okuduğu, bu kitaplardaki ateşi taşıdığı ve bir avukat gibi mektup yazmayı bildiği için arkadaşlarınca kendileri için çalışması istenmişti. Meyve hamallarının liderliğini yapmış, dok işçilerini Londra Ticaret Konseyinde temsil etmişti. Ayrıca işçi gazetelerinde güçlü makaleler de yazmıştı. Kimseye dalkavukluk etmeden hocalar
Tükendi
Genç bir denizci olan Martin Eden, ilk aşkı Ruth’la beraber sınıf farkıyla da tanışır. Bir insanın değerinin, sahip olduğu mevki ve servetle ölçüldüğü toplumda Martin kendini yetersiz hisseder. Sevdiği kadının aşkını hak etmek ve onun çevresine uyum sağlamak için kendini eğitmeye başlar. Bu süreç onu okumaya, ardından da yazmaya iter. Ancak gelişen entelektüel seviyesiyle sadece işçi sınıfından soyutlanmakla kalmaz; aynı zamanda gözünde büyüttüğü burjuva toplumunun sahteliğinin ve çıkarcılığının da farkına
“İnsan ırkı uygarlığa doğru kanlı tırmanışına yeniden başlamadan evvel ilkel gecenin derinliklerine batmaya mahkûm.” Edebiyat tarihinin ilk kıyamet sonrası anlatılarından biri sayılan Kızıl Veba, insanları göz açıp kapayıncaya kadar öldüren bir salgın hastalık sonucunda dünya nüfusunun neredeyse tamamının yok olduğu bir dönemi ele alır. Geçmişe dair her şey silinmiş, hayat en ilkel hâline dönmüştür. Salgın öncesini hatırlayan yalnızca James Howard Smith kalmıştır ve o da artık kimsenin inanmadığı masalla
Beyaz Diş, soğuk kuzey topraklarında dünyaya gelmiş, türünden çok farklı ve zeki bir kurttur. Doğduğu andan itibaren yaşadığı olaylar, gördüğü insanlar ve annesinden çok erken ayrılmak zorunda kalması, onun sevginin ne olduğunu bilmeden büyümesine sebep olmuştur. Bu kitapta sevginin tüm kalpleri ve hayatları nasıl değiştirdiğini görecek, Beyaz Diş’in gerçek mutluluğu bulma yolundaki maceralarına ortak olacaksınız. Jack London’ın en önemli eserlerinden sayılan Vahşetin Çağrısı, dondurucu soğukların hüküm sür
Jack London her şeyden önce, özellikle gençler için serüven romanı yazan bir yazar olarak tanınır. Eserlerinin büyük bir kısmı eski arkadaşlarının, deniz adamlarının veya yerleşmek için Alaska’ya akın edenlerin hırslı yaşantısını anlatır. Beyaz Diş, birçok dile çevrilmiş ve birçok yayınevi tarafından yayımlanmıştır. Diğer kardeşlerinden farklı olarak gri doğan bir kurt yavrusunun hikâyesi anlatılmaktadır. Bu kurdun adı Beyaz Diş’dir. Beyaz diş yarı köpek bir anne ile kurt bir babanın yavrusudur.
Tükendi
“Ayrıca şunu asla unutmayın: Kazananın olduğu yerde kaybeden de vardır.” Amerikalı yazar Jack London’ın ilk kez 1913’te yayımlanan Şampiyon adlı romanı danışıklı dövüşlerin, boks dünyasındaki kirli oyunların sergilendiği kısa ama vurucu bir romandır. Bir zamanlar boks yapmış bir yazar olarak Jack London Şampiyon’da sporcuların spor adı altında nasıl aldatılıp kandırıldığını çarpıcı bir şekilde açığa çıkarmıştır. Dağ başında bir kulübede büyüyen ve gerçek yaşamdan çok az şey bilen yenilmez bir boksörün, boks
Tükendi
Hikaye 2073'te, kontrol edilemeyen bir salgın olan Kızıl Veba'nın bütün nufusu neredeyse yok etmesinden altmış yıl sonrasında geçiyor. James Smith, kızıl veba salgınından önce hayatta kalanlardan biridir ve San Francisco bölgesinde hala hayattadır ve torunları Edwin, Hoo-Hoo ve Hare-Lip ile seyahat etmektedir.
“Günler geçtikçe, hoşlanmanın sevgiye dönüşümü hızlanmıştı. Beyaz Diş bilincinde sevginin ne olduğunu bilmese de bunu idrak etmeye başlamıştı. Sevgi kendisini Beyaz Diş’in varlığında bir boşluk olarak ifşa etmişti: O dolmak için feryat eden, aç, sızlayan, hasret çeken bir boşluk idi…” Bir kurdun acılarla yoğrulmuş ve sevgiyle diriltilmiş hayatının, gönüllerimizde taht kuran romanı Beyaz Diş yediden yetmişe herkesin bilincine kazınmıştır. Jack London’ın bu trajik ve aynı zamanda sevgi dolu başyapıtı gözlerim
Tükendi
Sıcak bir eve ve rahat bir yaşama alışkın olan Buck, evin bahçıvan yamağı tarafından kuzeye altın aramaya giden insanlara satılınca kendisini hiç bilmediği bir hayatın orta yerinde buluverir. Burada sürekli dayak yer, çoğu zaman aç uyur ve bir kızak köpeği olarak satılıp durduğu hayatı boyunca pek çok defa kavga etmek zorunda kalır. Güneyin sıcağından ve konforundan kuzeyin çetin şartlarına sürüklenen Buck, önceleri neye uğradığını şaşırsa da vahşi hayata hızlı bir şekilde adapte olur. Artık sözü geçsin ist
“Vahşetin sayısız saatler boyunca, örümceği ağında, yılanı yumağında, panteri pususunda tutan yaşamın kendisi kadar azimli, bitmek tükenmek ya da yorulmak bilmeyen sonsuz bir sabrı vardır.” Jack London’ın Kanada’ya yaptığı altın arayışı seyahatinden izler taşıyan Vahşetin Çağrısı, onun yazarlığının en önemli eserlerinden biridir. Çok sayıda baskıya ulaşarak Jack London’ı yazarlıktan en çok kazanç sağlayan isimlerden biri haline getirmiştir. Geçen yıllar içinde bir klasik haline gelen Vahşetin Çağrısı, pek ç
Tükendi
Bir akademisyen meslektaşını öldürerek San Quentin Hapishanesi’ne düşen eski bir profesör, burada yaşam boyu hapis cezasını çekerken maruz kaldığı korkunç işkenceden kaçmak için zihinsel taktikler geliştirir. Acı çeken bedenini terk ederek, tarihin farklı dönemlerinde, farklı coğrafyalarda geçen önceki yaşamlarına geri döndüğü yolculuklara çıkar. Jack London’ın korkunç San Quentin’de beş yılını geçiren arkadaşı Ed Morrell’dan esinlenerek yazdığı Yıldız Gezgini ’nin anlatıcısının her bir geçmiş yaşam dene
“He was a man without a past, whose future was the imminent grave and whose present was a bitter fever of living.” This book is a semi-autobiographical work where the main character Martin Eden is one of Jack London's most authentic and realistic characters. Throughout the book, Martin, a poor sailor, develops intellectually to impress a beloved Bourgois and her entourage. Despite all impossibilities, he pursues his dream of becoming a known writer. The more he understands the values of the higher class, th
Tükendi
Growth is life, and life is for ever destined to make for light. The journey of White Fang, a wolf-dog, shows the meaning of civilization at the end of the 19th century through his experiences with humans and wild animals. The loss of his family teaches him the first rule of survival - kill or to be killed. After having tough times with his cruel master and man- gods, he accepts that he should obey their laws.
O çok övündüğümüz medeniyetimiz kan üzerine kurulu. Bu kan deryasının içinde hiçbirimizin üstünün başının temiz kalması mümkün değil. İşçi sınıfının yılmaz savunucusu Ernest Everhard’dan öğrendikleriyle hayatına yeni bir yön verip mücadelesine ortak olan eşi Avis’in yaşadıkları, kaleme alınışından yedi asır sonra, 1908 yılında, Anthony Meredith’in önsözü ve dipnotları eşliğinde nihayet elinizdeki halini alır. Bu eserde Demir Ökçe’nin ezdiği insanların hikâyelerini okuyacak, başkahramanın söylev niteliğindek
Zaman, kusuru olmayan yegâne makinedir.Hayatın temelini oluşturan tüm felsefi değerleri yıkıp baştan kuran Suikast Bürosu, sarsılmaz ahlaki inançlarına sıkı sıkıya bağlı bir örgütün dinamiklerine ışık tutuyor. Saygın üyelerden oluşan bu grubun toplumsal faydayı gözeten bir tutumla icra ettikleri suikastlar, günün birinde geri tepen bir silah misali, kusursuz yapılanmalarında geri dönülmez bir çatırdamaya yol açıyor ve insanı kendi özüyle bir kez daha yüzleşmeye zorluyor.
Jack London’ın genç yaşta tanıştığı Güney Denizleri'nde yaptığı yolculuklardan izler taşıyan Güneşin Oğlu ve Güneşin Tüyleri isimli bu iki öyküsü odağına David Grief’i alıyor. Varlıklı işinsanı David Grief, zorbalar, korsanlar ve dolandırıcılarla tehlikeli bir oyun içinde. Grief’in kimi zaman ölümle burun buruna geldiği Polinezya ve Güney Pasifik’in tekinsiz sularında dalgalara meydan okurken peşinde olduğu tek bir şey var, o da macera. Denizin kötü adamlarını avlamanın hazzına bağımlı bu altın tenli mil
Jack London’ın Demir Ökçe’si distopya edebiyatının ilk örneği olarak kabul edilir. Günümüzden yüz yılı aşkın bir süre önce kaleme aldığı eserinde London, çok eski ama hiç eskimeyen bir hikâyeyi konu edinir. Ezen ve ezilen mücadelesi tüm çıplaklığıyla gözler önündedir. Amerika Birleşik Devletleri’ni pençesine almış olan Oligarşi, namıdiğer Demir Ökçe tüm şiddeti ve gaddarlığıyla emekçilerin üzerine yürümektedir. Tröstler, ekonomik ve siyasi ilişkiler, faşist devlet yapılanması sanki daha o zamandan yirminci
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 437 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1