"Sade millet ve cemiyetlerin değil, şahsiyetin de asıl mana ve hüviyetini, çekirdeğini, tarihlilik denen şeyin yaptığı düşünülürse, bu iç didişme hiç de yadırganamaz. Mazi daima mevcuttur. Kendimiz olarak yaşayabilmek için, onunla, her an hesaplaşmaya ve anlaşmaya mecburuz. Şehirlerin geçmişiyle ilgili olarak ilk düşüncelerim ortaokul sıralarına dayanmasına rağmen, düşünce olarak doğduğum, büyüdüğüm, havasını teneffüs ettiği, suyunu içtiğim Kırıkkale´ de başladı....

Erdoğan Aslıyüce´nin ´Türk Tarihinde Yanlış Bilinenler, Yanlış yorumlananlar´ eserinde Türk´ün şanlı tarihinden ilginç detayları okurken durup düşüneceksiniz. Birbirinden ilginç anekdotlarla günümüz meselelerine farklı bir bakış açısı yakalayacaksınız. Sarsılan maddi ve manevi değerleri hatırlarken kimi zaman coşacak kimi zaman hüzünleneceksiniz. Günümüzün bozulmuş etik değerleri ile Alparslan´dan başlayıp Osmanlı´ya oradan ulu önderimiz ile Alparslan´dan başlayıp Osmanlı´ya oradan ulu önderimiz Atatürk´e

Türk, hakimiyetindeki medeniyetleri, dilleri, dinleri, mahkemeleri serbest bıraktıysa da kanunlarla koruduysa da esas olarak kültürünün ahengi, insana olan saygısı, adalet uygulaması, güçlü ekonomiye sahip olması, sevgi tohumları ekip sevgi mahsülleri biçmiş olması sebebiyle, onlarca medeniyetin mezarlığı olan Anadolu´ yu, yine 7000 yıl öncesinde yaptığı gibi "medeniyet beşiği" yapmıştır.