Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 10 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Başlangıçta dostluk vardı; ortak hazların, ortak heyecanların kaynağı... Sonra edebiyat, sonra şiir, sonra sanat, sonra geceler, sonra arayış, sonra hezeyan. Hep ama hep aşk vardı, objesi olsun olmasın, oradan oraya savrulmalar, dostlardan alınan ilham, bebop tınılarının ritmi. Başında da sonunda da coşku vardı; yaşamın yakıtı, varlığın sebebi. San Francisco'nun yeraltı sakinleri yaşamın kıyısında, tüm o cazın tam ortasındaydılar, gece ya da gündüz, daima, sokaklarda, aydınlıkta, karanlıkta ve pek tabii yat
Yıl 1955, Meksika. Tavukların, horozların belanın kol gezdiği tekinsiz bir muhit. Barakadan hallice evler, tarifsiz eğlenceler ve yerlere serilerek noktalanan geceler. Yaşamın rutin perdesini delip de geçmek için başvurulan maddelerin etkisininde akıp giden serüvenler. Kerouac, Türkçede ilk defa yayımlanan ve en duygusal metinlerinden biri olan Tristessa'da aşkın peşinden gidiyor ama burada olan her şey, içinde zıddını barındırıyor ve mana arayışı maddeye, aşkın yolu ölüme, ölümün yolu yaratıya çıkıyor. Ker
Yaşamın şiiri, varlığın safsatası ve delilerin bilgeliği... Kerouac, Beat Kuşağı'nın kutsal kitapları arasında yer alan Zen Kaçıkları'nda gerçeğin, gerçeklerin peşinde; tayfa toplanmış yine, zihinler hiç olmadığı kadar berrak, keyifler yerinde; insanlığın geçmişi ve geleceği, şimdi ile birlikte tek bir ânın içinde. Dünya keşfedilmeyi bekliyor, tren rayları düşlerin mavi ormanlarına koşuyor ve onlar, coşkunun kucağında dağlara, dostluğa ve dere tepe düz gidilen yollara sığınıyor. San Francisco'nun şiirli şar
Amerikan edebiyatının devi Jack Kerouac'tan, Beat Kuşağı destanını yazan kitap: Yolda. Kafaları dumanlıydı, hayatın sillesini yemişlerdi belki, iflah olmaz hayalperestlerdi... Yaşam yazılacak bir şiirdi onlar için ve beklemezdi. Gökyüzü bunca geniş, hayat bunca kısa, hayaller bunca sonsuzken yol özgürlüktü. Yol dostluktu, maceraydı; sonsuz olasılığın toplamı, yaşamın kaynağıydı. Yolun sonunda aşk vardı, söz vardı, ses vardı; başlangıçlar hep şen, hep heyecanlıydı. Hızla giden bir arabanın dikiz aynasına yan
Şarap, şiir ve macera, doğanın kucağında, şehrin çılgın kalabalığından uzakta... Yolda'nın ardından gördüğü ilgiden bunalan Jack Kerouac, Kaliforniya'nın en güzel yerlerinden birinde, Big Sur'de inzivaya çekilme niyetiyle yola çıkıyor ve Beat şöleni böylece başlıyor: bitmek bilmeyen içki alemleri, en sıcak dost ortamlarında bile ruh üşüten yalnızlıklar ve varoluş yükünün dehşetli güzelliği eşliğinde. Kelimeler, yaşamın temposuna yetişme telaşıyla sayfalara sığmaksızın çağlıyor ve deniz kuşlarının çığlıkl
Tükendi
Amerikan edebiyatına damgasını vurmuş efsanevi bir yazardan yıllarca okurunu beklemiş bir ilk roman: Deniz Benim Kardeşim. Jack Kerouac, henüz yirmi yaşındayken kaleme aldığı bu 'kayıp' romanda Beat Kuşağı'nın kutsal kitabı Yolda'nın temelini atıyor, uçsuz bucaksız bir dünyada özgürlük sarhoşluğuna dair ilk deneyimini olduğu gibi sayfalara taşıyor... Deniz kabarıyor, ufuk bulanıyor, tehlike kol geziyor belki ama Kerouac'ın kahramanları, ölümün gölgesine inat, bazen bir arabanın yolcu koltuğuna kurulup baz
Tükendi
Edebiyatta çığır açan Beat Kuşağının iki önemli temsilcisi, Jack Kerouac ve William S. Burroughs, 1950'ler boyunca içinde yaşadıkları topluma karşı duruşlarından, yazdıkların ve politik tavırlarından dolayı sık sık yargılanmıştır. Ancak 1944 yılında, Ve Hipopotamlar Tanklarında Haşlandılar'ı yazdıkları sırada haklarındaki ilk suçlama oldukça farklıdır: Cinayeti polise bildirmemek. Arkadaşlarının işlediği ve daha sonra kendilerine anlatılan cinayeti örtbas ederek, daha doğrusu "bildirmeyerek" tutuklanmaları
Tükendi
Aklında yine yol var Yolculuklar var ama Jack Kerouac bu kez Aşk durağında molada. Tam da o sıralarda Yeraltısakinleriyle takılıyor Ki bunlar janti değil afililer Klişeye kaçmaksızın kafalı ve zehir gibi entelektüeller. Âşık olduğu dilber de onlardan Mardou adında bir Negro, Kahverengi gözlerinde yıldızlar gezinen Üzüm karası küçücük bedeninden şehvet yayılan. Geceleri gümbür gümbür Gerry Mulligan çalıyorlar Ve gün gri gri ağarana dek Dayayıp başını Kerouac'ın
Tükendi
"On the Road" chronicles Jack Kerouac's years traveling the North American continent with his friend Neal Cassady, "a sideburned hero of the snowy West." As "Sal Paradise" and "Dean Moriarty," the two roam the country in a quest for self-knowledge and experience. Kerouac's love of America, his compassion for humanity, and his sense of language as jazz combine to make "On the Road" an inspirational work of lasting importance.
Tükendi
Hernán Cortés, bugün sadece politik bir şaka olarak kabul etmek istediğimiz Meksika "Duvarı"nın sınırlarında dolaşmaya başladığında kendisini neyin ya da nelerin karşılayacağından emin değildi. Bu belirsizlik ortamı kısa süre içerisinde yerini, cesaret ve yeni bir otorite timsaline bırakarak 500 yıllık değişimin tetikleyicisi oldu. Amerika Birleşik Devletleri, özetle bu tip bir dizginin üzerine kurulmuştur. Belirsiz olan her zaman tehlikeli ancak elde edilebilirliği de bir o kadar kolaydır. Ancak bu görüş,
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 10 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1