Yüreği Karadeniz tutkusuyla çarpan bir gezginin Datça Amsterdam ve Trabzon üçgenindeki savrulmalarını ve tanıklıklarını ilgiyle okuyacaksınız. Bu tanıklıklar bazen bir edebiyatçının metninden şiirinden yola çıkan denemelerle kimi zaman Karadeniz müziğinin ezgisinde kendini arayan bir dervişin duyarlığıyla kimi zaman da Amsterdam'da var olmaya çalışan sanatçıların coşkusuyla oluştu. İşte bu coşku paylaşılmak üzere Trabzon'dan Öteye... kitabının sayfalarında sizi bekliyor

Asırlık koca çınarın dalları tepemizde. Saksıdan fırlayan kadife çiçekleri masamıza sarkıyor. Güzel bir yaz sonu akşamı. Kımıltısız ve parıltılı bir denizde yürüdükten sonra, su üstünde oynaşıyor. Rengarenk çakıl taşlarından avuç dolusu topluyoruz. Yürüyoruz, öpüşüyoruz, Yürüyoruz, öpüşüyoruz.

Ömer Faruk Ciravoğlu'nun anıları 25 yıllık bir dönemi kapsıyor. 1960'ların sonunda genç yaşta devrimci olan Ciravoğlu tutukevlerinde, parti toplantılarında, mitinglerde yaşadıklarını anlatıyor, bu kitapta... Kimler yok ki bu anıların içinde: Yılmaz Güney, Zülfü Livaneli, Erkan Yücel, Mahir Çayan, Uğur Mumcu, Fatma Artunkal (Bursalı), Oğuzhan Müftüoğlu, Bülent Tanör, Hikmet Kıvılcımlı, Mihri Belli, Sevgi Soysal, Yaşar Okuyan, Taha Akyol, Temel Ateş, Ertuğrul Günay, Kerem Çalışkan, Nasuh Mitap, Doğu Perinçek,

Amsterdam´da yaşayan mültecinin düşleri -zaman zaman kabusa dönen- sempatik bir üslupla anlatılıyor. Politik mülteci, ekonomik göçmen, birinci kuşak işçi, ikinci kuşak genç, kaçak işçi, turist hepsi aynı mekanı ve hayalleri paylaşmaktadır. Böylesi bir "getto"dan gündelik sade yaşam kesitleri... "Emir, ertesi gün lokale uğradığında olağanüstü bir durum göremedi. Herşey normaldi. Gazetelere göz ataraka, dün gece kanala uçan taksi ve boğularak ölen uyuşturucu almış şoförle ilgili haberi boşuna aradı. Tek