Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 41 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Kitap olarak ilk defa 1898 yılında basılan eser, kendi çağının çocuğu olan Ahmet Cemil'in hikâyesini anlatır. Yazıldığı dönemin karakteristik özelliklerini bünyesinde barındıran Ahmet Cemil'in yaşadığı hayal ve gerçek çatışması, kitabın başından sonuna kadar hissedilen bir karaltı gibidir. Halid Ziya Uşaklıgil'in üslubunun güzelliği ise bütün bu çatışmaları her sayfada daha derinden hissettirir.
Aşk-ı Memnu yirminci yüzyıl başında İstanbul’da, Batılı yaşam tarzını benimsemiş bir toplum katında geçen gönül macerasını konu edinir. Her bir karakterin özel bir hayat yaşaması romanın başlıca özelliği sayılır. Öte yandan bunlar tarihimizde bir dönüm noktası olan Batı’ya açılışın insanlarıdır, ama ne kadar Chopin çalsalar, Alexandre Dumas okusalar, redingot giyseler de düşünce ve duyarlıklarıyla bizim insanlarımızdır.
“Bak şu semaya, ne görüyorsun, mailiklerden oluşmuş bir deniz... Gözlerinle onun içine girmeye çalış o mailikleri yırtmak için uğraş, ne görüyorsun? Mai... Daima mai... Değil mi? Sonra, bak ayağımızın altındaki toprağa, ne buluyorsun? Donmuş, simsiyah bir renk...”Halit Ziya Uşaklıgil, Türk edebiyatının ilk yetkin romanlarını üreten, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Kendisine kadar, romancı muhayyilesiyle doğmuş tek muharririmiz yoktur,” dediği, eşine rastlanmayan bir yazar. Mai ve Siyah ise edebiyatımızın ilk kayb
Ahmed Cemil'in kişiliğinde, kuşağının düş kırıklığının romanıdır Mai ve Siyah. Halit Ziya bu ustalıklı eserinde döneminin edebiyat, sanat dünyasını ve sosyokültürel ortamını da gözler önüne serer. Babasının ölümü üzerine evin geçimini üstlenen Ahmed Cemil, bir yandan özel öğretmenlik yaparak bir yandan Babıâli'de çevirmenlik yaparak hayatını kazanmak durumundadır. Diğer yandan büyük ümitler bağladığı "eser"ini kaleme almaktadır. Her şey istediği gibi gittiği takdirde zengin olacak ve arkadaşı Hüseyin Nazmi'
Halit Ziya'nın 1915'te Peşte, Viyana, Münih, Nürnberg, Leipzig, Berlin, Hamburg, Hannover, Frankfurt, Heidelberg, Bremen gibi kentlerde 84 gün süren yolculuğu boyunca günlük gibi yazdığı kırk mektuptan oluşuyor Almanya Mektupları. Tanîn gazetesindeki yayımı 59 sayı süren mektuplar Halit Ziya'nın izlenimlerinden, gözlem ve incelemelerinden çıkardığı sonuçlarla, duygu ve düşünceleriyle dolu. Özgür İldeş'in çeviri yazısıyla ilk kez kitap halinde yayımlanan mektuplarda yazarın dili ve yazım biçimi korundu. Gezi
Halit Ziya, ustalık döneminin ilk romanı kabul edilen Mai ve Siyah'ta, dönemin basın dünyasını matbaacısından yayın yönetmenine, yazarından eleştirmenine özgün karakterlerle betimlerken, hikâyesini sızılı bir sevdayla bezemeyi de ihmal etmemiştir. Romanın trajik baş karakteri Ahmet Cemil'de, yazarın çeşitli memuriyetlerle yazarlık arasında gidip gelen ikili yaşantısı ve Edebiyat-ı Cedide topluluğunun bakış açısını bulmak mümkündür.
Tükendi
Osmanlıca aslından notlarla yayına hazırlayan Seval Şahin, Orhan Koçak'ın sonsözüyle. Mai ve Siyah'ta Halit Ziya Uşaklıgil bireyin edebiyatta "birey" olarak da var olabileceğini gösterir. Bu nedenle roman, edebiyat tarihimizin köşe taşlarındandır. Şair olma hayalleri kuran genç Ahmet Cemil'in şiirle, edebiyatla, sanatla doldurmak istediği ama daha çok umutsuzluklarla, yenilgilerle, mücadelelerle geçen hayatını anlatan Mai ve Siyah, aynı zamanda dönemin matbuat ve sanat dünyasında yaşananları da tüm canlıl
Tükendi
Ahmet Hamdi Tanpınar, "Halit Ziya'ya kadar, romancı muhayyilesiyle doğmuş tek muharririmiz yoktur" sözleriyle Halit Ziya Uşaklıgil'in Türk edebiyatındaki yerini kusursuz biçimde ifade eder. Kaleme aldığı eserlerin bugün bile okunuyor olması biraz da bundan... Konusunu bugün herkesin bildiği, Bihter ile Behlül'ün yasak aşkının anlatıldığı Aşk-ı Memnu, Uşaklıgil'in her dönem ilgi gören romanlarından. Varlıklı, kibar Adnan Bey, Göksu gezintilerinden birinde tanıştığı Firdevs Hanım'ın kızı Bihter'le evlenir. A
Halit Ziya Uşaklıgil’in öyküleri, çocuklardan cariyelere, meczuplardan iflah olmaz âşıklara ve toplumu dengede tutan insanlara kadar zengin bir mahalle vitrini gibidir. Özellikle içinde yetiştiği sosyolojiye ait gözlemleri ve kendisine nakledilenleri öykülerinde ustaca birleştirmesi yakın geçmişteki Türk toplumu adına bir sergi izlenimi verir. Temel perspektifi ise merhamettir. Sudan’dan getirilmiş bir genç kız, İstanbul kültüründe kendine yetişmeye çalışan insanlar, savaşın ardından dağılan hayatlar, zorlu
Tükendi
Aşk-ı Memnu yirminci yüzyıl başında İstanbul'da, Batılı yaşam tarzını benimsemiş bir toplum katında geçen gönül macerasını konu edinir. Her bir karakterin özel bir hayat yaşaması romanın başlıca özelliği sayılır. Öte yandan bunlar tarihimizde bir dönüm noktası olan Batı'ya açılışın insanlarıdır, ama ne kadar Chopin çalsalar, Alexandre Dumas okusalar, redingot giyseler de düşünce ve duyarlıklarıyla bizim insanlarımızdır. Halit Ziya Uşaklıgil (1867-1945) Tanınmış Uşakizade Ailesinin üyesi olarak çocukluğu İs
« Ah ! Biçare hırpalanmış, ezilmiş hayat ! Mavi bir gece ile siyah bir gece arasında geçen şu nasipsiz, bahtsız ömrün bir elmas yağmuru altında gelişen, şimdi bir siyah inci yağmuru altında gömülen o solmuş emel çiçekleri ! » *** Ahmet Cemil, derin duyguları, hayalleri, beklentileri olan bir şairken hayatın ondan sakladığı ve beklenmedik bir an da ortaya çıkan gerçekleri karşısında çaresiz kalacaktır. Bu çerçevede Mai ve Siyah bir semboldür. Ahmet Cemil'in hayalleri ve gerçekler...
Tükendi
Halid Ziya'ya kadar, romancı muhayyilesiyle doğmuş tek muharririmiz yoktur. Hepsi roman veya hikaye yazmaya hevesli insanlardır. Ahmet Hamdi Tanpınar Mai ve Siyah ve Aşk-ı Memnu gibi başyapıtların yazarı Halid Ziya Uşaklıgil'in öyküleri de romanları kadar önemli. Yazar, öykülerinde Osmanlı'dan cumhuriyete uzanan süreçte değişen sosyal hayat üzerine gözlemlerini ve kendi hatıralarını çarpıcı tespitlerle bezeyerek aktarıyor. Halid Ziya'nın erkek karakterlerinin merkeze alındığı öykülerinin bir kısmı Sakl
Halit Ziya Uşaklıgil'e göre Mai ve Siyah, hem yazarının hem de memleketin bedbaht gençliğinin resmidir. Mai hülyalardan siyah felaketlere sürüklenen genç şair Ahmet Cemil, ideallerinden sürgün edilmiş bir gençliği temsil etmektedir. Ahmet Cemil'in hayal ve hüsranlarının arka planında İstanbul yayın dünyasını ve kuşak çatışmalarını başarıyla sunan roman, bu yönüyle Servet-i Fünun'un edebî manifestosu sayılmaktadır.
Mai ve Siyah Halit Ziya  Uşaklıgil'in ilk önemli romanıdır. Halit Ziya'nın "onda hemen bütün ben varım, benim bir daha geri gelmeyecek olan emellerle, hülyalarla ve onların yanı başında hüsranlarla dolu olan gençliğim var" dediği roman, Servet-i Fünun kuşağının sanat ve edebiyat görüşlerini tartışması bakımından bir edebî manifesto olarak da değerlendirilir. Genç bir şairin mavi hülyalardan siyah felaketlere düşüşünü anlatan Mai ve Siyah'ı, Türk romanının bu şaheserini, yazarının kaleminden çıktığı şekliyl
"Ve onun tahtı işte o gün üzerinde oturduğu yaldızlı, pek mükellef, pek muhteşem, fakat kumaşı soluk ve yer yer yırtık, şurası burası aşınmış, yıpranmış koltuktan ibaretti." "İdam kararları, sehpalar, asılanlar, velhasıl bütün tedhiş siyaseti, belki bu da pek âlâ idi, fakat bunlarla her iş tesviye edilmiş olacak, bütün fırtına yatışacak mıydı?.. Sema berrak görünüyordu, fakat tâ ufukta endişe veren bulut kümeleri vardı; ve ara sıra, kısa fasılalarla çakan şimşekler, bunları yırtarak bir aydınlık içinde kar
Tükendi
Halit Ziya, ustalık döneminin ilk romanı kabul edilen Mai ve Siyah'ta, dönemin basın dünyasını matbaacısından yayın yönetmenine, yazarından eleştirmenine özgün karakterlerle betimlerken, hikâyesini sızılı bir sevdayla bezemeyi de ihmal etmemiştir. Romanın trajik baş karakteri Ahmet Cemil'de, yazarın çeşitli memuriyetlerle yazarlık arasında gidip gelen ikili yaşantısı ve Edebiyat-ı Cedide topluluğunun bakış açısını bulmak mümkündür. Halit Ziya Uşaklıgil (1867-1945) Tanınmış Uşakizade Ailesinin üyesi olarak
"Bak şu semaya, ne görüyorsun, maviliklerden oluşan bir deniz. Gözlerinle onun içine girmeye çalış; o mavilikleri yırtmak için uğraş, ne görüyorsun? Mavi... Daima mavi... Değil mi? Sonra, bak ayağımızın altındaki toprağa, ne buluyorsun? Donmuş simsiyah bir renk... Of!... O siyah tabakaları parçalayarak içeriye bak; in, in, in, ne kadar inebilmek mümkünse o kadar in; ne buluyorsun? O siyahlıklar içinde ne buluyorsun? Siyah... Daima siyah değil mi? İşte öyle bir şey yazmak istiyorum ki yukarı bakılsa mavi, d
Ahmet Cemil, Mülkiye Mektebi'ni bitireceği sırada babasını kaybeder ve bunun üzerine ailesinin geçimini sağlamak için bir taraftan roman çevirileri yapıp bir taraftan da akşamları özel dersler vererek çalışmaya başlar. Edebiyata bir hayli meraklı olan ve edebiyat dünyasına büyük bir yenilik getirecek bir eserin hayalini kuran Ahmet Cemil, hayalleriyle gerçekler arasında sıkışıp kalır. Mai ve Siyah, modern roman anlayışına uygun kurgusu ve karakterler üzerinden hayal ile hakikat arasındaki çatışmayı gerçekç
Tükendi
Boğaziçi'nde Melih Bey takımı diye bilinen aileden Firdevs Hanım'ın genç ve güzel kızı Bihter, refah bir yaşam sürmek arzusu içinde ve biraz da annesine inat olarak iki çocuk sahibi, kırklı yaşlarındaki Adnan Bey'le evlenir. Fakat bu evlilikte aradığını bulamayan ve yaşamındaki eksiğin aşk olduğuna inanan Bihter, kocasının çapkın yeğeni Behlül'le bir ilişki yaşamaya başlar. Bu yasak aşk, Adnan Bey'in yalısında öngörülemeyecek büyük felaketlere yol açacaktır. Halit Ziya Uşaklıgil'in en başarılı romanlarında
Tükendi
Ah, neler duyuyor, sezinliyor da çözümleyemiyorum. Bir şey yazmak, o duyguların içinden bir şey çıkarmak istiyorum ama bir kez ne yazmak istediğimi belirleyebilsem. Şurada -beynini gösteriyordu- bir şey var, bir şey duyuyorum ama düşlerde tutulamayan biçimler gibi, parmaklarımın arasından kaçıyorlar. Bilir misin nasıl şey? Bak şu gökyüzüne, ne görüyorsun? Maviliklerden oluşmuş bir deniz... Gözlerinle onun içine girmeye çalış. O mavilikleri yırtmak için uğraş, ne görüyorsun? Mavi... Her zaman mavi... Değil m
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 41 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1