Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 31 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
İslâm düşüncesi çağımıza ne söyler? İslâm düşüncesinin temel özellikleri ve sorunları nelerdir? “İlâhî hükümranlık” ne demektir? Çağdaş bir İslâm düşüncesi nasıl inşa edilebilir? İslâm medeniyetinin yaşadığı kriz nasıl aşılabilir? Çağımızın en büyük Müslüman düşünürlerinden biri olan İkbal, bu kitabında İslâm düşüncesinin temel özelliklerini ve sorunlarını özlü bir şekilde özetliyor. İkbal’in çeşitli makalelerinden oluşan bu kitapta İslâm düşüncesi ahlâkî, sosyal ve siyasî düşünce, ilim düşüncesi, f
Muhammed İkbal, İslam dünyasının çok büyük problemlerle boğuştuğu, varoluş mücadelesi verdiği bir dönemde yaşayan seçkin bir aydın, eşine az rastlanır bir şair, Doğuyu ve Batıyı derinliğine kavramış bir allâme, bir mütefekkirdir. İkbal, Şarkın artık bütün hayatiyetini kaybettiği iddiasının ortalıkta gezindiği bir dönemde, İslam dünyasını asırlık uykusundan uyandırmak için çırpınıyordu. Müslümanların İslam akidesini anlama faaliyetini İslamda Dinî Düşünce olarak tanımlayan İkbal, İslamda Dinî Düşüncenin Yen
Tükendi
Sesleniş, İkbâl'in1901-1924 yılları arasında yazdığı Urdu şiirlerinden oluşur. İlk Urdu şiir eseri olması bakımından diğerlerinden farklıdır. Zira bu eserde İkbal'in düşünce dünyasında yön belirleme çabası açıkça görülmektedir. Nitekim eser bizzat İkbal tarafından dönemlere ayrılarak okuyucuya sunulmuştur.
Elinizdeki kitapta, Doğunun büyük düşünür ve şairi Allame Muhammed İkbal'in Külliyatından seçilen şiirler, olabildiğince şiirsel bir tarzda çevrilmeye çalışılmıştır. Böylelikle çocuklarımızın şiire duydukları ilginin ve şiir okuma alışkanlıklarının artırılmasına gayret edilmiştir. Ayrıca her şiirin ardından "Sözün Özü" başlığı altında, çevirisi verilen şiirde ne anlatıldığı özlü bir şekilde açıklanmıştır. Çocuğun Duası Dua olup dökülür gönlümdeki şu arzu dudaklarımdanBir mum gibi olsun hayatım ey Rabbim! Uz
İslam'da Dini Düşüncenin Yeniden Yapılandırılması adıyla yayımlanan Konferanslar, İkbal'in de ifade ettiği gibi İslam'ın felsefi geleneklerini ve günümüz biliminin çeşitli alanlarında ortaya çıkan yeni gelişmeleri dikkate alarak İslam İlahiyatının yeniden yapılanması ihtiyacını bir noktaya kadar giderme çabasının ürünüdür. İkbal'in düşünce hayatına bakıldığında onun ana hedefinin kendi moral değerlerini zedelemeden İslam'ın tinselliğini, Batı'nın dinamizmi ve canlılığıyla doldurarak İslami düşünceyi modern
Tükendi
"İslâm'da Dinî Düşüncenin Yeniden Anlamlandırılması" adlı bu eser, Dr. Muhammed İkbâl'in 1928–1929 yıllarında verdiği konferanslarından oluşuyor. İkbâl'ın bu kitabı, diğer bütün eserlerinden daha güncel, geniş kapsamlı ve büyük yankı uyandıran bir nitelik taşıyor. İkbâl, din, tasavvuf, düşünce fikir akımlarının yanı sıra, çağdaş dünyada Müslümanların durumu hakkında ne düşündüğünü doğrudan ve herhangi bir şüpheye yer bırakmayacak şekilde anlatıyor. Ayrıca İkbâl'in usta kaleminden, Batı bilim dünyasındaki b
Tükendi
İkbâl'in eserlerinin büyük bir kısmında Farsçayı tercih etmesinde, içinde bulunduğu kültür havzası kadar, Mevlânâ Hazretleri'ne olan bağlılığı ve derin hürmetinin de etkisi vardır. Rüyasında Mevlânâ Hazretleri'nin işaret buyurduğunu söyleyerek kâleme aldığı "Benliğin Sırları" (Esrâr-ı Hôdî) adlı eseriyle insanı tanımlamaya çalışan İkbâl, bu eserin tamamlayıcısı olan "Benliğin İşaretleri" (Esrâr-ı Rumuz) isimli eserinde, insanın zâtiyyetinde ne muazzam bir potansiyelin bulunduğunu, insanın toplum içindeki ro
Tükendi
İkbâl'in eserlerinin büyük bir kısmında Farsçayı tercih etmesinde, içinde bulunduğu kültür havzası kadar, Mevlânâ Hazretleri'ne olan bağlılığı ve derin hürmetinin de etkisi vardır. Rüyasında Mevlânâ Hazretleri'nin işaret buyurduğunu söyleyerek kâleme aldığı "Benliğin Sırları" (Esrâr-ı Hôdî) adlı eseriyle İkbâl, insanı tanımlamaya çalışmıştır.
Tükendi
"Geçip giden nağmeler geri gelir mi, gelmez mi? Hicaz semtinden tatlı bir rüzgâr eser mi, esmez mi? Bu fakirin devri sona erdi Bir daha bu âleme sırra vâkıf insan gelir mi, gelmez mi?" Şair Ahmet Metin Şâhin'in Muhammed İkbâl'in Farsça eserlerini veznen yapmış olması, şiirlerin kendi kalıpları içerisinde anlaşılmasını sağlıyor. Ayrıca bu eser, hem mısralarda derinleştikçe şiirin iç musikîsini okuyuculara hissettirip, hem de mısraların içerdiği anlamı keşfetme serüveninde bizlere bir imkân sunuyor.
Tükendi
"Allah'ım, tekrar dirilt mü'minin kalbindeki şimşeği" (Cebrail'in Kanadı) diyen İkbâl, seslendiği kitlenin gelecekte medeniyetini kuracağından emindir. Bunun için de, görevi ağır olan Müslümanın olgunlaşmasını hedeflemiştir: "Şark ve bilhassa İslâm Şarkı yüz yıllarca sürmüş olan bir uykudan uyanıyor. Fakat Şark milletleri anlamalıdırlar ki, Şark'ın iç derinliklerinde gerçek bir devrim meydana gelmedikçe hayat etrafında hiçbir inkılâp yaratamazlar. Yeni bir dünya, önceden insanların vicdanlarında tecessüm etm
Tükendi
8 Kasım 1877- 21 Nisan 1938)i Pakistanlı islam alimi, şair, filozof ve politikacı. Şiirleri çağdaş Urdu Ve Fars edebiyatı´nın en önemli yapıtlarındandır. Allame İkbal olarak da bilinir. İlk eğitimini evinde babasından almıştır. Daha sonra kur´an-ı Kerim´i okumak için medreseye gitmiştir. Pencap eyaletenin başkenti lahor´a giden Muhammed İkbal burada felsefe ve ingilizceden öğretmenlik diploması almıştır. Muhammed İkbal bu dönemde şiir yazmaya başlayarak yavaş yavaş adını duyurmuştur. 1905 de Londra^daki Ch
Tükendi
"Varlık bezmi O'nun nazının şehididir."   Yirminci yüzyılın en önemli mütefekkirlerinden, edebiyatçılarından ve siyasetçilerinden "Allâme" unvanlı Muhammed İkbal, Şark'tan Haber'in Tûr Lalesi kısmında böyle anlatır insan ve kâinat tasavvurunu. Eserleri Urdu ve Fars edebiyatının en yetkin örnekleri arasında yer alan İkbal, Şark'tan Haber'de, asıl hikmetin aşk ve muhabbet olmasını merkeze alarak naz-niyaz bağlamında insan-ı kâmilliğin çeşitli veçhelerini beyit ve rubaîleriyle, kaleminden birer inci gibi döküy
Muhammed İkbâl, nağmeleri doğudan tüm dünyaya yayılan bir bülbüldür. İkbal'in mısraları doğudan yükselerek Müslümanları sarsan, aydınlatan bir sestir. İkbâl eserlerinin büyük kısmında Fars dilini tercih etmesi, içinde bulunduğu kültür havzasıyla ilgili olduğu kadar, Mevlânâ Hazretlerine olan bağlılığı ve derin saygısının da bu tercihte etkisi vardır. Rüyasında karşılaştığı Hz. Mevlânâ'nın işaretiyle kaleme aldığını söylediği "Benliğin Sırları" (Esrar-ı Hûdî) eseriyle insanı tanımlamaya çalışmıştır. Bu eser
Tükendi
İslam dünyasının en büyük düşünürlerinden biri olan İkbal'in temel hedefi, Batı kültürünün Müslüman toplumlar üzerindeki zayıflatıcı, hatta yok edici etkilerine karşı entelektüel düzeyde mücadele öğretisini toplumun her kesimine yaymaya çalışmak olarak özetlenebilir. İslam dünyasında yüzyıllardır süregelen durağanlığın kırılmasını zorunlu gören İkbal'in öncelikli amacı, İslami düşünce yapısını derinlemesine inceleyip çağın şartlarına göre yeniden yapılandırmanın yolunu açmaktır. İkbal'in çeşitli zamanlarda
Cavidname; ebedî, sürekli, kalıcı, daimi anlamlarını isminde taşıyan Muhammed İkbal'in oğlu Dr. Cavid İkbal'den mülhem yazılmıştır. 1929 yılında Farsça yazılmaya başlanan bu kitap, Dante'nin İlahi Komedya'sına nazire olma özeliğini taşır. Eserde hayranı olduğu Mevlâna'nın izinde bir yolculuğa çıkan İkbal'in uğrak noktaları gökyüzü, gezegenler ve metafizik ötesi âlemlerdir. Buralarda kâh Hallaç'la söyleşir, kâh Ferhat'la, Galib'le dertleşir. Cavidname'de İkbâl, İsfahan'dan geçen "Zayenderud" nehrinin ism
Tükendi
İntizara kalmadı bak iktidar Kûşe-i uzlette oldum ihtiyar İntizarım hep vatan ikbalidir Kaldı bir düşman elinde tarumar Bu vatanda gördüğüm her gün benim Ah-u efgan ile hâl-i intizar Karşı durdum lütfuna, tehdidine Mertlikle işte ettim iştihar
Tükendi
"İslam'da Dini Tefekkürün Yeniden Teşekkülü" adlı eseri önemli kılan ilk sebep, düzyazı türünden kaleme alınmış olmasıdır. İkincisi ise Muhammed İkbal'in öteki bütün eserlerinden daha güncel, geniş kapsamlı ve büyük yankı uyandıran bir nitelik taşımasıdır. Bu kitap, İkbal'in din, tasavvuf, düşünce dinamizmi ve çağdaş dünyada Müslümanların durumu konularında neler düşündüğünü bize doğrudan ve herhangi bir şüpheye yer bırakmayacak şekilde anlatmaktadır. Ayrıca bu eser, çağımızda İslam'ın metafizik sisteminin
Tükendi
Söz zevki canımı kan etti, Istırap, yolu parıltılarla aydınlık etti. Aşktan konuşmak için dudak açtım. Lakin sır perdesini daha sırlı etti. Etti sonunda firar, ilim sahibi akıldan. Heves düşkünü gönlü kanattı aşktan. Ne sorarsın İkbâl'den şu dönen feleği, Nüktedan bilgemizin aklı gitti başından. (Tanıtım Bülteninden)
Tükendi
Bir asır önce tespit ettiği problemler ve getirdiği çözümlerle günümüz meselelerine ışık tutan bir tefekkür insanıdır Muhammed İkbal. Bu manada asrının adamı değildir. Genelde tüm insanlığa, özelde yabancı esareti altındaki Hint Müslümanlarına hitap ederken imanının bütün kudreti, aşkının bütün heyecanı ile feryat eder Etrafındaki insanların duygu ve düşünceleri onda yoktur. O sadece gönül denilen mukaddes cevhere sahip olmakla yetinir. Mal, mülk, dünya emelleri ona yabancıdır. Davası bugün de tüm insanlı
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 31 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1