Avrupa'da Müslümanlar, 16.-18. yüzyıllar arasında Hıristiyan dünyasında kürek mahkûmu, köle, tüccar, siyasi mülteci ve azınlık olarak yaşamış Müslümanların hikâyelerini anlatıyor. LucetteValensi'ye göre Müslümanların Avrupa'daki serüveni, halen tekerrür etmekte olan ikili bir dışlama hareketinin tarihini gözler önüne seriyor: Hıristiyan geçmişi paylaşmayan toplulukların dışlanması, Hıristiyan olmayan ülkelerden geldikleri için tam ?yurttaş" olamayacaklarına inanılan bireylerin dışlanması.
Müslümanların günü
İslamcılık, monolitik değildir. 20. yüzyıl komünist hareketi gibi, pek çok tezahürü vardır -El Kaide tipi şiddet yanlısı ve radikal olanlarından, Türkiye ya da Fas'taki İslamî partiler gibi uzlaşmacı ve barışçı olanlarına kadar... Amaçları aynı olsa da (Müslüman toplumları yeniden İslamîleştirmek, Müslüman ülkelerde İslamın egemenliğini ve Batı ile İslam arasındaki güç dengesini yeniden kurmak), bu amaca nasıl ulaşılacağı konusunda farklı örgütlerin farklı yaklaşımları vardır. İslamcılık aynı zamanda dinami
Tarihçi Lucette Valensi bu değerli çalışmasında, İstanbul´a atanmış Venedik elçilerinin 1503-1641yılları arasında, Türkiye üstüne kaleme almış oldukları kırk sefaretnameyi inceliyor. Bu raporların kültürel alt-yapısı konusunda, Venedik ve Avrupa için taşıdığı önem ve asıl olarak da Osmanlılar konusunda, ilgi yüksek tutularak bilgileniyoruz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.