Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 29 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Bir bakışı unutmak istediğimizde, büyük bir yitimi göze almak zorundayız. Ancak böyle bir yitimin neden olacağı yıkımın altından kalkabilirse insanın yeni bir yaşamı olabilir ve insan bu yeni yaşamına çok derin bir bilgiyle, kaybın bilgisiyle sahip olur. Bir grup arkadaş, doğayla uyumlu bir yaşam arayışındaki Şeref'in önderliğinde, şehir hayatının kargaşasından, toplumsal kalıplardan uzak yepyeni bir dünya yaratmaya koyulur. Erdemli ve özgür bir yaşam peşindeki bu karakterlerin amaçladığı dünya, kötülükl
Bir kış gecesinde, gündüzleri kocaman tenekelerin şehrin çöpünü getirip boşalttıkları bir tepenin üstüne, çöp yığınlarından az uzağa, fener ışığında,sekiz kondu kuruldu. Sabah konduların üstüne yılın ilk karı düştü. Bu sözlerle başlıyor Latife Tekin'in ikinci romanı Berci Kristin Çöp Masalları ve sanayi mahallesiyle geniş bir alana yayılmış çöp sahası arasında bitiveren bir gecekondu mahallesinin hikâyesini dillendiriyor. Bir yanda kırsaldan kente göç ettiği halde eski gelenek ve göreneklerine, söylenceler
"Semocum, hayalciler cesur olmak zorunda mı? Bilge olmamız gerekiyor mu?" Altınçayır Vadisi'nin menekşe boyalı evinde annesi, babası, büyükannesi ve kedisiyle yaşayan Asinaz, can dostu Semagül'ün özlemiyle doludur. Babasının yıllar önce kaza geçirmesine neden olan altın madeni yeniden açılmış, pek çok aile vadiden taşınmak zorunda kalmıştır. Vadinin çocuk grupları Hayalciler, Bilimciler, Kuşçular ve Altıncılar oyunlarını sürdürür, yetişkinler maden konusunda ne yapacaklarını düşünürken, Asinaz'ın aklı Sema
... Kendi öz değerlerimi, dilimi ve birlikte doğup büyüdüğüm insanların durulmaz bir coşkuyla bana taşıdıkları sevgiyi koruyabilmek için direndim. Elinizdeki roman bu direnişim için aralarında büyüdüğüm insanların bana armağanıdır. Bu sözlerle anlatıyor Latife Tekin ilk romanı Sevgili Arsız Ölüm'ü. Yazarının yaşadıklarından damıttığı, sözlü kültürle harmanladığı bu benzersiz roman ilk kez 1983'te yayımlanmıştı. Aktaş ailesinin köyden kente göçünü, yaşama çabalarını, korkularını, aile bireylerinin gidere
Latife Tekin'in yaşadıklarından damıttığı, sözlü kültürle harmanladığı ilk romanı Sevgili Arsız Ölüm 1983'te yayımlanmıştı. Aktaş ailesinin köyden kente göçünü, yaşama çabalarını, korkularını, aile bireylerinin giderek yalnızlaşmasını konu edinen, Dirmit figürüyle edebiyatımıza benzersiz bir karakter armağan eden Sevgili Arsız Ölüm, yoksulların yaralı bilincini çarpıcı bir şekilde yansıtmakla birlikte, masallar, türküler, maniler ve halk hikayeleriyle örülmüş anlatımı nedeniyle eleştirmenlerce büyülü gerçek
Sahicilik, yanmış ormanlardan artakalan kül yamaçların kederiyle soluklanmaktır diyelim, yapayalnız ve bir başına soluklanıp iç geçirmek; ama kilometreler boyunca arabalardan fırlatılmış pet şişelerin, meşrubat kutularının pisliğine bulaşır kederin, naylon torbaların yarattığı iç bulantısında boğulur... Rüyalar ve Uyanışlar Defteri'nde Latife Tekin'in yıllarca koyun koyuna yaşadığı defterine düştüğü notlar var. Onun ta en başından edebiyatını besleyen ve giderek kristalleşen söylemlerini, politik tavrını o
Ta eskiye git, çok önceye... Dünyada rüzgarlar esmeye başladığında ağaçlar yoktu değil mi? Yaprakların biçimine bak! Dalların saçılışına... Ağaçların rüzgarı bilerek oluştuğu anlaşılıyor. Ormanda Ölüm Yokmuş resim yapmayı bırakmış Emin ile öyküler yazan ama bunları kendine saklayan Yasemin'in hikâyesi. Emin, aşık olduğu kadından ayrı düşmenin acısı içinde ormana sığınır. Geçmişle hesaplaştığı bu içsel yolculuğunda ona kendisi de aşk acısı çeken Yasemin eşlik eder. İkili, acılarını, rüyalarını, aşklarını u
Kim kimin hayatını yaşıyor belli mi bu, adaletiniz adalet olsa yapacağımı bilirdim ya, neyse... Hepinize sahte kimlik davası açardım, düşerdiniz topluca içeri, yeterince iyi olsan anlardın ne söylediğimi, yaşadığı hayata inanarak benim diyebilecek kaç kişi çıkar aranızdan acaba? Muinar, kendisine ses verdiği Elime sayesinde, başka zamanlarda başka başka insanların hikayelerini dillendiren bir ruh, bir iç ses. Dayak yiyenler, hor görülenler, köleler, tanrılara kurban edilenler kimler yok ki ses verdiği bu i
Onda doğaüstü bir güç var. Ucuz bir araba kokusunu ümitsizce kapanmış güneşten, kükreyen rüzgârdan daha önemli kılabiliyor! Dilinin görünmez ışığıyla büyülenip içine düşeceğimiz havai tuzağını örüyor! Varlığının nedeni bu. Metropolün kıyısında yaşayan bir grup yoksul genç, hayata karışmak için önder belledikleri çekici, karizmatik bir liderin, ağabey bildikleri Nezir'in peşine takılır. Ancak "havanın içindeki gözenekleri" bile hizaya soktuğuna inanan, kelimelerin "çarpıcı bir düzenle diline döküldüğü" Nez
Yoksulların hakikatli düşmanı yazı! Seni pılık pırtık hayatımızın muammasını daha da koyulaştırmak için kullandım. Buzdan Kılıçlar üç kardeşin; Hazmi, Mesut ve Halilhan ile onun en yakın dostu Gogi'nin hikâyesini anlatıyor. Varoşların bu "pılık pırtık adamları", batık şirketlerini yeniden canlandırmak için didinip dururlar. Ancak Halilhan'ın hem dert ortağı haline gelen hem de gözü gibi baktığı Volvo marka arabası, kardeşler arasında hep sorun olur. Varsılların dünyasının kıyısında, bir gecekondu mahalles
Ama sen, kendine ait bir hayat parçasını ele geçirme hayaline çarpıldın ve gözleri köpükler içinde yüzen karanlık perileriyle düşüp kalkmaya başladın. On sekiz yaşındaki Gülfidan, "Sekreter Rüzgâr" kod adıyla solcu bir örgüte katılmıştır. Ancak aykırı kişiliğini bastırıp uyum sağlamakta güçlük çeker. Örgüt liderlerinden biriyle evlenen Gülfidan, tüm üyelerin karşı çıkmasına rağmen çocuğunu doğurur. Gelgelelim örgütte kalmak için kendine uyguladığı baskı, ruhunda derin yaralar açar. 12 Eylül Darbesi'yle örgü
... bizim gelincik tarlamız da bir dahaki bahara yok, Manves almış orayı da, üst yamacından çevirmeye başlamışlar bile, telefon fabrikası kuracaklarmış, Erice'nin yoksulu, sahipsizi bol nasıl olsa, işçi bulmaktan yana sıkıntı çekmiyorlar. Manves City, Türkiye'nin büyük şirketlere teslim olan bir beldesinde, Erice'de yaşananları gözler önüne seriyor. Yıllar sonra hapisten çıkıp memleketine dönen Ersel, dev üretim tesislerinin ve fabrikaların ele geçirdiği bir Erice'yle karşılaşır. Yuvası dağılmış olan Erse
Yüzümüze ölümün gölgesi düştüğünde hayat ısrarla yaşama şansı tanımak istiyor bize, türlü biçimlerde uyarıp tekrar tekrar sınıyor bunun için. Sürüklenme'nin isimsiz anlatıcısı görünüşte sivil toplum örgütü gibi işleyen bir oluşumun destekçisidir. Bir yolculuk dönüşü, önce uçakta karşılaştığı tekinsiz bir kişinin, sonra bir kâhini andıran karizmatik taksicinin, hatta gökyüzü ve yeryüzündeki tarifsiz güçlerin tesiri altında sürüklenip durur. Örgüte kaynak temin etmek için Türkiye'deki büyük şirketlerin yuttu
İnsanoğlu, hayvan gibi, doğasının kendisine dayattığı temel gereksinimleri karşılamak zorunda. Bu gereksinimler onun dünyaya bakışına biçim veriyor. Savan aslanı için sevimli ceylan ilk olarak kendisini kıvrandıran açlığı dindirmenin bir aracıdır. Batılı ormancı için orman her şeyden önce bir işletmedir. Latife Tekin Muinarda, bedenden bedene geçerek binlerce yıldır yaşayan, bilge bir kocakarıyla söyleşiyor. Kâh neşeli masallar kâh tekinsiz, hatta tehditkâr hikâyeler anlatan bu ölümsüz kadın, uzun ve derin
Tükendi
Leri şarupdiende tisika cemi deriz bizler eşyalarımıza. Yani Yoksullar ülkesinin sınırlarını gösteren harita. Karnımızı doyurmak için çırpındığımız her anı eşyalarımızda dondurup saklamamız boşuna değildir. Soluk alıp verdiğimizi geçmişte de var olduğumuzu kendimize kanıtlama ihtiyacı içindeyiz. Bedenlerimizi ve ruhlarımızı dünyanızın saldırılarından korumak için kurduğumuz şaşırtıcı mucizevi savunma sistemimizin kıymetli bir parçasıdır dekorlarımız. Bu kadar sır verdiğim yeter Latife Tekin Buzdan Kılıçlar
Tükendi
Yataktan zihin ve yürek yorgunluğuyla kalkmak yaşama katılma isteğini köreltiyordu. Kaçınılmaz bir biçimde yalnızlaşmıştı, ama buna karşılık, gündelik karmaşanın uğultusundan sıyrılıp öyle bir sessizliğe kavuşmuştu ki, sonunda içine yeniden, sessiz dünyanın bir parçası olduğu eski zamanların ruhu dolmuştu. Tümüyle ümidini yitirerek her şeyin, herkesin uzağına çekildiğinde taze bir hava sarıp sarmalamıştı onu. Ormanda Ölüm Yokmuş, doğanın kucağında, zamandan azade bir hikâye anlatıyor. Resim yapmayı b
Tükendi
"Gelenlerin çoğu karar ânıyla ilgili buna benzer şeyler anlatır. Dinlemek beni sarsardı eskiden. Hep bir çatlama, kopma sesiyle, ayrılma hışırtısıyla zihnimde beliren, dönmemek üzere giden insan imgesinin yerini, ansızın içimde uyanan bir sezgi sonrasında, bir yırtınmayla dünyaya gelen insan görüntüsü aldı. Nasıl doğduklarını anımsayıp bilmeden bunu anlattıklarını düşünmeye başladım. Ben artık böyle dinliyorum öykülerini. Ama söylemiyorum kimseye." Latife Tekin Unutma Bahçesi'nde, toplumdan ve şehir hayatı
Tükendi
Hayır. Sesinin dalgalarına düşüncesiz bırakmıştım kendimi. Soluğu öylesine güçlüydü ki. Üfleyip estirdiği hava varlığımın derinliklerine doğru akıyor... anlattıklarını ruhumla işitiyordum sanki. İnsan kaderini vaat eden kişiyle karşılaşır da saflıkla, merakla dinlemez mi onu? Latife Tekin Aşk İşaretlerinde ötekiliğin izini sürmeye devam ediyor. Büyük kent varoşlarında yaşayan bir grup yoksul gencin, yol gösterici belledikleri bir ağabeyin önderliğinde, yaşama nasıl katılacaklarını öğrenmeye çalıştıkları bir
Tükendi
1957 yılında Kayserinin Bünyan kasabasına bağlı Karacefenk köyünde doğdum. Yürümeyi öğrenir öğrenmez okula başladım. Okul, evimizin erkek odasıydı. Sedirlerin altında cinlerle oynaşırken okumayı, yazmayı öğrendim. Karacefenkte sedirlerin altında cinler ve periler yaşardı. Çocukluğum onların arasında geçti. Gizlice onların derneğine girdim. Evlerini gezdim. Düğünlerine gittim. Dillerini, gündüz ve gece oyunlarını öğrendim. Babam İstanbulda çalışırdı. Annemin yüreği yaralı, garip bir kadın olduğunu kim söyled
Tükendi
Kadınlar kucaklarından bebeklerini atıp ellerine keserleri aldılar. Erkekler karınlarını küreklerin saplarına verip konduların önünde durdular. Konduların birinin duvarını tekmeyle yıkan bir yıkımcı, topal bir kadından ilk darbeyi yedi. Kanlar içinde yere serildi. Yuvarlana yuvarlana ta dereye indi. Konducular topluca yıkımcıların üstüne atıldılar. Kuşlar kanat çırpıp bulutlara yukarı uçtu. Yıkıcımlar kazmalarını bırakıp dere aşağı kaçtılar. Berci Kristin Çöp Masalları, kentin kıyısında, geniş çöp sahaları
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 29 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1