Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 14 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Hepimizin bir tabusu var... Kimimiz için İkinci Abdülhamid bir tabu, kimimiz için Enver Paşa. Bir tarafta Vahdeddin'i tabu yapanlar var, diğer tarafta Mustafa Kemal Atatürk'ü. Peki ya Alevîler ile Sünniler arasındaki düşmanlıklar? Hazreti Ali hangimizin düşmanı? Alevî'nin mi yoksa Sünni'nin mi? Madımak'ta yaşananlarla Başbağlar'daki arasında sıkışan zihnimiz nasıl bir tabunun kurbanı? Askere olan hayranlığımız ile ordumuzu eleştirenlerimiz de birer tabu. Peki hangimiz vatansever, hangimiz devlet düşman
Tükendi
Türkler yaklaşık altı yüzyıl boyunca atlarını mahmuzlayıp farklı coğrafyalarda nice fetihler kovalarken sadece yiğitlikleriyle destan yazmamışlardı. Onların yazdığı en büyük destan, ayrı milletleri barış ve huzur içerisinde tek bir çatı altında asırlarca bir arada yaşatabilmelerine dairdi. Böylelikle insanlığı merkeze alarak adalet, hakkaniyet ve hoşgörü ile bayındır ve refah dolu bir imparatorluk kurmayı başardılar. Fetih politikaları yağma, talan ve yakıp yıkma zihniyetinden çok uzaktaydı. "Zorlama" ki za
Tükendi
Muhsin Başkan, milletimizin kültür kökenlerine aşkla bağlı olanlardandı. Onun büyük vatanseverliğini ifade edecek kelimeler sözlüklerimizde yeterli sayıda yoktur. Ama birtakım kişiler vatanımızı ona zindan etmeye çalıştılar. Emrolunduğu gibi dosdoğru bir adamdı. Vakar sahibiydi. Bir yiğit, bir güzel adamdı. Bu özellikleri yüzünden ona çok zulmettiler, çok çile çektirdiler. Onu Mamak zindanlarında bir hücrede 5,5 yıl ezdikten, 7,5 yıl hürriyetini gasbettikten sonra beraatine karar verdiler. Aziz naaşı yüz
Tükendi
Mehmet Akif vakt-i zamanında, ülkesinde gördüğü yanlışlıkların, kötü gidişatın önlenmesinde hata üzerine hata yapıldığına şahit olarak tüm Türk gençliğini temsil ettiğine inandığı Asım'ı bir kenara çeker ve ona şöyle nasihatte bulunur. "Bak Asım! Böyle kaba kuvvetle yani bilmeden öğrenmeden, ilme kucak açmadan vatana hizmet etmek mümkün değildir. Yolunuz ilim yolu olmalı. Şimdi Almanya'nın Berlin şehrinde, birtakım ilim adamları maddenin en küçük parçası olan atomu bölmeye çalışıyorlar. Atomu parçaladılar
Tükendi
Ay ve yıldızda buluştu kaderimiz. Elçibey'in deyimiyle "Bir millet, iki devletiz." biz. Nice baskılara göğüs germiş, ahdine vefada noksan kabul etmemiş, yekdiğerinin sancısını yüreğinde hissetmiş bir bütünün parçalarıyız. Türk soyunun yaşaması uğruna canını ortaya koyan cengâverleriz. Biz Türk'üz, Azeriyiz. Türkistan Türkistan ve Üsküp'ten Kosova'ya isimli eserleriyle, bulunduğu coğrafyaların havasını ruhunuza taşıyan Yavuz Bülent Bâkiler, Azerbaycan Yüreğimde Bir Şahdamardır'da bir yeniden diriliş destan
Tükendi
Söz ile başladı her şey. Kimi kılıcıyla yazdı andını, kimi kalemiyle? Kimi nice kılıç darbelerine sundu canını, kimi bir kalemden dökülen emre büktü başını. Söz unutulmasın diye akıtıldı tüm mürekkepler ve kanlar tarih sahnesinde. Kılıçlar ve kalemlerin gölgesinde yazıldı tarih. Bu gölgenin karanlığında kaybolup gidenler de ancak olayların gerçek tanıklarıyla aydınlığa kavuşabildi. Yakın geçmişimizin önemli müşahitlerinden Yavuz Bülent Bâkiler, Hatıralar Işığında Cumhuriyet Tarihi Okumaları serisinin üçüncü
Tükendi
Hatıralar Işığında Cumhuriyet Tarihi Okumaları serisinin ikinci cildinde Yavuz Bülent Bâkiler, gönlündekileri ve ötekileri kaleme aldı. Unutamadıklarım isimli ilk ciltte olduğu gibi bu kitapta da yakın tarihimizin en önemli isimlerini, Bâkilerin kimi zaman hüzünlenen kimi zaman öfkelenen ama her zaman samimi olan sohbetiyle tanıyacaksınız. Şimdi çok iyi tahmin ediyorum; bazı kimseler bu kitap ismine itiraz edeceklerdir: Olur mu? diyeceklerdir. Birlik ve beraberlik içinde olmamız gereken bir zamanda, bir
Tükendi
Cebeci İstasyonunda bir akşam üstü Bir başka türlüydü bu insanlar Sen bir başka türlüydün. Gözlerin yine öyle bir bilinmez renkteydi. Gözlerin gözlerimde erimekteydi. Bir mermer heykel gibi yanımda duruyordun Beni bırakma diyordun. Meyhane sarhoşları gibi sırılsıklam Bir yalnızlık duyuyorduk Ağlıyordun... ağlıyordun... Yavuz Bülent Bakiler sözün ressamıdır. Sabir Rüstemhanlı Yavuz Bülent Bakilerin şiiri zengin muhtevası olan bir yaşantı şiiridir. Ondan dile gelen bize has acı sade samimi gerçeklerdir. O
Tükendi
61 yıldır kalem tutan ve edebiyatımıza birbirinden kıymetli eserler kazandıran Yavuz Bülent Bakiler bu kitabında hatıralarını yazdı. 3 cilt halinde yayınlanacak eserinde Bakiler Cumhuriyet tarihini de sorgulayan yorumlayan portreler kaleme aldı. Atatürkten Kazım Karabekire Fevzi Çakmaktan Adnan Menderese Osman Bölükbaşıdan Samiha Ayverdiye Rauf Denktaştan Muhsin Yazıcıoğluna... siyaset kültür ve edebiyat dünyamızın en önemli isimlerine şahitlik yaptı. Kimi yerde kızdı kimi yerde hüzünlendi kimi yerde ise yo
Tükendi
"Şair Yavuz Bülent Bâkiler'in, artık çok ciddi bir rakibi var: Yazar Yavuz Bülent Bâkiler. Kalemini eliyle değil, gönlüyle kavramış bir yazar bu. Zevkle ve bir hamlede okunabilecek bir kitap." -Ahmet Turan Alkan- "Türkistan Türkistan: Kökleri yolunmamış, şuurları körelmemiş, inançları yozlaşmamış her Türk'ün birkaç defa okumasında fayda umulan bir kitap. Unuttuğumuz özümüze ayna tutan, yitiklerimize köprüler kuran, hasretin, umudun, vuslatın kapılarını aralayan yöğrük at misali yörük bir kitap. Türkistan T
Tükendi
Sözün Doğrusu, önce televizyonda bir yıl boyunca yayınlandı. Sonra o sohbetler iki cilt haline getirildi. Sözün Doğrusu dolayısıyla aşağıdaki 17 kuruluş tarafından Yavuz Bülent Bâkiler'e çeşitli ödüller verildi: Azerbaycan Asya Üniversitesi: Fahri Edebiyat Doktoru; Azerbaycan Gence Üniversitesi: Fahri Edebiyat Doktoru; Azerbaycan Ziyalılar Cemiyeti: Şeref Üyeliği; Azerbaycan Halk Cephesi: Dünya Türklüğüne Hizmet Ödülü; Kırgızistan Ahmet Yesevî Üniversitesi: Dünya Türklüğüne Hizmet Ödülü T.C. Başbakanl
Tükendi
Sözün Doğrusu, önce televizyonda bir yıl boyunca yayınlandı. Sonra o sohbetler iki cilt haline getirildi. Sözün Doğrusu dolayısıyla aşağıdaki 17 kuruluş tarafından Yavuz Bülent Bâkilere çeşitli ödüller verildi: Azerbaycan Asya Üniversitesi: Fahri Edebiyat Doktoru; Azerbaycan Gence Üniversitesi: Fahri Edebiyat Doktoru; Azerbaycan Ziyalılar Cemiyeti: Şeref Üyeliği; Azerbaycan Halk Cephesi: Dünya Türklüğüne Hizmet Ödülü; Kazakistan Ahmet Yesevî Üniversitesi: Dünya Türklüğüne Hizmet Ödülü; T.C. Başbakanlık
Mene göre, her Türk, Üsküp'ten Kosova'ya kitabını oxumalıdır. Amma, onu oxuduxdan sonra, ağlamayan Türk'e de men Türk demerem." Prof. Bahtiyar Vahabzade (Bakü) "Üsküp'ten Kosova'ya cidden bir şaheser. Hem okuyorum, hem de "gençliğe ve münevver kesime verilen bu hazin mesajı kaç kişi anlamıştır?" diye düşünüyor ve üzülüyorum. Şiir ötesi bir üslûpla kaleme alınmış ve her cümlesinden millî heyecan fışkıran ikazlardan faydalanmş büyük bir kütlenin, memlekette kıyametler koparması lazımdı. Bilmem ki bizim tarih
Tükendi
Belki bin defa sorduğum bir soruyu burada bir kere daha sormak istiyorum: Batı neden bizden daha ileride? Batı edebiyatı bizim edebiyatımızdan neden daha zengin? Batı’nın ilim ve tekniği, neden bizi şaşırtacak yükseklikte? Allah insanları yarattığı zaman, Batılıların kafatasına on kilo ağırlığında bir beyin koymuş da bize yüz gram ağırlığında bir şey mi ayırmış? Hayır! Batılıların beyin ağırlığı ne kadarsa bizimki de o kadar? Farklı olan Batı’daki dil zenginliğidir. İngilizce’nin en az iki yüz bin kelimelik
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 14 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1