Nurullah Genç'in hayata armağan ettiği kelimeler, şiirin en güzel duraklarına götürüyor okuru yeniden.
Yürümekle yanıldım sana ey hummalı göl
Heyecana gömülmek ve gülmekle yanıldım
Can merhemiydi elem burcunda sessizliğin
Bilemedim ki cellat değildir yâr dediğin
Ey sarışın kahkaha, yeşil bakışlı ölüm
Aynaları sömüren bin bir nakışlı ölüm
Gir şimdi düşlerimin ebedî zindanına
Çünkü cinnetle girdin yüreğimin kanına
Nurullah Genç'in hayata armağan ettiği kelimeler, şiirin en güzel duraklarına götürüyor okuru yeniden.
Yanarım; öyle bakma yüzüme yağmur gibi
Dağıt kalbini saran hasret bulutlarını
Damlasın gözlerine sonsuzluk usaresi
Dalgınlık evlerinin en güzel melikesi
Sevemem; tozlu raflar arasına girmeden
Çöllerim kandır benim
Sevemem; karanlığı bir daha devirmeden
Aşkım isyandır benim
Nurullah Genç'in hayata armağan ettiği kelimeler, şiirin en güzel duraklarına götürüyor okuru yeniden.
Hayatı hece hece öğretti bana
Sevginin açtığı kör kapıları
Ne zaman döndüysem hülyalarıma
Damladı kalbime sevda suları
Kalsın istiyorum kulaklarımda
Umut saatinin tıkırtıları
Mehtab neden böyle kanlı ve mağrur
Nerede ışıklı çöl atlıları
Uysal zamanlara kanatlanıyor
Rüya denizinin son martıları
Nurullah Genç'in hayata armağan ettiği kelimeler, şiirin en güzel duraklarına götürüyor okuru yeniden.
Ey ahenk sultanı, renk okyanusu
Kokusu mehtabı kucaklayan su
Ben sana bin başlı kamburla geldim
Sen bana yağmurla, gülle yöneldin
Ey vefa arayan rüyanın sesi
Sendendir umudun filizlenmesi
Yüzüm gözlerinle ıslanmasaydı
Işıkla dolmazdı kalp kırıkları
Sarmasaydı beni yankı ve hüzün
Sevebilir miydim hıçkırıkları
Sibirya gazisi, bilge ve lider bir adam olan Bekir'in erdem ve iyilik timsali oğlu Seyfullah...
Yolu ve okulu olmayan uzak bir dağ köyünde bir rüyası, bir hayali var Seyfullah'ın: Oğlu Nurullah'ı okutmak...
Engeller, sorunlar ve imkânsızlıklar baba ve oğulun hayallerinden daha büyük.
Başarmak için çok çalışmalı, asla yılmamalı ve sabretmeli.
Bir kış günü başlayan uzun, meşakkatli yolculuk ve dünyayı omuzlarında taşıyan bir umut.
Onlara destek olan ise güzel insanlar ve duanın gücü.
Omuzlarımda Dünya,
Nurullah Genç'in hayata armağan ettiği kelimeler, şiirin en güzel duraklarına götürüyor okuru
yeniden.
Yıllardır hükmediyor devlerin dünyasına
Bu kadar mı yanıldım diyorsan, kalbine gir
Bak nasıl da dokunmuş harflerin simyasına
Onun dudaklarında gevherân oldu şiir
Nurullah Genç'in hayata armağan ettiği kelimeler, şiirin en güzel duraklarına götürüyor okuru
yeniden.
Kartallar uçar mı bir harâbeden
Köprülerden benim yârim geçer mi
Sen neden bu kadar güzelsin, bilmem
Taşırsın yeryüzüne ebedî tohumları
Ben ise kuruyacak bir suyun mahkûmuyum
Avuçlayıp öpüyorum kumları
Bir karadelikten bakarken hayat
Meydan okuyanlar kim bu seraba
Söyle bana hindiba
Nurullah Genç, Çiçekler Üşümesin ile şairin uzun yolculuğunun ilk duraklarına götürüyor
okurunu yeniden. Şiirine yön veren izlekleri okurlarıyla buluşturuyor bu eserle.
Gönlümün maviliği gitmesin gökyüzünden
Kuşların gülücüğü eksilmesin yüzünden
Kar yağsa da bu ıssız vadiye, gün bitmesin
Yapraklar üşüse de, çiçekler üşümesin
Usta şair Nurullah Genç'in kalemiyle hayata armağan ettiği kelimeler, Nuyageva'da yıllar sonra
yeniden nefes buluyor.
O nasıl maceraydı, o nasıl "düş"tü
Çevresine ihtilâl kuzgunları üşüştü
Ay görünce düzenli ışıyan gözlerini
Hıçkırıklı bir mendil gökten kıyıya düştü
Öyle maktul bir esaret boşaldı ki doğudan
Köleler ata bindi; sultanlar yaya düştü
Nuyageva bir gümüştü, tılsımlı bir gülüştü
Nurullah Genç'in şiir macerası Siyah Beyaz Tabletler ile bambaşka bir soluk kazanıyor.
Geleneğin yeni bir dirilme yaşadığı dilini bu defa kadim yaşantılara doğru sürüklüyor.
Şair hüzün meşalelerini bir defa daha alevlendiriyor...
sen var oldun tenhâsında devlerin
ben hiçliğe bulaştım
ne hiç kaldı bende
ne sende varlık
elimizde, avucumuzda şimdi
hâin aldanmışlık ve ihtiyarlık
Nurullah Genç, Rüveyda adlı şiir kitabında en çok beğenilen şiirlerine yer veriyor. Şairin yılların birikimini bir araya getirdiği kitabına adını veren "Rüveyda"ya en güzel seslenişini şu dizelerde görüyoruz:
Sular köpürmemeliydi Rüveyda
Kırılmamalıydı ıslak dalları hasret servilerinin
Ben zehire alışkınım, şerbete değil
Rüyalar nefret eder avare duruşumdan
Kâbuslar çeker ancak derdimi yeryüzünde
Sen gün boyu simsiyah bir ufukla beraber
Ben her gece bir Mehdî türküsüyle çilekeş
Yargılamak için zeval kayıt
Bir aşk kaç kişinin hayatını değiştirebilir? Arzularının peşinde koşarken savrulup duran hayatlarını, gerçek bir aşka yürüyerek dindirmek isteyenlerin, hem kendini hem sevdiklerini yakan insanların hikâyesi... Yaptıklarının neye mal olduğunu anlayınca çıldıran bir baba.
Ahirete kalan bir aşk Aşklar, ümitler, hayal kırıklıkları ve çırpınışlar içinde birbirine tutunmaya çalışan benliklerin hemen yanı başımızda olduğunu gösteren bir roman
Nurullah Genç'in yıllardır yeni baskısı yapılmadığı halde eskimeyen, bi
Nurullah Genç, Yağmurla Gelen Adam... Ona bu sıfatı kazandıran 1990 yılında yazdığı ve birincilik ödülü aldığı Yağmur isimli şiirdi. YAĞMUR Nurullah Gençe 1990 Türkiye Diyanet Vakfı Nat-ı Şerif Büyük Ödülünü kazandıran Yağmur şiiriyle birlikte şairin diğer seçme şiirlerinin yer aldığı bir eserdir.
Yağmur Sensiz, ufuklarıma yalancı bir tan düştü
Sensiz, kıtalar boyu uzayan vatan düştü
Bir kölelik ruhuna mahkum olunca gönül
Yüzyıllardır dorukta bekleyen sultan düştü
Toplar, dönüşler, açılar, üçgenler, disiplin, zekâ, sabır, istikrar, istikamet, duruş, tutuş, konsantrasyon ve vuruş...
Nurullah Genç, sanatın disiplinlerarası geçişkenliğinden ilhamla şiiri sporla buluşturuyor, bilardoyu yaşamın tam kalbine yerleştiriyorBilardo Telmihleri‘nde...
Çık çıkabilirsen kanın içinden
Domino ve orkide savaşları
Krizantem acı kokar her akşam
Mimoza katran
Benim müziğimin nağmeleriyle
Hangi arya çalar sokaklarımda
Kölenin kalbi yok öyle mi, zalim
Kökü bu yüzden mi kurudu Af
Peygamber efendimize yazdığı ödüllü naatı Yağmur ile gönüllere taht kuran şair Nurullah Gençin tüm şiirleri tek bir kitapta toplandı: Mahrem ve Münzevi.
Usta şairin kaleminden hayata armağan ettiği kelimelerle Allah ve Peygamber sevgisini yaşatan, aşkla tanıştıran, ayrılık acısını tattıran, hasret çektiren ve yalnızlığa merhem olan şiirlerinin bulunduğu bu özel eser, okura Nurullah Genç hissiyatından oluşan bir hayat serüvenine tanık olma fırsatı sunuyor: Ömür denilen nehre lirik bir akıntı oluyor Yağmurla
Çanakkale, bu ülke insanları için bir dönüm noktasıdır. Öyle bir savaştır ki Çanakkale, ona dokunduğu zaman ressamın fırçası, şairin kelimeleri, bestekârın nağmeleri kan kırmızıya dönüşür. Gül bülbül´ün göğsünden akan kanın çiçeğidir, Çanakkale ise her şeyin yanıp kül olduğu bir büyük destan. Bu destanı bir de, bütünüyle Çanakkaleye adanmış bu kitaptan okuyun. Bir mahşerin ortasında bir çukura düşen Geliboluya âşık boynu bükük bir kelebeğin içinde bile "Ah Vatan!" sızısını hissedeceksiniz.
Çanakkale şimd
Gözden geçirilmiş 3. Baskısını yapan kitap, yazarın uzun yıllar süren akademik çalışmalar ve özel sektörde elde ettiği tecrübelerin ürünüdür. Kitabın, ilk 2 baskısı Türkiyedeki birçok üniversitede ön lisans düzeyinde, ilgili derslerde ana ders kitabı olarak okutulmuştur. Kitapta konular, MYOlardaki ders müfredatına uygun olarak işlenmiş ve MYO öğrencilerine uygun olarak basit ve sade bir dille anlatılmıştır. Kitap; yönetim ve organizasyonun temel kavramlarını ve aralarındaki ilişkileri, klasik ve modern yön
Gözden geçirilmiş 4. Baskısını yapan kitap, yazarın uzun yıllar süren akademik çalışmalar ve özel sektörde elde ettiği tecrübelerin ürünüdür. Kitabın, ilk 3 baskısı Türkiyedeki birçok üniversitede lisans düzeyinde ana ders kitabı olarak okutulmuş, ayrıca lisansüstü çalışmalar yapan araştırmacılara rehber kitap olmuştur.
Konuların klasikten moderne doğru birbirleriyle ilişkili olarak verilmesi, anlatımın sade ve anlaşılır bir dille gerçekleştirilmesi, analitik bir yaklaşımla ortaya konulan düşünceler, kitab
Nurullah Genç e Yazarlar Birliği Ödülü kazandıran Hüznün Lalesidir Dünya, âdeta bir aşk sarhoşluğu içinde kaleme dökülen, yürek ritimlerinin kitaba dönüştüğü enfes bir şiir atmosferi...
Doğduğu ana doğduğu eve, uyuduğu beşiğe, geçtiği sokağa, su içtiği çeşmeye, ana baba ve kardeşlerine, oturduğu mahalleye, gittiği okula kadar sevgilinin her anını gözleyen şiirler...
şehzâde nûn aşkıyla ağlıyormuş intizâr
rebâbın renklerinde uşşâkın isyanı var
vuslat inkılâbıyla uyandırdığı ruhu râst
ismi âhımla açar, ni
Kan ve gözyaşlarıyla beslenen çağımızda, şerha şerha çatlamış çorak topraklarımıza bir rahmet gibi Yağmur düştü önce...
Ve çiçeklerin adını unuttuğumuz bir zamanda Gül ve Ben geldi...
Renksiz kokusuz naylon çiçeklere gül adını koyduğumuz bir zamanda, bülbüllerin sustuğu, gülzarın tarûmar olduğu bir zamanda. Yağmur?la yıkanmış topraklarımıza gül dikmeye geldi Nurullah Genç...
Ve gördük ki, Gül, Yağmur un bir sonraki adıdır...
gül sesleri geliyor; her yer duâ ve niyâz
açtı gök kapısını yerde çiğ tanel
Toplam 20 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.