Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 7 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Sevim Burak´ın ilk kitabı Yanık Saraylar, 1965´te yayımlandığında yarattığı tartışmalar ve çektiği ilgiyle yılın edebiyat olayı sayıldı; Türk öykücülüğündeki modern yönelişler içinde ayrı bir yeri olduğu kabul edildi. Azınlıkların, müzmin yalnızların, umutsuzların, bir köşede ölmeye çekilenlerin dünyalarını anlattığı bu kitabında da "Düşüne düşüne hayatının en hurda ayrımlarına kadar indi." Sevim Burak, edebiyatında her zaman hayat üstüne derinlemesine düşündü, tek tek bireylerin dertlerini içeren ortak ç
Sevim Burak, yayımlandığında büyük tartışmalar yaratan ve yılın edebiyat olayı sayılan Yanık Saraylar´dan (1965) sonra 17 yıl sessiz kaldı. Bu sessizliğin ardından Sahibinin Sesi ve Afrika Dansı geldi. "Diyebilirim ki bütün ömrümü geri dönüş yolunda harcadım. (Durur) Ben, büyük hastalıklar, hainlikler, insanı çılgına döndüren hadiselerle hiç karşılaşmadım... Şu ölüm bile hakiki ölüm değildi. Geri dönme emriydi. Anlıyorsunuz ya emri yerine getirmekti... Tabii, dönüş yolunda, her şey güzel göründü bana, geri
Tükendi
"O karanlık çukura bakıyor / ta içine bakıyor / üzüm salkımı gibi ciğerlerini görüyor / üzüm salkımının arasında saklanmış / o dibe bakıyor..." Teatral davranışlar, gösterişli bir güzellik, tuhaf beğeniler... Kendinden emin savrukluğuyla yazdığı gibi yaşayan bir yazar: Sevim Burak... 1983 te kalbine yenik düşen edebiyatımızın bu ayrıksı sesi, iki kitabıyla okurunu yeniden selamlıyor: Everest My Lord - İşte Baş İşte Gövde İşte Kanatlar ve Afrika Dansı... Yazarın iki oyununu ve öykülerini içeren bu kitaplar,
Tükendi
Bu kitap hayatımıza tam 50 yıl önce girdi. İlk baskısı 1965 yılında yapılan Yanık Saraylar ironik, dikenli, tuhaf, eleştirel ve çokkatmanlı hikâyeleriyle edebiyat dünyamıza katıldı. Sıradışı bir yazar olarak Sevim Burak, o dönemde hak ettiği ve beklediği ilgiyi göremedi. "Kapalı ve alışılmadık" bir biçimsel üsluba sahip bir yazar olarak nitelendi. Edebiyatında, yaşamanın dehşeti üzerine odaklanan Sevim Burak, konu edindiği nesneler ve mekânlarla, öznel ve ortak belleğe dair bir coğrafya sundu. Umutsuzların
Tükendi
"Bu mektup örneklerinde büyük bir küskünlük duyumsanıyor, çocuksu heyecanların tersine. Umduklarını bulamamış olmanın tedirginliği, dahası korku, yok edilmek, yazıda çizide soykırıma uğramak korkusu, dehşet verici bir endişe. Sayıklamayı andırır sözler, Venedik Taciri'nde Schallock'un isyankâr çığlığını çağrıştırıyor nedense: Sevim Burak da gözlerini, ellerini yok sayanlardan öç alabileceğini söylüyor. Kağıt üzerinde, çarçabuk yazılmış olmalı, iç dökercesine. Gerisini okumadığım mektuplar, söylentilere bakı
Tükendi
"O karanlık çukura bakıyor / ta içine bakıyor / üzüm salkımı gibi ciğerlerini görüyor / üzüm salkımının arasında saklanmış / o dibe bakıyor... Teatral davranışlar, gösterişli bir güzellik, tuhaf beğeniler... Kendinden emin savrukluğuyla yazdığı gibi yaşayan bir yazar: Sevim Burak... 1983te kalbine yenik düşen edebiyatımızın bu ayrıksı sesi, iki kitabıyla okurunu yeniden selamlıyor: Everest My Lord - İşte Baş İşte Gövde İşte Kanatlar ve Afrika Dansı... Yazarın iki oyununu ve öykülerini içeren bu kitaplar, ya
Tükendi
Sevim Burak, Yanık Saraylar, Afrika Dansı, Sahibinin Sesi, Everest My Lord, Palyaço Ruşen ile edebiyatımızda ayrıksı bir öykücü ve oyun yazarı olarak yerini aldı. 1983 yılında öldüğünde, üzerinde uzun yıllar çalıştığı ve hayatının projesi, son gençlik aşkı olarak nitelediği kitabı Ford Mach I´i ardında tamamlanmamış olarak bıraktı. Ford Mach I ölümcül, imha edici bir aşkın öyküsüdür. Üzerimize adım adım yürüyen toplumsal yabancılaşmaya ve işgal hareketine ayak diremenin yolunu, düşmanı ilan ettiği değerleri
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 7 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1