Anlatabilmek İnceliği Başlık benim değil, Hasan Erkek'in. "Sevdadan Kanadım"ı okurken ilk gözüm çarpan bu incelik oldu. Şair, "ah bir bilsem anlatmanın inceliklerini/başka bir şey istemem dilimden" diyordu. Ve sanırım bunu yalnızca kendi adına, kendi şiiri için değil, hepimizin adına, hepimizin şiirinin yerine de demiş oluyordu, ki böylece bir ezberi de tersyüz ediyor ve şair sözüne inanmak gerektiğini güçlü bir incelikle duyuruyordu. Güçlü bir incelik ya da inceliğin gücü. Hasan'ın şiirleri için söyleneb

Ben sözcükleri severim arkadaşımdır kapısı en çalınmaz olanlar bile bir de çiçekleri yalnız sunmak için değil sevilene ufalamak için de acılarımın üstüne Ben kadınları severim ayyüzlerini tutarım yüzüme eğilip gözlerinden bengisu içiririm şiirlerime Ben çocukları severim soluğumu rüzgâr ederim uçurtmalarına birer torba şiir şekeri veririm duraksamaksızın katılırım oyunlarına Ben hayatı severim tam ortayerinden kılavuz yaparım onu şarkılarıma alıp yerden taze tomurcuğunu şiirle tuttururum yakama

"Çiçek Prenses, 2006 yılında Uluslararası Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Birliği (ASSITEJ), Uluslararası Tiyatro Enstitüsü (ITI) ve Uluslararası Oyun Yazarları Forumu (IPF) tarafından ödüllendirilen bir oyun. Doğanın yenilenen sarmal dengesiyle örtüşen Çiçek Ülkesi'nin serüvenini anlatan oyun, içeriğine en uygun biçim olan karagöz, ortaoyunu ve köy seyirlik oyunlarımızın anlatım yolu olan oyunsuluğa, çocuksuluğa, tiyatrosallığa masal unsurunu da katarak, çocuklara, gençlere büyülü ve çok renkli, düşsel bir d

(Epik Çocuk Oyunu) "...Hasan Erkek´in Boğaç Han oyunu, hem kendi kültürümüzün bir ürünü olan Dede Korkut Hikâyeleri´nden birini seçmiş olması bakımından ilginçtir, hem de kısa bir hikâyenin bir çocuk oyununa nasıl dönüşebileceğini görmek bakımından da ilginç bir örnektir. ...Yazarın şiddete dayanan sahnelerdeki barışçıl yaklaşımı, pedagojik açıdan çocuklara yönelen bir oyunda olumlu bir model oluşturuyor. ...Dövüş sahnelerini, kılıç-kalkan oyunu estetiği içinde ele alması, samah, dans, türkü ile de sah

"Hasan Erkek´in Bir Gençlik Şarkısı adını verip 1990´da Çankaya Belediyesi´nin açtığı yarışmaya gönderdiği bu oyun, onun ilk oyunudur. Gençlik Tiyatrosu konusunda tartışmaların yoğunlaştığı yıllardı o zamanlar. Daha temel sorunların arkasına geçilememişti. Neydi Gençlik Tiyatrosu? Gençlerin yazdığı ve yaptığı mı? Gençleri konu edinen mi? Gençlik sorunlarını konu edinen mi? O yıllarda Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü´nün güngörmüş sıralarını yeni yeni aşındırmakta olan günümüzün başarılı yazarı

"...Hasan Erkek, doğa ritüellerinin toplumsal ritüei geleneğine dönüşümünü, ana gereksinimlerin çizgiye, figüre, renge, dansa, kurala, toplumsal törenlere geçişini sözsüz bir gösteri metniyle ustaca başarmış. Mim, tavır, müzik, dans, figür vb. görsel öğeler tümüyle ´söz´ün yerini alıyor bu oyunda. "Tiyatro´nun, ´oyun´un temel gizinin, temel işlevinin yerine getirilmesi amaçlanıyor. Metnin bu değişik biçimlenişi okuma aşamasında bizi tedirgin edebilir, zora sokabilir; fakat sahnelendiğinde tiyatro olayının

HAYAT YENİLE BENİ Ey esirgeyen ve bağışlayan hayat senin yumuşak kollarına doğdum mutluluk masalları emdim memenden ateşini, toprağını ve suyunu sevdim dans ettim rüzgârında saçlarımı göğüne uzattım sesimi uçurdum kuşlarınla beraber kaç mevsim aşırdım sırtımdan bana biçtiğin gömlek soldu, eskidi güneşinden fire verdi gözlerimin feri yenile beni