Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 15 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Mıgırdiç Margosyan'ın Evrensel gazetesinin 7 Haziran 1995 tarihli ilk sayısında yayımlanan yazısının başlığı "Beyin Meselesi"ydi. Aradan geçen 24 yılda Margosyan yazılarına devam etti. Kendi deyimiyle o "kel ve ehmak" kafası ve kendine has üslubuyla meselelere yaklaşmaya, çoğu kez ironinin kadife eldiven altındaki çelik umruğuyla cevaplar vermeye, çözüm aramaya, kafa yormaya devam etti. Memleket meselesi de bu yazıların genişçe bir toplamından oluşuyor ve memleketin en çetrefilli derdi olan Kürt Sorunu'nu
Tükendi
Aras Yayıncılık, Mıgırdiç Margosyan'ın 80. yaşı vesilesiyle yaptığı yayınlara bir yenisini ekliyor. Yazarın Türkçedeki ilk kitabı ve en çok bilinen eseri olan Gavur Mahallesi'nin Kürtçe çevirisi okurların beğenisine sunuluyor. Ermenice yazan yazarlara verilen Eliz Kavukçuyan-Ayvazyan Edebiyat Ödülü'nü (Paris-Fransa) 1988 yılında kazanan Mer Ayt Goğmerı (Bizim Oralar) adlı kitabın çevirisi olan bu kitap bugün artık tarih olmuş bir Diyarbakır'ın bugüne dek edebiyatta yapılmış en canlı tasvirlerinden birini su
Tükendi
Bu yıl 80. yaşını kutlayacak olan Mıgırdiç Margosyan'ın tüm eserlerini bir araya getiren Fıllaname tek sefere mahsus özel baskısıyla yayımlanıyor. Özellikle Diyarbakır'ı anlattığı öykü ve anlatı metinleriyle bilinen Margosyan'ın eserleri, ilk kez Türkçe olarak basıldığı 1992'den bu yana büyük beğeni kazanmış, geniş bir okur kitlesine ulaşmıştı. Fıllaname, usta yazarın o günden bugüne kaleme aldığı beş kitabı bir araya getirirken, sanatçı Emre Zeytinoğlu'nun Margosyan'ın öykülerinden esinlenen çizimleri ve s
Tükendi
Mıgırdiç Margosyan'ın 1992'de ilk basıldığı günden bu yana büyük ilgi gören kült kitabı Ingilizcede. Margosyan, enfiye çeken bir ebe, saf bir kilise bekçisi ve insanüstü bir demirci ustasının da yer aldığı renkli hikâyelerle Diyarbakır'ı çocukluğunda olduğu haliyle keşfediyor. O zamanlar şehir hâlâ çok sayıda inanca, dile ve karaktere ev sahipliği yapıyor, New Yorker yazarı Raf? Khatchadourian'ın deyimiyle "Macondo'nun Anadolu versiyonunu" andırıyordu. Doğduğu yöreleri, Ermeni ve Kürt kültürlerinde derin iz
Tükendi
Dünyanın nasıl yaratıldığı sorusu, tüm dinlerin ve aynı zamanda bilimin binyıllardır üzerinde önemle durduğu konulardan biri. Medeniyetin başlangıcından bu yana insanlığın zihnini kurcalayan bu büyük soruya bir cevap da, yeni kitabı Tanrı'nın Seyir Defteri ile Mıgırdiç Margosyan'dan geliyor. Bugüne kadar yayımlanmış eserlerinden hayli farklı, yepyeni bir tarzda kaleme aldığı, ancak yine mizah ve ironi yüklü bu anlatısında Margosyan, kutsal kitapların Yaratılış bölümlerinden ilhamla, Tanrı'nın dünyayı yaratm
Tükendi
Mıgırdiç Margosyan'ın Ermenice yazan yazarlara verilen Eliz Kavukçuyan-Ayvazyan Edebiyat Ödülü'nü (Paris-Fransa) 1988 yılında kazanan Mer Ayt Goğmerı (Bizim Oralar) adlı kitabının, yazar tarafından yeniden, Türkçe olarak kaleme alınan karşılığı... Margosyan, 1938'de Diyarbakır'ın Hançepek Mahallesi'nde (Gâvur Mahallesi) doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'nü bitirdi. 1966-72 yılları arasında Surp Haç Tıbrevank Lisesi'nde felsefe, psikoloji, edebiyat öğretmenliği ve okul müdürlüğü
Tükendi
Mıgırdiç Margosyan, Agosta 1996-1999 yıllarında yazdığı yazılardan yapılmış bir seçki sunuyor Zurnayla. Usta yazar, bu denemelerinde siyasi meselelerden felsefi tartışmalara, Diyarbakırdaki çocukluluğundan cemaat hayatına, günlük yaşamdan sanata uzanan pek çok konuda okurla tatlı tatlı hasbıhal ederken, ortaya Türkiyenin en yakın tarihinin net bir fotoğrafı da çıkıyor. Siz istediğiniz kadar çırpınıp durun, istediğiniz kadar bin bir dereden su getirin, taklacı güvercinler gibi ustaca taklalar atarak gökyüzün
Tükendi
1995ten 2000e uzanan bir dönemde Türkiye ve dünyada yaşanan olayları kapsayan bu denemelerinde Margosyan, siyasi, toplumsal ve kültürel gelişmelerin derinliklerinde yatan, çoğu zaman görülmeyen ya da görülmek istenmeyen olguları seriyor gözlerimizin önüne. Bunu yaparken, didaktik bir öğreticilikten her zaman uzak durmayı başaran usta yazar, kâh neşeli kâh hüzünlü bir dille, kalemini sorunların tam yüreğine daldırmaktan çekinmiyor. Kürdan ve Çengelliiğneyi okuyanlar, Türkiyenin çok kritik bir dönemeçten geçt
Tükendi
1995ten 2000e uzanan bir dönemde Türkiye ve dünyada yaşanan olayları kapsayan bu denemelerinde Margosyan, siyasi, toplumsal ve kültürel gelişmelerin derinliklerinde yatan, çoğu zaman görülmeyen ya da görülmek istenmeyen olguları seriyor gözlerimizin önüne. Bunu yaparken, didaktik bir öğreticilikten her zaman uzak durmayı başaran usta yazar, kâh neşeli kâh hüzünlü bir dille, kalemini sorunların tam yüreğine daldırmaktan çekinmiyor. Kürdan ve Çengelliiğneyi okuyanlar, Türkiyenin çok kritik bir dönemeçten geçt
Tükendi
Doğduğu yer Diyarbakır'ı, oradaki Ermenileri, Kürtleri, Türkleri, Süryanileri, Keldanileri, Yahudileri, bugün artık tarih olmuş bir kent yaşantısının en içten hikâyelerini anlatan Mıgırdiç Margosyan , Tespih Taneleri'nde Diyarbakır'dan okumaya geldiği İstanbul'a hayali bir köprü kuruyor. "Kafle" yollarında her birinin ailesi "berdan berdan" olmuş, tespih taneleri gibi dağılmış anne ve babasının, oğullarının "adam olması"nı, "anadili"ni daha iyi öğrenmesini sağlamak için İstanbul'daki Ermeni ruhban okuluna g
Tükendi
Ermenice edebiyat çevrelerinde Ermeni taşra edebiyatının yaşayan temsilcisi olarak bilinen Mıgırdiç Margosyan'ın Türkçede ikinci öykü kitabı... Öykülerinde, doğduğu yöreleri, Diyarbakır'ı, özellikle de 1940'lı, 1950'li yıllarda Diyarbakır'daki sıradan insanların günlük yaşamlarını sunan Margosyan, bu kitabında da bir Anadolu çeşnisiyle damaklarda çok değişik, hoş ve buruk bir tat bırakıyor.Ermeni, Süryani, Keldani, Pırot, Kürt, Türk, Yezidi gibi farklı kimlik ve kültürlerin Anadolu'su en yalın haliyle, renk
Tükendi
Yine Gâvur Mahallesi, yine daracık Diyarbakır küçeleri, Merheli, Dıngılhava, Mardin Kapı ve diğerleri... Okuru, satır aralarında saklı ince hüznü keşfetmeye çağıran bir yazın Margosyan'ınki. Diyarbakır'ı da, İstanbul'u da anlatsa bu duygu yoğunluğu hiç azalmıyor. Gazeteci Ragıp Duran "Allahsız Kalem" isimli makalesinde bakın nasıl anlatıyor Margosyan'ı:"... Margosyan'ın diline bir dengbej gelip yerleşmiş sanki. Geçenlerde bir yabancı gazetede Kahire'deki kahvelerde öykü-masal anlatan amcalardan birinin fo
Tükendi
1988'de Fransa'da verilen Eliz Kavukçuyan-Ayvazyan Ödülü'ne layık görülen bu kitapta Mıgırdiç Margosyan, 1950'li yılların Diyarbakırı'ndan, Doğu Anadolu insanının yaşamından kesitler sunuyor. Ermeni taşra edebiyatının pirlerinden, hocası Hagop Mıntzuri'nin izinden giden Margosyan, yerel dili ve ağzı da kullanarak, her biri bugün artık toprak olmuş Khent Ağavni, Heredanlı Ğalo, Kure Mama, Keri Heço, Jamgoç Uso ve Der Arsen'in şahsında cümle doğu halkını resmigeçide çıkarıyor.
Tükendi
Ermenice edebiyat çevrelerinde Ermeni taşra edebiyatının yaşayan son temsilcilerinden biri olarak tanınan Mıgırdiç Margosyan'ın ikinci Ermenice kitabı... Bu kitapta 1950'li yıllarda Diyarbakır'da bir arada yaşayan Ermeni, Kürt, Süryani, bütün toplulukların ortak yaşam hikâyesi yer alıyor. Margosyan'ın öyküleri, okuru Diyarbakır'ın daracık sokaklarında, taş avlularında, damlarında gezintiye çıkarıyor.
Tükendi
Min di nivîsên xwe de qala ba me, wan deran kir. Çawa min dît û jiyam, weke xwe. Hema bêje min dest neda tîp û navên kesan, bêguherîn weke xwe hiştin. Gelek ji wan kesan; ji wan xwişkan, ji wan xalan, ji wan apan, ji mêj ve derbasî dinya wî alî bûne. Hinek be jî bila navê wan, bîranînên wan rêzikan de, di vê kitêbê de bijîn Migirdîç Margosyan Taxa Filla ya Migirdiç Margosyan bayê Ermeniyan tîne ji Diyarbekrê. Margosyan ji jiyana rojane têkiliyên Ermenî û Kurdan tîne ziman. Bi dîtina min bi vî awayî jî miro
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 15 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1