Soluk soluğa okunan bir macera
Ortaçağı çok iyi yansıtan enfes bir seyir
Batı dünyasına, Doğunun gizemli kapılarını açan araştırmacı
yazar Harold Lamb, bu defa eline kılıç almamış bir dâhinin
öyküsünü yazmış. Cüretkâr şiirleriyle tanınan Ömer
Hayyam'ın, Ortaçağda İran'ın hüzünlü atmosferinde geçen
öyküsü, halktan ve soylu sınıfından seçilmiş renkli portrelerle
canlılık kazanıyor. Metafizik zekâsı ve yıldızlara olan tutkusu
nedeniyle muhafazakârların şimşeklerini üzerine çekem
Hayyam'ın hayattan beklediği sa
Emir Timur, yalnız Türk-İslam dünyasının büyük hükümdarlarından biri olmakla kalmayıp, tarihin
kaydettiği en büyük cihangirlerden biridir. 35 yıllık hükümdarlığı süresince bir defa bile yenilgiye
uğramayarak bütün savaşları kazandı. Çin'e ve Delhi'ye kadar Asya'yı, Irak, Suriye ve İzmir'e kadar
bütün Anadolu'yu hâkimiyeti altına aldı.
Bu büyük hükümdar yalnız yeni yerleri fethetmekle kalmadı, aynı zamanda ilmin ve şehirciliğin
gelişmesine de önem verdi. Harold Lamb'ın usta dilinden,14. yüzyıla damga vuran E
Tarihin gördüğü en büyük askeri ve siyasi
dehalardan biri olarak kabul edilen Timur,
Yıldırım Bayezid'i Ankara Savaşı'nda yenerek
Osmanlı Devleti'ni 11 yıllık bir duraklama
dönemine sokmuştur. Tarihin gördüğü en
büyük askeri ve siyasi dehalardan biri olarak
kabul edilen Timur, sağ ayağı aksak şekilde
yürüdüğü için kendisine Farsça Timurlenk,
Türkçe olarak ise Aksak Timur denilmekteydi.
Timur, İsfahan'da 70 bin kişiyi kılıçtan
geçirerek kelleri kule gibi yığmıştır.
Bu nedenle ''Kellelerden kule yapan
hükümda
Kıtalar ve Ülkeler Hakimi, Moğolların Efsanevi Güneşi, İmparator Cengiz Han Cengiz Han, konuyu enine boyuna düşünmek için tek başına bir dağın tepesine çıkmıştı. Bir Moğol elçisinin öldürülmesi, cezalandırmadan bırakılacak bir hata değildi; gelenek yanlış yapandan intikam alınmasını gerektiriyordu. Bir keresinde "Gökyüzünde iki güneş olamayacağı gibi, yeryüzünde de iki Hanlar Hanı olamaz" demişti Cengiz Han. Hemen büyük bir ciddiyetle hazırlanan casuslar dağ sıralarının arkasına doğru yola çıkarken; ulaklar
Selahaddin Eyyubi ve Haçlılar, Doğu'dan Batı'ya yayılan bir güç mücadelesinin ve Müslüman gücünün büyümesinin ve yükselişinin anlatıldığı muhteşem bir eserdir. Harold Lamb, çeşitli anılardan, kaynaklardan, tarih anlatıcılarından ve dönemin şahitlerinden derlediği bilgileri gerçek olaylar üzerinden, kendi anlatım gücünü de kullanarak önemli bir tarihi roman ortaya çıkarmıştır.
Hepimizin Haçlı Seferleri hakkında az çok bilgisi vardır fakat çok azımız bu tarihsel anlatımın ötesine geçip olayları kişiler, yerl
"Kudüs'e gitmek ya da gidenlere yardım etmek için, hayret verici bir tutku, zengini de, fakiri de, erkeği de, kadını da, din adamlarını da, köylüleri de sardı. Kocalar sevgili eşlerinden ayrılmaya hazırdılar; kadınlar ise ? her ne kadar gözyaşları içinde de olsa ? çocuklarını geride bırakıp kocalarını izleme eğilimindeydiler. Bu zamana dek muazzam değerde olan araziler, çok düşük fiyatlara satıldı ve herkes kâfirlere karşı Tanrı'nın intikamını almak için silahlar edindi. Hırsızlar, korsanlar, pek çok farklı
Selahaddin Eyyubi ve Haçlılar, Doğu'dan Batı'ya yayılan bir güç mücadelesinin ve Müslüman gücünün büyümesinin ve yükselişinin anlatıldığı muhteşem bir eserdir. Harold Lamb çeşitli anılardan, kaynaklardan, tarih anlatıcılarından ve dönemin şahitlerinden derlediği bilgileri gerçek olaylar üzerinden, kendi anlatım gücünü de kullanarak önemli bir tarihi roman ortaya çıkarmıştır.
Harold Lamb, yer yer Müslüman anlatıcıların kaynaklarından ve gözlemlerinden faydalanıp, onların anlatımlarına yer verse de Haçlı Sefe
Bu hayatta kalanların inşa ettikleri bir şehrin öyküsüdür. Büyük bir felakette sıklıkla olduğu gibi, hayatta kalanlar etnik olarak tek bir halk değildi, çok sayıda halkların birleşmesiydi. Onlar yaşam şekillerini olduğu kadar kendi hayatlarını ve mallarını savunmak için bir araya gelmişlerdi. Kendi şehirlerini teslim etmeyi reddetmişlerdi. Yaklaşık bin yıl boyunca bu kararlılıklarını sürdürmüşlerdi. Tarih onlara Bizanslılar adını vermiştir.
Onlar hayatta kalma mücadelesinde yalnızdılar. Batıda MS. 200 ila
Emir Timur, Yalnız Türk- İslam dünyasının büyük hükümdarlarından biri olmakla kalmayıp, tarihin kaydettiği en büyük cihangirlerden biridir. Timur, 1336'da Mâverâünnehir'de Semerkand'la Belh arasında Keş kasabasında doğdu. 1370'te Mâverâünnehir Hâkimi Emir Hüseyin'in ölümünden sonra Mâverâünnehir'e tek başına hâkim oldu ve Semerkand'a gelerek tahta çıktı.
?Biz ki, Mülük-ı Turan Emir-i Türkistanız!" diyen Emir Timur, 35 senelik hükümdarlığı süresince yaptığı bütün savaşları kazandı.
Âlim ve iyi bir devlet ada
Büyük İskender'in dünyası hakkında aslında hiç de o kadar bilgi sahibi değiliz ve onun karakteri hakkında bugünün şartlarıyla saptamalar yapmaya çalışmak da yararsız bir uğraştır. İskender büyük bir fatih miydi, savaşlarda usta biri miydi, bir devlet adamı mıydı, bir kaşif ya da bilimle uğraşan bir filozof muydu? Bu söylenenlerin belki de hiçbiri ona tam olarak uymayacaktır. İskender'i bir fatih olarak Cengiz Han gibi bir adamla karşılaştırmak mümkün müdür? Her ikisi de farklı amaçlarla farklı sonuçlara ula
Tanrı'ya yolculuk adını verdikleri bir yolculuğa çıktılar. Bu bir göçtü; bir yolculuk ve bir savaştı. Her türden insan yürüyüşe katıldı; lordlar ve serseriler, silahlı adamlar ve köylüler, asil leydiler ve bar fahişeleri. O zamanın tarihçilerinden biri "Türlü türlü insanların ve seçkin prenslerin tüm o muhteşem varlıklarını ve eşlerini ve çocuklarını bırakmaya razı olup, ölümü küçük görerek bilinmeyen bölgeleri aramak için yola düşmesi" diyordu, "hiç duyulmamış bir şeydi." Tanıdıkları ve bildikleri dünyadan
"Bizim kanunumuz ister ki Padişahın atının göründüğü her yer daima hükmümüz altında bulunsun..."
O kuvvet yıllarında Avrupalılar ondan, Muhteşem Süleyman Muazzam Türk diye bahsediyorlardı. Sarayına gelen yabancı ziyaretçilerin, kavuğunun ipek tülbendinin kıvrımları arasında parıldayan mücevherlerle gözleri kamaşıyor, İbrahim,
Yedikuleyi "tıka basa" dolduran hazinelerden bahsederken, bunlar kulak kesiyorlardı. Bununla birlikte, Süleymanın
kimseye açmadığı bir irade ile, sessizce gerçekleştirmeye çalıştığ
Geçmiş dönemlere ışık tutan tarihçi Harold Lamb Theodora ve İmparator kitabıyla Bizans döneminde Konstantinapole, İstanbula dair tarihi gerçekleri canlı betimlemelerle anlatıyor.
Geçmişi şaibelerle dolu Theodoranın Bizans İmparatoru Jüstinyen ile yaşadığı dönem çağının önemli olayları, entrikalar, savaşlar, ayaklanmalar, veba salgını ve politik stratejiler eşliğinde okuyucuya sunuluyorlar.
Tarih içinde pek çok dönem üzerine başyapıtlar ortaya koyan Lamb, tarihi olayları bir roman havasında vererek okuyuc
hayatta kalanların inşa ettikleri bir şehrin öyküsüdür. Büyük bir felakette sıklıkla olduğu gibi hayatta kalanlar etnik olarak tek bir halk değildi, çok sayıda halkların bir birleşmesiydi. Onlar yaşam şekillerini olduğu kadar kendi hayatlarını ve mallarını savunmak içi bir araya gelmişlerdi. Kendi şehirlerini teslim etmeyi reddetmişlerdi. Yaklaşık bin yıl boyunca bu kararlılıklarını sürdürmüşlerdi. Tarih onlara Bizanslılar adını vermiştir.
Onlar hayatta kalma mücadelesinde yalnızdılar. Batıda MS 200 ila 45
Doğu ve Batı medeniyetlerine dair belgesel niteliğindeki tarihî romanları onlarca dile çevrilen Amerikalı ünlü yazar Harold Lambdan ilginç bir Konstantinopol hikâyesi
Kanuni Sultan Süleyman, Ömer Hayyam, Cengiz Han ve Timur gibi romanları ülkemizde uzun yıllardır okunan yazarın, Konstantinopol adlı bu eseri Türkçede ilk kez okuyucu karşısına çıkıyor.
Eleştirmenlerin, Bizans İmparatoru Büyük Jüstinyen hakkında yazılmış en iyi kitap diye nitelendirdikleri Konstantinopol, yoğun bir araştırma sonucu kaleme a
Kiyat kavminin şefi Yesügeyin oğlu Temuçin, babasının Tatarlar tarafından öldürülmesinden sonra kabilesi tarafından terk edilecek, geride kalan ailesiyle birlikte yokluk ve sefalet seneleri geçirdi. Çocukluk çağının bu zorluklarının güçlendirdiği Temuçin, hakkı olan mirası elde etmeye azmetti ve sadece bunu başarmakla kalmadı: Önce Han ilan edilen Temuçin, 1206da Moğolistanı birleştirdi ve Cengiz Han unvanını aldı. Öngütlerin ve Uygurların Cengiz Hana katılmasıyla, Türk-Moğol ittifakı güçlenerek devam etti
Emir Timur, yalnız Türk-İslam dünyasının büyük hükümdarlarından biri olmakla kalmayıp, tarihin kaydettiği en büyük cihangirlerden biridir. Timur 1336da Maveraünnehirde Semerkandla Belh arasında Keş kasabasında doğdu.1370te Maveraünnehir Hakimi Emir Hüseyinin ölümünden sonra Maveraünnehire tek başına hakim oldu ve Semerkanda gelerek tahta çıktı.
Biz ki, Mülük-ı Turan Emir-i Türkistanız! diyen Emir Timur,35 senelik hükümdarlığı süresince yaptığı bütün savaşları kazandı. Çine ve Delhiye kadar bütün Asyayı; I
Bizim kanunumuz ister ki Padişahın atının göründüğü her yer daima hükmümüz altında bulunsun
O kuvvet yıllarında Avrupalılar ondan, Muhteşem Süleyman . Muazzam Türk diye bahsediyorlardı. Sarayına gelen yabancı ziyaretçilerin, kavuğunun ipek tülbendinin kıvrımları arasında parıldayan mücevherlerle gözleri kamaşıyor, İbrahim, Yedikuleyi tıka basa dolduran hazinelerden bahsederken, bunlar kulak kesiyorlardı. Bununla birlikte, Süleymanın kimseye açmadığı bir irade ile, sessizce gerçekleştirmeye çalıştığı ideal
Dünyaya Hakim Olma Arzusunun, Semerkant Fatihinin Büyük Ankara Savaşının Aksak Timurun RomanıArtık akşam olmuş, güneş batıyordu. O sırada Timur, satranç oynamakla meşguldü. Bu yenik haliyle bile gururunu kaybetmemiş, dim dik ayakta duran uzun sakallı Beyazıtın içeri girdiğini görünce ayağa kalkıp kapıya doğru ilerledi Timur ve gülümsedi. Gururu da cesareti de yerinde olan Beyazıt: "Ayıptır" diye bağırdı. "Başına Allah tarafından bir felâket gelmiş olanbir adamla alay etmek ayıptır." Bunun üzerine Timur ağır
Osmanlı İmparatorluğu´nun Sultan Süleyman´ın ardından düşüşe geçmesi, ancak Türk halkının inatla ayakta kalması tarihe geçmiş esrarlı vakıalardan biridir. Bu esrarı çözmeye çalışan birçok kişi, İmparatorluğun çökmesinin Sultan Süleyman´ın yaptığı hatalardan kaynaklandığını söylerken, az sayıda insan ise Süleyman´ın milleti güçlendiren kişi olduğu noktasında birleşir. 46 yıllık hükümdarlığı boyunca Avrupa´yı titreten o müthiş haraketli orduyu yönlendiren beyin olarak bilinen Süleyman, yaşamını meraklı bakışl
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.