14 YÜZYILDAN GÜNÜMÜZE BİLİMİN ÖZÜ YANİ BİLİMSEL TARİH FELSEFESİ,
SOSYOLOJİ VE EKONOMİNİN TEMELİ OLAN
MUKADDİME
İslâm bilimlerinin bütün dallarından, tabiî ve sosyal bilimlere kadar, çağına ulaşan her konuda
önemli tahlillerde bulunmuş, "Tarih Felsefesi"nin ve "İktisat Bilimi"nin kurucusu olarak kabul
edilmiş. Ayrıca insanlık tarihinin ilk sosyoloğu özelliğini kazanmıştır.
Sosyoloji ilminin birçok temel prensiplerini Batılı bilim adamlarından yüzlerce yıl önce ortaya
koyan İbn Haldun, tarih, siyaset t
İbn Haldun tarih felsefesinin, sosyolojinin, antropolojinin, iktisat biliminin,
kısacası toplum bilimlerinin kurucu babası olarak kabul edilir. Mukaddime’si,
dünyanın en önde gelen bütün entelektüellerince dikkatle okunan ve pek çok
devlet başkanınca fikirlerine hayran olunan bir şaheserdir.
Roger Garaudy, müslüman olmadan önce kaleme aldığı İslâm Medeniyetinin
İnsanlığa Katkısı eserinde, İbn Haldun’a on sayfadan fazla yer ayırır ve onu
“Descartes’ın, Montesquieu’nün Öncüsü ve İslâm’ın Karl Marks’ı” o
İbn Haldun tarih felsefesinin, sosyolojinin, antropolojinin, iktisat biliminin,
kısacası toplum bilimlerinin kurucu babası olarak kabul edilir. Mukaddime’si,
dünyanın en önde gelen bütün entelektüellerince dikkatle okunan ve pek çok
devlet başkanınca fikirlerine hayran olunan bir şaheserdir.
Roger Garaudy, müslüman olmadan önce kaleme aldığı İslâm Medeniyetinin
İnsanlığa Katkısı eserinde, İbn Haldun’a on sayfadan fazla yer ayırır ve onu
“Descartes’ın, Montesquieu’nün Öncüsü ve İslâm’ın Karl Marks’ı” o
Mukaddime; ünlü İslâm devlet adamı, alim, tarihçisi İbn Haldun'un 1377'de kapsamlı bir dünya tarihine giriş olarak yazdığı abidevî eseridir. Kitap, tarih ve sosyoloji felsefesinin genel meselelerine ansiklopedik ayrıntılarıyla girmekle birlikte, kendi içinde bir bütün oluşturması özelliğiyle şimdiye dek bilinen en iyi çalışmadır. Çağın öteki eserleri arasında, çözümleyici yeteneğinin genişliği ve tazeliği, insanlığın toplu bir görünüşünü ve toplumsal örgütlenmenin biçimlerini vermeye çalışması bakımından eş
Kendine has fikir metoduyla sonraki nesiller üzerinde derin izler bırakan meşhur tarihçi, sosyolog, filozof ve devlet adamı İbn Haldun, bu eserinde, bir kurum olarak devleti ele alıyor ve pek çok siyaset teorisyeninin değinmediği konulara açıklık getiriyor.
İbn Haldun (1332-1406), İslam ilimlerin teşekkül ve genişleme - büyüme devirlerini tamamladıkları dönemden sonra yaşamış ve eserini böyle bir kültür birikiminin üzerinde bina etmiş önemli kişilerden biridir. Bu sebeple o, İslam düşüncesinin son büyük temsilcilerinden biri olma şerefini de taşımaktadır. Meşhur eseri "Mukaddime", devrine kadar gelişmiş ilimlerin bir ansiklopedisi mahiyetindedir; Nakle ve akla dayanan İslami ilimler yanında sosyal ilimlerin hatta mitolojik bilgilerin doğuşu, gelişmesi, kendi z
İbn Haldun, kısa adı el-İber olan dünya tarihine dair kitabına yazdığı Mukaddime´siyle, dünya sosyal bilim tarihine çok ilginç teoriler ve kavramlar kazandırmış bir yazardır. Onun başka bir ilginç yanı, İslâm kültür mirasında örneği çok görülmeyen otobiyografi ve hatırat yazarlığıdır. Dünya siyaset ve sosyal bilim tarihinin yetiştirdiği ender ve çok dikkate değer kişilerden biri olan İbn Haldun´un bizzat kendi kaleminden öğrendiğimiz hayatı, hatıraları kuşkusuz çok ilgi çekici olmalıdır. Onun teori ve kavra
Toplam 10 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.