... Tüm insanlar iyi yaşam arayışı içindeler. Arayışlarını dünyasal değerlere; paraya, pula, şana, şöhrete odakları zaman yaşamları zorlaşıyor. Zorlukları akılla çözmeye yöneldiklerinde diğer insanların akıllarıyla çarpışıyorlar ve karşıklı çıkar hesapları yaşamı her gün biraz daha karmaşıklaştırıyor. İyi yaşama ancak aklımızı, nefsimizi, duygularımızı ruhsal değerlerimizin ışığı ile aydınlatmakla ulaşılabilir.Hakka, hukuka, adalete saygı; kavgaları bitirir, barışı getirir...

Herkes yaşamını en güzel şekilde sürdürmek ister. Çoğunlukla güzel yaşamanın varlık içinde yaşamak olduğu zannedilir. Güzel yaşamak sevgi içinde yaşamaktır. İnal Aydınoğlu daha iyi bir yaşama kavuşmanın kendimizden geçtiğini dile getiriyor "Daha İyi Bir Yaşam Üzerine Denemeler"de. Bunu okuru sıkmadan, yormadan hayat tecrübelerinden ve çevresinden örneklerle anlatıyor, kendi yaşamımızı kendi seçimlerimizle yönlendirdiğimizde daha iyi bir yaşama sahip olacağımızı deneyimlerine dayanarak savunuyor. "Umutlar

1978'den beri "Gönüllülük" yolculuğunun yaşamına kattığı sevinci, coşkuyu ve heyecanı başka insanlara da aktarmayı misyon edinen İnal Aydınoğlu, bu kitabında gönüllülüğe açılan kapıyı nasıl araladığını ve bir "gönüllü" olabilmek için verdiği çabayı anlatıyor. "Gönüllük karşılıksız vermektir, onun karşılığı vermekten duyduğunuz sevinç ve kalbinizdeki huzurdur" diyen Aydınoğlu'nun bu kitabında karşılıksız vermenin, cömertliğin ve sevmenin insana kattıklarını keşfedecek ve bir yaşamın bunlarla nasıl zenginleşt

Toplumda maddeye verilen önem, şana, şöhrete, mala, mülke duyulan bağımlılık her gün biraz daha artıyor. Sahip olma ve sahip olduklarını koruma arzusu insanları hasisleştiriyor; verme, sevme, paylaşma duygusundan uzaklaştırıyor. İnsanlar her verdiklerinden; sevgilerinden, saygılarından, şefkatlerinden, merhametlerinden karşılık bekler duruma geliyorlar... Oysaki insanın insan olabilmesi için kendi özüne dönebilmesi, insanî niteliklerini geliştirmesi, sevgide, şefkat ve merhamette su gibi esirgemez olması g

Her şeyin yozlaştığı, bahçesinde çiçekler açan evlerin yerini gökdelenlerin aldığı, nüfusun giderek çoğaldığı bir dünyada hala "mutlu olmak" mümkün. Aydınoğlu "Mutluluk Üzerine" adını verdiği kitabında iyiye, güzele, neşeye, sevince, hayatın anlamına nasıl erişebileceğimizi anlatıyor. İyilikleri, güzellikleri nasıl görebileceğimizin yol haritasını çizmekle kalmıyor "mutlu" bir yaşamın mimarı olmanın yollarını gösteriyor. "Herkes bir yerlerde ve kendince eksik hissettiği şeylere göre mutluluğu arıyor. Eğe

Ruhumuz bir uçan balon gibidir... Ona ağırlıklar yükledikçe özgürce uçmasını engeller, aşağılarda sürünmeye mahkûm ederiz. Bizi yükseklerde uçuran enerjinin merkezi kalbimizdedir. Geçmişten gelen korkular, endişeler kalbimizi kapatır. Kin, kıskançlık, hasislik enerji yollarını tıkar. İçimize yerleşen korkak, pinti, kindar, kıskanç küçük adamdan kurtulmadan hafifleyemez, yaşam sevincine ulaşamaz ve özgür olamayız. Mala, mülke, şana, şöhrete, dünyasal şeylere bağımlı oldukça özgürlüğümüzü yitirir, maddeyle ö

Sevgi insanın özü, huzur ve mutluluğun kaynağıdır. Sevginin hedefine ulaşabilmesi için sözden eyleme, yani hizmete dönüşmesi gerekir. Sevgilerini hiçbir karşılık beklemeden, ayırım gözetmeden insanlara ve evrendeki canlı, cansız tüm varlıklara ulaştıran kimseler gerçek gönüllüdürler. Gönüllülüğün mutluluğuna erişmek, gönlü sevgi dolu insanlara liderlik yapmak, sevgi liderliği ile dünyamızın ve insanlığın sorunlarını çözmek, acı ve yoksullukları paylaşmak güçsüzlere güç, çaresizlere çare olabilmek için 1978

İnsanın bir iç bir de dış dünyası vardır. Yaşama sevinci iç ve dış dünyanın dengesinden doğar. Dış dünyanın cazibesine kapılıp iç dünyamız ile bağlarımızı zayıflattıkça acılarımız artar; yaşama sevincimiz kaybolur. Aç gözlülüğümüz, korkularımız ve güç arama telaşımız yaşama sevincine ulaşmamızı engeller. Düşüncelerimizi, duygularımızı ve eylemlerimizi içimizdeki yüce güçle uyum haline getirdikçe, ruhumuzun enerjisi yaşamımızda etkin olmaya başlar. O zaman İnsanlara ve kendimize daha yakın oluruz. Sevgi için

Uygarlık ilk insandan bu güne sürekli bir gelişim içinde olmuştur. Özellikle son yüzyıldaki hızlı değişim ve gelişimin insan yaşamına kattığı olanaklar tartışmasız çok büyüktür. Dünyada olan bu değişimin aynı hızla insanların iç dünyasına da yansıdığını, içindeki boşluğu doldurduğunu ve insan yaşamına anlam kattığını söylemek ise hiç kolay değildir. Yaşamın anlamını dış dünyada aradığımızda ve her bulduğumuz şeyi sahiplenip sonra onu yok sayarak yenileri için yola çıktığımızda, her gün biraz daha anlamsız b

Dünyaya geldiğimizde içimizde yalnızca sınırsız sevgi, şefkat, merhamet ve masumiyet vardır. Bu değerleri koruyup hayatımıza yansıtabildiğimiz ölçüde huzur ve mutluluk buluruz. İnsanlar akıllarının ve çıkarlarının kapanına sıkışmış bir yaşam sürdürüyorlar. Dünyasal isteklerimiz öyle ağır basıyor ki; içimizdeki güçlere, değerlere ulaşmadan yüzeysel yaşıyoruz. Nefsine odaklı, yüzeysel yaşayan insan, içsel zenginliklerine uzak kalır. Ancak akılla yüreğin, güçle bilgeliğin dengesi ufkumuzu açar. Sevgisizliğ

1978'den beri "Gönüllülük" yolculuğunun yaşamına kattığı sevinci, coşkuyu ve heyecanı başka insanlara da aktarmayı misyon edinen İnal Aydınoğlu, bu kitabında gönüllülüğe açılan kapıyı nasıl araladığını ve bir "gönüllü" olabilmek için verdiği çabayı anlatıyor. "Gönüllük karşılıksız vermektir, onun karşılığı vermekten duyduğunuz sevinç ve kalbinizdeki huzurdur" diyen Aydınoğlu'nun bu kitabında karşılıksız vermenin, cömertliğin ve sevmenin insana kattıklarını keşfedecek ve bir yaşamın bunlarla nasıl zenginleş

Hepimiz daha iyi bir yaşamı hedefliyor ve bu yolda çaba sarf ediyoruz. Bütün çabalara karşın yaşamından memnun olan ben aradığım yaşamı buldum diyen insan sayısı çok az. Çünkü daha iyi bir yaşama ulaşmanın yollarını bilmiyoruz. Kendi dışımızda oluşacak koşullara bağlı yoğun bir arayış içindeyiz. İçimizde bir boşluk ve doyumsuzluk var. Arzu ettiğimiz huzuru, mutluluğu, sevinci, coşkuyu bulamıyoruz. Özlemini duyduğumuz içten ilişkileri kuramıyoruz. Yüzeylerde dolaşıyor, yüzeysel yaşıyoruz.. Doğduğumu

Hepimiz daha iyi bir yaşamı hedefliyor ve bu yolda çaba sarf ediyoruz. Bütün çabalara karşın yaşamından memnun olan "ben aradığım yaşamı buldum" diyen insan sayısı çok az. Çünkü daha iyi bir yaşama ulaşmanın yollarını bilmiyoruz. Kendi dışımızda oluşacak koşullara bağlı yoğun bir arayış içindeyiz. İçimizde bir boşluk ve doyumsuzluk var. Arzu ettiğimiz huzuru, mutluluğu, sevinci, coşkuyu bulamıyoruz. Özlemini duyduğumuz içten ilişkileri kuramıyoruz. Yüzeylerde dolaşıyor, yüzeysel yaşıyoruz.. Doğduğumuz günd

Sevgi insan ruhunun en önemli gereksinimidir. İnsanlık onunla var olur, onunla yücelir. Sevgi dolu gönüllerden güzellikler yayılır, zihin ve ruh aydınlanır, birey güçlenir. İnal Aydınoğlu gönlünü insanlara adayan bir sevgi tutkunudur. Yıllardan beri sevgi üzerine konferanslar vermekte ve yazmaktadır. Çabalarının amacı; insanların sevgi içinde yaşaması ve sevginin gerçek hedefine yani hizmete ulaşmasıdır. Sözde kalan sevgi henüz yola bile çıkmamış demektir. Sevgi sevilenin yaşamını beklemeden sunulan bir yü

Hepimiz daha iyi bir yaşamı hedefliyor ve bu yolda çaba sarf ediyoruz. Bütün çabalara karşın yaşamından memnun olan ben aradığım yaşamı buldum diyen insan sayısı çok az. Çünkü daha iyi bir yaşama ulaşmanın yollarını bilmiyoruz. Kendi dışımızda oluşacak koşullara bağlı yoğun bir arayış içindeyiz. İçimizde bir boşluk ve doyumsuzluk var. Arzu ettiğimiz huzuru, mutluluğu, sevinci, coşkuyu bulamıyoruz. Özlemini duyduğumuz içten ilişkileri kuramıyoruz. Yüzeylerde dolaşıyor, yüzeysel yaşıyoruz.. Doğduğumuz gü