Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 31 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
"Ben namaza başladığımdan beri, ruhumda büyük bir huzur hissetmekle birlikte, aklımda hiç de hoş olmayan bir hayli düşünce kaynaşmaya başladı. Birisini uzaklaştırayım derken bir başkası hücum ediyor ve onun yerini fazlasıyla dolduruyor. Bundan çok rahatsızım." Hayati Bey, tahmininde yanılmamıştı. Bu genç öğretmen de namaza başlar başlamaz şeytanın hücumuna maruz kalmıştı. Âdemoğlunun o amansız düşmanı, vesvese denilen oklarını bu gencin de aklına ve kalbine aralıksız atmaktaydı. Ona cevap vermekte acele et
Bu âlem hakkında yapılmış birbirinden güzel teşbihlerden biri: Kâinat Sarayı. Bu teşbihde tevhid vardır. Bir sarayda iki sultan olmaz. Sarayın tabanı başkasının, tavanı başkasının olmaz. Dış duvarlar sultanın, iç bölmeler vezirin olmaz. Saray ve sultan bir olunca artık ondaki eşyaları başkasına veremez, başkasından bilemezsiniz. Bu kâinat sarayının halıları, lâmbaları ve diğer eşyaları bir başka âlemden getirilip de buraya monte edilmiş değiller. Saraydaki her şey ve en önemlisi her misafir, saraydan doğuyo
Tükendi
NUR RİSALELERİ VECİZ ESERLER. Bazan bir cümlesinde bir kitabın muhtevâsı yer alıyor. Onu anlamak ve derin mânâlarına nüfuz etmek ciddi bir gayret istiyor. Araya giren dil engeli ve günümüz insanının pek de alışık olmadığı kendine özgü üslûbu sebebiyle bu nuranî kitaplara hemen muhatap olmak zor. Şüphesiz, ideal olan bu kitapları bizzat orijinal metninden okumak ve istifade etmektir, ancak bu her zaman mümkün olamayabiliyor. Peki bu durumda ne yapılmalı, Risaleleri okuyamayanlar, ya da anlayamayanlar onun
Tükendi
NUR RİSALELERİ VECİZ ESERLER. Bazan bir cümlesinde bir kitabın muhtevâsı yer alıyor. Onu anlamak ve derin mânâlarına nüfuz etmek ciddi bir gayret istiyor. Araya giren dil engeli ve günümüz insanının pek de alışık olmadığı kendine özgü üslûbu sebe-biyle bu nuranî kitaplara hemen muhatap olmak zor. Şüphesiz, ideal olan bu kitapları bizzat orijinal metninden okumak ve istifade etmektir, ancak bu her zaman mümkün olamayabiliyor. Peki bu durumda ne yapılmalı, Risaleleri okuyamayanlar, ya da anlayamayanlar onun
Tükendi
NUR RİSALELERİ VECİZ ESERLER. Bazan bir cümlesinde bir kitabın muhtevâsı yer alıyor. Onu anlamak ve derin mânâlarına nüfuz etmek ciddi bir gayret istiyor. Araya giren dil engeli ve günümüz insanının pek de alışık olmadığı kendine özgü üslûbu sebe-biyle bu nuranî kitaplara hemen muhatap olmak zor. Şüphesiz, ideal olan bu kitapları bizzat orijinal metninden okumak ve istifade etmektir, ancak bu her zaman mümkün olamayabiliyor. Peki bu durumda ne yapılmalı, Risaleleri okuyamayanlar, ya da anlayamayanlar onun
Tükendi
DİL, KAVRAMLARDAN OLUŞUR, kavramların sembolleri de kelimelerdir. Düşünmenin, anlamanın ve anlatmanın aracıdır kelimeler. Kalbimizde filizlenen duyguları ve zihnimizde yeşeren fikirleri başka insanlara taşıyan posta güvercinleridir onlar. Bir dili iyi kullanmak için bu anlam elçilerini yakından tanımak gerekir. "Tanımak" kelimesini, bir kelimenin anlamını "açık" ve "seçik" bir biçimde, gerektiğinde tarif edebilecek kadar bilmek mânâsında kullanıyoruz. Tanımlayamadığımız bir kavramı tanıdığımızı söyleyemeyi
Tükendi
Bir Yaratılış Sohbeti, adından da anlaşılacağı gibi, "varlık nedir? var var ise nasıl varolmuştur" şeklinde özetleyebileceğimiz ve insanoğlunun soru sormaya başladığı andan itibaren cevaplarını bulmak (bilmek) zorunda olduğu büyük sorulara bir cevap denemesi... Bütün kitabın bir sohbet havası içinde geçiyor olmasından, felsefe tarihini binyıllardır uğraştırmış temel ontolojik problemler, herkesin rahatlıkla anlayarak başkalarına aktarabileceği şekilde ele alınmış. "Cevapları doğru yerde arandığında, hiçbir
Tükendi
DİL, KAVRAMLARDAN OLUŞUR, kavramların sembolleri de kelimelerdir. Düşünmenin, anlamanın ve anlatmanın aracıdır kelimeler. Kalbimizde filizlenen duyguları ve zihnimizde yeşeren fikirleri başka insanlara taşıyan posta güvercinleridir onlar. Bir dili iyi kullanmak için bu anlam elçilerini yakından tanımak gerekir. "Tanımak" kelimesini, bir kelimenin anlamını "açık" ve "seçik" bir biçimde, gerektiğinde tarif edebilecek kadar bilmek mânâsında kullanıyoruz. Tanımlayamadığımız bir kavramı tanıdığımızı söyleyemeyi
Tükendi
ESMÂ-İ HÜSNA YAZILARI öteden beri ihtiyaç duyulan bir çalışmaydı. Gerçi bu alanda yapılmış başkaca çalışmalar el´an mevcuttu, ama bu kitapların her biri bugünün ihtiyacını tam olarak karşılayabilir durumda değillerdi. Özellikle de, ´Allah´ın güzel isimleri´nin kâinat penceresinde nasıl tanınıp kâinat kitabında nasıl okunduğu konusunda yol yordam sunma bakımından bir eksiklik mevcuttu. Daha önceki kitaplarının bu konuya dair bir altyapı oluşturduğunu göze alarak, yazarımız Alâaddin Başar´dan, ´Esmâ-i Hüsna´
Hülya, arayışlar içinde bir genç kız.. Kafası sorularla dolu. Gerçek nedir? Kadın Nedir? Sevgi Nedir? Hülya´nın sorularıyla çevresinde döndüğü üç ana konu başlığı... Karşılıklı mektuplaşmalar şeklinde sürüp giden bu kitap, ele aldığı konuları sağlam bir mantık örgüsü içinde sunuyor ve merkezine şaşmaz bir ölçü koyuyor: "Söylenen her söz, ileri sürülen her fikir, ya bir gerçeğe dayanır; yahut da söyleyen şahsın kendi kanaatinin eseri, şahsi düşüncesinin ürünüdür. Şu halde değişmez ve sabit bir gerçek ola
Tükendi
DİL, KAVRAMLARDAN OLUŞUR, kavramların sembolleri de kelimelerdir. Düşünmenin, anlamanın ve anlatmanın aracıdır kelimeler. Kalbimizde filizlenen duyguları ve zihnimizde yeşeren fikirleri başka insanlara taşıyan posta güvercinleridir onlar. Bir dili iyi kullanmak için bu anlam elçilerini yakından tanımak gerekir. "Tanımak" kelimesini, bir kelimenin anlamını "açık" ve "seçik" bir biçimde, gerektiğinde tarif edebilecek kadar bilmek mânâsında kullanıyoruz. Tanımlayamadığımız bir kavramı tanıdığımızı söyleyemeyi
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 31 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2