Dünyada Ehl-i sünnet'ten sonra en çok mensubu olan mezhep Şîa'dır. Tahminî olarak on veya on iki müslümandan biri Şiî'dir. Şiîlerin çoğunluğunu ise İsnâaşeriyye İmâmiyyesi, fıkhî adlandırmayla Ca‘ferîyye mensupları oluşturmaktadır. Genelde Ehl-i sünnet'in hadis ve fıkıh usûlünden büyük ölçüde yararlandıkları ve usûl konularını Şîa esaslarına göre tanzim ettikleri görülse de Şiî ulemânın kendi inanç sistemine göre oluşturdukları bir hadis ve fıkıh metodolojisi bulunmaktadır. Bu mezhebin hadis usûlüne ve mese

Dünyada Ehl-i sünnetten sonra en çok mensubu bulunan İmâmiyye Şîasının hadis anlayışına dair, ülkemizde son zamanlarda artan gayretlere rağmen, pek az akademik ve nitelikli çalışma bulunmaktadır. Dahası, bilhassa İmâmiyye Şîasının cerh ve tadîl anlayışı üzerinde Türkiyede yapılmış müstakil bir çalışma henüz bulunmamaktadır. Elinizdeki çalışma, bu ihtiyacı gidermek amacıyla İmâmiyye Şîasına Göre Cerh ve Tadîl meselesini, İmâmiyye Şîasının kendi temel kaynaklarına dayanarak ve sosyal ve mânevî bilimlerin gene

Bu çalışma, kutsiyet kavramını dinlerin ve ilgili bilim dallarının kaynaklarına dayanarak ana hatlarıyla tahlil etmektedir. İslamın kutsiyet anlayışını belirleyebilmek ve bunu öne çıkarmak için Kuran ve Sünnet verilerini esas alarak kutsiyet inancına niçin ihtiyaç duyulduğunu geniş bir perspektiften irdelemeye çalışmaktadır. Kutsiyet inancının insanlığın ortak bir değeri olduğunu ve bu inancın insanı kutsal kabul edilen varlığa tabi olmaya sevk ettiğini, ancak İslamın meşru bir kutsiyet telakkisine onay ver