Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 77 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Bu kitâbda âlemlere rahmet Hazret-i Muhammed -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz'in zuhûruna âdeta birer ikbâl ve bahar müjdesi olan nebîler silsilesinden; tevhîd sancağını maşrıka ve mağribe taşıyan Zülkarneyn (a.s.); muhabbet ve hasretle kavrulan ve sabırda âbideleşen Ya'kûb (a.s.); bir müddet kölelik sonra zindanda yalnızlık gariplik çile ıztırap meşakkat riyâzât ve nefs mücâhedesini müteâkib Mısır'a ve gönüllere sultân olan ve mehtapları solduran nûru ile Yûsuf (a.s.); hatîbü'lenbiyâ Şuayb (a.s.); z
Tükendi
Dâvûd (a.s.); muazzam dünyâ servet ve tasarrufunu kalbinin dışında taşıyabilen Süleymân (a.s.); yüz senelik bir ölümden sonra tekrar diriltilerek kıyâmetteki yeniden yaratılışa misâl olan Üzeyr (a.s.); derin tefekkürü ile sabrın bileyi taşı olan Eyyûb (a.s.); büyük bir vecd hâlinde istiğfâr duâ ve zikrin hakîkatinde derinleşerek karanlıkları aşan Yûnus (a.s.); ardından «İlyâs'a selâm olsun!» diye bir ün bırakan İlyâs (a.s.); âlemlere üstün kılınan Elyesa' (a.s.); ilâhî rahmete garkedilen sâlih peygamber Zül
Tükendi
Bu eser; Bir "aslımıza dönüş" çağrısıdır. Kur'ân-ı Kerîm'in ahkâmını ahlâkını ve hayat nizâmını doğru bir şekilde anlamaya davettir. Âlemlere rahmet ve yediden yetmişe her ferde emsalsiz bir örnek şahsiyet olan Rasûlullah (sas) Efendimiz'in Sünnet'ini yaşamaya ve yaşatmaya davettir. Bu nâçizâne eserimizin; okuyan düşünen dünya meselelerine alâka duyan mütefekkir dimağlara îmanlı bir nesil yetiştirmeyi dâvâ edinen eğitim câmiasına ve İslâm'ı asrın idrâkine söyletmeyi bir vazife bilen müttakî ilim ve ir
Kur'ân-ı Kerim'de mübarek isimleri geçen peygamberlerin hayatından hikmet ve ibret tabloları. Nebîler Silsilesi'nden ihtisar edilerek ders kitabı formatında hazırlanan iki cilt ve bunlara ait soru kitapçıkları. Bu kitaplar Kur'ân kurslarında okuyan, ilim ve irfan yuvalarında tahsil gören gençlerimizle onları eğiten hocalarımızın istifadesi için hazırlandı.
Peygamberimizi ne kadar dikkatli okuyup, hayatını hayatımıza taşırsak o derece insanız. Bu günkü temel ihtiyacımız; Rasûlullah'ın rûhâniyetinden gönlümüze manevî gıdalar sunan okumalardır. Efendimiz'i bir de Muhterem Osman Nuri Topbaş Hocaefendi'nin kaleminden okumalısınız. O öyle bir rahmet ki, olmasaydı bütün âlemler ıssız çöllere dönerdi.
İsraf, sadece malı-mülkü ölçüsüzce harcayıp hebâ etmek değildir. O, hayatın bütün safhalarıyla alâkalıdır. Bilmeliyiz ki; ömrü boş geçirmek, yeme-içme ve giyimde haddi aşmak, sıhhati lüzumsuz yerlerde zâyî etmek, tefekkürü rûhânî manzaralara değil de nefsânî vitrinlere yönlendirmek, faydasız ilimle meşgul olmak ve ilmi, nefsânî menfaatlere âlet etmek, birer israftır. Hele eğitimde, evlâtları sırf dünyevî istikbâl kaygılarıyla mânevî terbiyeden mahrum olarak yetiştirmek, israfların en büyüğü olan "insan isrâ
Biz âciz kullarını lûtf u keremiyle yoktan var eden, varlıklar içinde insan, insanlar içinde de ümmet-i Muhammed'den kılan; İslâm, îman ve Kur'ân nîmetleriyle şereflendiren Allah Teâlâ'ya sonsuz hamd ü senâlar olsun! Bu dünyada istikâmet rehberimiz, kıyâmette ise şefâat melceimiz, Sevgili Peygamberimiz Hazret-i Muhammed Mustafâ'ya, O'nun mübârek ehl-i beytine ve ashâbına sonsuz salât ü selâmlar olsun!.. Ebedî saâdet yolunda ilâhî hakîkatleri öğrenip hayatımıza tatbik edebilmek için, vahyin tebliğâtına ve
İnsanoğlu aslında her gece ve gündüz, farkında olarak veya olmaksızın, sayısız ölüm sebepleri ile karşı karşıyadır. Ölüm, insanı her an pusuda beklemektedir. Hazret-i Mevlânâ Mesnevî'sinde şöyle buyurur: "Ey insan! Aynadaki son nakşa bak! Bir güzelin ihtiyarlığındaki hâlini ve bir binânın günün birinde harâbe hâline geleceğini düşün de aynadaki yalana aldanma!.." Gerçekten her gün şu fânî hayattan bir gün daha uzaklaşırken kabre bir adım daha yaklaşmıyor muyuz? Her gün ömür takvimimizden bir sayfa kopmak
Bizim Sinanlarımız, Karahisârîlerimiz, Fu­zû­lî­lerimiz vardı. Dünyaya müslümanın gönül dünyasının güzelliğini, estetiğini, zarâfetini, ihtişâmını yansıtan âbide şahsiyetlerimiz vardı. Zikrine mânî olmamak için bir çiçeği bile koparmaya kıyamayan, rakik kalpli Hüdâyîlerimiz vardı. Bir karıncaya bile ulu nazarla bakan, "Yaratılanı severiz, Yaratan'dan ötürü" diyen, derin duygulu Yunuslarımız vardı. Bu millet, Mevlânâların, Yunusların, Geylânîlerin, Nakşibendlerin, Hüdâyîlerin, Fatihlerin, Akşemseddinlerin,
Mevlânâ Hazretleri buyurur: "Gönlün yitirdiği hikmet kumaşı, gönül ehlinin katında ele geçer." "Sen katı bir taş olsan, mermer kesilsen bile, bir gönül ehline ulaştın mı inci olursun." "Velîlerin sözleri âb-ı hayatla dolu, saf, dupduru bir ırmak gibidir. Fırsat elde iken ondan kana kana iç de gönlünde mânevî çiçekler, güller açılsın..."
İnsanlar vardır, daha yaşarken mâzi olmuşlardır. İnsanlar vardır, asırlar önce yaşamış olmalarına rağmen, gönüllere hayat bahşeden nefesleri bugün bile dipdiridir. Yani onlar, üzerlerinden ne kadar zaman geçerse geçsin, aslâ mâzi olmayanlardır. İşte gönülleri tenvir, irşad ve ihyâ vazifesine, Cenâb-ı Hak tarafından çağları aşan bir teselsül bereketi ihsân edilen müstesnâ Hak dostlarından biri de; Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî Hazretleri'dir. Hazret-i Mevlânâ'nın asırlar önce insanlığa ihlâs ile yazdığı irşad
Bizleri, lûtf u keremiyle yokluktan varlığa çıkaran, sayısız mahlûkat içinde en mükerrem varlık olan insanlardan kılan, ebedî saâdet kapısının anahtarı mevkiindeki îman nîmetine mazhar eyleyen, 124 bin küsur peygamber içinde En Sevgili Rasûlüne ümmet olma bahtiyarlığını ihsân eden, sözlerin en güzeli, mûcizelerin en büyüğü Kurân-ı Kerîme muhâtap kılmakla şereflendiren Allah Teâlâya nihâyetsiz hamd ü senâlar olsun.Câhiliye karanlıklarında, izzet, şeref ve haysiyetini kaybetmiş olan insanoğlunu, İslâmın nurlu
Ubeydullah Ahrâr (rahmetullahi aleyh) anlatıyor: "Bir aziz zât, dünyadan ayrıldıktan sonra Şâh-ı Nakşibend Hazretleri'ni rüyasında görmüş ve ona: «–Ebedî kurtuluşumuz için ne yapalım?» diye sormuş. Hâce Hazretleri şu cevâbı vermiş: «–Son nefeste neyle meşgul olmak gerekiyorsa onunla meşgul olun!» Yani, son nefeste nasıl ki tamamen Hak Teâlâ'yı düşünmeniz lâzımsa, hayatınız boyunca da o şekilde uyanık olunuz!"
Biz âciz kullarını lûtf u keremiyle yoktan var eden, varlıklar içinde insan, insanlar içinde de ümmet-i Muhammed'den kılan; İslâm, îman ve Kur'ân nîmetleriyle şereflendiren Allah Teâlâ'ya sonsuz hamd ü senâlar olsun! Bu dünyada istikâmet rehberimiz, kıyâmette ise şefâat melceimiz, Sevgili Peygamberimiz Hazret-i Muhammed Mustafâ'ya, O'nun mübârek ehl-i beytine ve ashâbına sonsuz salât ü selâmlar olsun!.. Muhterem kardeşlerimiz! Bu fânî âlemde hepimiz çeşitli sûretlerde ilâhî imtihanlardan geçiyoruz. Hak katı
Bizleri, lûtf u keremiyle yoktan var eden, sayısız mahlûkat içinde en mükerrem varlık kıldığı ?insan" olarak yaratan, îman nîmetiyle şereflendiren, ?Habîbim" buyurduğu En Sevgili Rasûl'üne ümmet olma bahtiyarlığını ihsân eden, sözlerin en güzeli Kur'ân-ı Kerîm'e muhâtap kılan Allah Teâlâ'ya nihâyetsiz hamd ü senâlar olsun... Zulüm ve cehâlet karanlığında kaybolmuş, nefsin sultası altında insanlık vakar ve haysiyetini kaybetmiş gönülleri İslâm ile buluşturan, kulu Rabbine yaklaştıran, en güzel muallim, en zi
Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz, Allâhın en sevgili kulu, mahlûkâtın en şereflisi, iki cihânın medâr-ı iftihârı ve insanlığın dünya ve âhirette kurtuluş vesîlesidir. O Varlık Nûru, Fahr-i Âlem, Habîb-i Hüdâ, Nûr-i Hidâyet, Yüce Peygamberin fazl u kemâline yaklaşmak, Onu bütünüyle idrâk ve ihâtaya sığdırmak, kelimelerin mahdut imkânlarıyla mümkün değildir. Biz âciz kullar için, bu bahsi sükûtun sonsuzluğunda noktalamaktan başka bir çâre yoktur. Onu tasvirde en fasih lisanlar bile acziyete mahkûmdur. Ona dâir sö
O yüce Peygamber, ümmi bir toplumda yetişti. Lakin getirdiği Yüce kitap ile dünya kütüphanelerine ışık kaynağı oldu Gönülleri hikmet, sır ve marifetle doldurdu. Onun ve getirdiği Mübarek Kitabın ruhaniyet, mihraplar, kürsüler, Hakkın hakikat derslerini okutmaya başladı.Kendisi (s.a.v.) Bütün alemlere rahmet kılındı; getirdiği Kitap da iki cihan saadetinin rehberi oldu.
Nelere dikkat etmeli ki, evlerimiz birer huzur ve saadet cenneti olabilsin? Nasıl yaşamalı ki, ailece hayat yolculuğumuz sonsuz vuslatta noktalansın? Muhterem Osman Nuri Topbaş Hocaefendi'nin sevgi damlayan kalemiyle resmedilen Huzurlu Aile Yuvası'nı evlerimizde tekrar tekrar okumaya ihtiyacımız var. Merhamet büyükten küçüğe, sevgi kalpten kalbe yayılır.
Tükendi
eygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), Cenâb-ı Hakk'ın var ettiği en büyük ilâhî sanat harikasıdır. Zâhir ve bâtın îtibarıyla her bakımdan öyledir. En mükemmeldir, en mükerremdir ve en sevgilidir. Öyle ki, beşeriyet tarihinde birer hakîkat kutbu olan sulehâ, asfiyâ, evliyâ, hukemâ, hak ve adâlet tevzî eden cihangirler ve takvâ ehli muhaddisler, müfessirler, fakihler, ancak O zirve şahsiyetten bir akistir. O emsalsiz örnekten bir cüzdür. O Güneş'ten akseden bir parıltıdır. Zira O r, bütün âlemle
Osman Nuri Topbaş Hocaefendinin nezih kaleminden hazırlanan bu kitap, her hizmet ehlinin taşıması icab eden vasıfları ve riayet etmesi gereken edep ölçülerini ele almaktadır. Müellif, Hizmeti, manevi zirverele ulaştıracak ulvi bir basamak olarak tarif ediyor. Kitabın muhtevasında; Hizmet şuuru, Peygamberimizin hayatında hizmet, Ashabın ve Allah Dostlarının hayatında hizmetin nasıl olduğunau izah ederek kitaba giriş yapılıyor.
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 77 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1