Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 24 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
“Oyun, çocuk için sadece bir oyalanma ve eğlence aracı değildir; fiziksel, zihinsel, dilsel, motor, sosyal-duygusal gelişim alanlarını destekleyici bir role sahiptir. Oyun çocuğun en ciddi işidir” diyerek yola çıkan Ali Çankırılı Benimle Oynar mısın Anne’den sonra Benimle Oynar mısın Baba ile çocuklarıyla kaliteli vakit geçirmek isteyen anne ve babalara bir destek eli uzatıyor. Bilgisayar ve internet odaklı oyunların çocuklarımızı adeta işgal ettiği şu dönemde evdeki basit materyallerle bazen de hiçbir mal
Embriyo araştırmaları bize öğrenmenin ana rahminde başladığını göstermektedir. Ana rahmindeki bir embriyo, özellikle dördüncü aydan itibaren anneye bağlı sinirler yoluyla istenip istenmediğini ve sevilip sevilmediğini hissetmektedir. İstenen ve sevilen bir embriyo yaşıtlarına göre fiziksel ve zihinsel yönden daha sağlıklı bir gelişme göstermektedir. Yine araştırmalar anne sütü emen bebeklerin daha sağlıklı ve daha zeki olduğunu gösteriyor. Ailede sevilen ve değer verilen bir çocuk başarılı olmak için elinde
Çocuğunu iyi eğitmek isteyen ama bunu bilemeyen ebeveynlerin ihtiyacı olan bir kitap. Çocuklarıyla oyun oynamak isteyen ama oynayacak oyun bulamayan anne-babalar için yüzlerce oyun tarifi. Hayal gücü ne kadar zengin olursa olsun her çocuk zaman zaman sıkılır ve huysuzlanır. Bu kitap böyle anlarda çocuklarını sıkıntıdan kurtarmak, aynı zamanda onların el becerilerini arttırmak isteyen anne-babalara rehber olması için hazırlandı. Bu yüzden kitapta yüzlerce oyun örnekleri bulacaksınız. Oyunlar, eğitimcilerin
Ailesi çok fakir olduğu için ilkokulu bitirdikten sonra okuyamamış, bakkal çıraklığı yapıyordu. Bir akşam eve dönerken boş bir sandık üzerine çıkmış bir adam, elinde renkli bir insan kafası tutmuş, etrafına toplanan insanlara, "Dünyanın ilginç bilimlerinden biri olan Frenolojiyi benden öğrenin!" diye sesleniyordu. Bakkal çırağı, kalabalığı yararak bu adamın önüne kadar geldi ve onu dikkatle dinlemeye başladı. Adam, çocuğu fark etti, elini onun başında gezdirdikten sonra kaşlarındaki kavisin buluş yapma yet
Rabbimiz Hucurat Suresi'nde söyle buyuruyor:"Ey insanlar!Biz sizi erkek ve dişiden yarattık.Hem de sizi kabilelere ve milletlere ayırdık ki tanışasınız."Peygamberimiz (S.A.V) de Veda hutbesinde kendisini dinleyen binlerce insana şöyle seslendi:"Ey insanlar!Rabbiniz birdir.Babanınz birdir.Hepiniz Adem'in çocuklarısınız.Adem ise topraktandır. Bu kitabı hazırlarken hareket noktamız Rabbimizin ve peygamberimizin bütün insanlığı kuşatıcı bu mesajları oldu. "Unutulmayan İnsanlar"ı okurken üç büyük gerçeğin farkın
Okul öncesi dönemde oyun ve arkadaş ihtiyacı karşılanmayan, beton evlerde, dört duvar arasında yetişen çocuklar, okula uyum sağlamakta zorlanırlar. Annesinin dizi dibinden ayrılmak istemeyen, okul korkusu yaşayan, aileye bağımlı çocuklar, oyuna ve arkadaşa alışık olmayan, ?biz' bilincine ulaşamamış çocuklardır. Mesleğiniz ne kadar zor, ev işleriniz ne kadar çok olursa olsun, çocuklarınıza zaman ayırmalısınız. Ayıracağınız zamanın süresi değil, kalitesi önemlidir. Ayırdığınız zaman kısa süreli de olsa, eğer
Görsel uyaranların zengin olduğu teknoloji dünyası çocuklar için çok cazip imkânlar sunsa da kitap okuyan bir annenin, babanın, dedenin ve ninenin yerini tutamaz. Çocuk masal okuyan anneye soru sorabilir, ama televizyona soramaz. Teknoloji dünyasının sunduğu görsel cazibe karşısında bile hikâye ve masal kitapları her zaman değerini koruyacak ve çocuğun temiz duygu, düşünce ve inanç dünyasına katkı sağlamaya devam edecektir.
Eğitim belirlenen amaçlar doğrultusunda bireyi yetiştirme süreci olarak tanımlanabilir. Bu süreçte kazanılan bilgi, beceri, tutum ve değerler, bireyin karakterini farklılaştırır. Karakteri gelişen, bilgi ve beceriler ile donatılan birey ise, toplumsal yapı üzerinde olumlu değişmeler meydana getirir. Bu durum ise, temel değerlerin aileye ve çocuklara, bir başka yönüyle de öğrencilere kazandırılması ile mümkün olabilir. Bireyin hayatında hemen her şey değerlere göre algılanır ve yaşamın anlamı bu şekilde öğ
Ergenlik dönemi konusunda bilgi sahibi olmayan anne babalar ergenle çatışma yaşamaktan kurtulamazlar. İlköğretim yıllarında ailesiyle ilişkileri uyum içinde olan çocukların ergenliğe geçişle birlikte davranışlarında ve ilişkilerinde belirgin değişmeler görülmesi anne babaları şaşırtır. Çünkü anne babalar çocuk büyüdükçe daha akıllanır, daha az problem çıkarır zannederler. Her şeyin yolunda gittiğini sandıkları bir dönemde birden bire ortaya çıkan huysuzluklara, itirazlara, alınganlıklara ve sebepsiz öfkeler
Gençler bir meslek öğrenmek için senelerce tahsil yapıyor, üniversite bitiriyor, yüksek lisans yapıyor, bilgisayar ve dil kurslarına gidiyorlar. Aynı gençler evlenmek, evliliği sağlıklı yürütmek ve anne baba olmak için herhangi bir eğitim almıyorlar. Kendi anne babalarından gördükleri gibi evliliği yürütmeye ve çocuk büyütmeye çalışıyorlar. Farkında olmadan anne babalarının hatalarını tekrar ediyor, bazen çözümü zor sorunlar yaşıyorlar. "Kızların Eğitimi" isimli kitabın yazarı Fenelon diyor ki: "Toplumu e
Tükendi
Hiç kimse iyi baba olarak doğmaz. İyi baba olmak sabır, sevgi, araştırma ve bilgi işidir. Bir erkek için, duygusal yönden alacağı hiçbir ödül, çocuklarının doğdukları andan, yaşamı kendi başlarına yüklenecekleri çağa kadar, onları gereğince yetiştirebilmek kadar doyurucu olamaz .Çocuğun kişilik gelişiminde yeri doldurulamaz olan babayı yıllarca "eve ekmek getiren adam" olarak gördük. Ama toplum ve aile yapısındaki değişimler,özellikle kadınların sosyal hayatta daha fazla yer alması, kadın ve erkeğin ebeveyn
Bu kitabın amacı; çocukların büyük anne ve dede sevgisinden mahrum büyüdüğü çağımızda, zayıflayan aile bağlarını güçlendirmek ve geniş aile kültürüne katkıda bulunmaktır.
Kendinizi geliştirmek için ana baba olmaktan daha iyi bir gerekçe bulamazdınız! İşte, eğitimin gerçekten şart olduğu nokta burası...
Anne baba okulunda, kardeş kıskançlığı konusunu işlemeden önce, soruyorum: "Kardeş kıskançlığı kötü bir duygu mu?" Çoğu anne babalar: "Evet, kardeş kıskançlığı kötü bir duygudur" diyorlar. "O halde bu konuyu gerçekten işlememiz gerekiyor" diyorum. Çünkü kardeş kıskançlığı doğal (fıtrî) bir duygu olup az veya çok her çocukta vardır. Peygamber çocukları bile kardeşlerini kıskanmışlar. Mutlu sonla biten Hz. Yusuf'un hikâyesi buna güzel bir örnektir. Eğer kardeş kıskançlığının kötü bir duygu olduğunu düşünür,
EVLİLİK OKULU Boşanmaların sıklığı bize eşler arası iletişimde, evliliği sağlıklı yürütmede, karşılaşılan problemleri ve krizleri çözmede bilgi ve beceri eksikliği olduğunu gösteriyor. Emek verilmeyen, birbirlerini iyice tanımadan, anlık kararlarla gerçekleştirilen evlilikler; Anlık kararlarla kolayca son bulabiliyor. İlginç olan şu ki, geçinmeyi beceremeyenler, medenî bir şekilde boşanmayı da beceremiyorlar. Boşanma sırasında birbirini suçlamalar, hakaretler, kavgalar, tehdit etmeler hatta cinayetler işlen
Tükendi
Küçük çocuklar, yaşadıkları ancak söz diliyle anlatmakta zorlandıkları veya anlatmadan korktukları sıkıntılarını farkında olmadan bilinçaltının etkisiyle çizdikleri resimlere yansıtırlar. Çocuklar gördüklerini değil, düşüncelerini ve hayal ettiklerini çizerler. Bu gerçeği bilmeyen anne babalar ve çocuktan sorumlu kişiler çocuk resimlerini bir şeye benzetemez, bir anlam veremezler. Gerçekte, okuyabilen için, çocuk elinden çıkmış en basit bir çizginin bile anlamı vardır. Mesela, çocuğun kaleminden çıkan
Tükendi
Arabanızla büyük ve kalabalık bir şehrin sokaklarında seyahat ettiğinizi, daha önce hiç gitmediğiniz bir adresi bulmaya çalıştığınızı, ancak kavşaklarda ve dönemeçlerde hiç levha bulunmadığı düşünün. Aradığınız adresi bulmak için kim bilir kaç kez yanlış yola girer, kaç kez kaza atlatırsınız. Doğru ve kabul edilebilir davranışları öğrenmeye çalışan çocuklar için de durum aynıdır. Koyduğunuz sınırlar yol gösteren levhalar gibidir. Sınırlar, sanıldığı gibi, çocukların haklarını kısıtlamak, onlara baskı uygul
Tükendi
ÇOCUKLAR cinsiyete ve cinsiyet farkına ait soruları 3-4 yaşlarından itibaren sormaya başlıyor. Sorulara muhatap olan çoğu anne baba, beklemedikleri bu sorular karşısında paniğe kapılıyor. Aslında sorunun cevabını bilmediklerinden değil; nasıl cevap verecek-lerini bilmediklerinden paniğe kapılıyorlar. Bunun sebebi de, konuya yetişkin gözüyle bakmaları. Yetişkin gözüyle baktıkları için cinsellikle ilgili soruların anne baba arasında geçen mahrem ilişkileri kapsadığını, bu yüzden cevap vermenin zor olduğunu dü
Çocuğun temel eğitim kurumu ailedir. Yeni anlayışa göre çocuğun eğitimi ana rahminde başlar, doğumdan sonra devam eder. Kişiliği, altı yaşına kadar, aileden aldığı eğitimin kalitesine ve şekline uygun olarak yüzde seksene yakın tamamlanmış olur. Bir çocuk okula başladığında ya güvenli veya güvensiz, ya bağımlı veya bağımsız, ya sorumlu veya sorumsuz bir kişilik kazanmış olacaktır. Ailede eksik kalan ve yanlış verilen eğitimin okulda düzeltilmesi çok zordur. Onun için diyoruz ki: ´Okul ailede başlar.´ B
Bu kitabın gayesi, çocuğun maddi-manevi gelişim evrelerini dikkate alarak, ona doğru bir dini eğitim verebilmenin yollarını göstermektir. İster ailede, ister okul öncesi eğitim kurumlarında olsun, çocuğun gelişim evreleri dikkate alınmadan yapılan dini eğitim amacına ulaşmadığı gibi, çocukta hatalı dini inanç ve tutumların gelişmesine yol açabilmektedir. Çocuklarına dini eğitim vermeye çalışan anne babalar elbette iyi niyetlidirler. Ancak doğru sonuç almak için iyi niyet yetmemektedir. Hatalı tutum ve yanl
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 24 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1