Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 23 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Din Felsefesi müfredatında, "büyük sorular" da denilen, şu temel meseleler yer alır: "Akıl ile iman arasında ne tür bir ilişki vardır? Alem niçin yok değil de var? Niçin âlem tam da bizim gibi zeki varlıkların yaşamasına izin verir bir yapıda? Niçin bir sonsuzluk fikrine sahibim? Tanrı yoktur, demek mümkün müdür? İnsan gibi şuurlu bir varlığı en iyi hangi teori açıklayabilir? Tanrı nasıl bir Varlık'tır? Tanrı hakkında konuşmanın grameri nasıldır? İyi-Adil-Alim bir Tanrı ile Memdeki kötülüklerin varlığı tuta
Tükendi
Wittgenstein'ın analiz eden, anlamaya çalışan ve bir tür öz farkındalık üzerinden terapi yapan felsefi tutumu; onun, felsefe dışındaki alanlarda da bir model olarak kabul görmesine imkân tanımıştır. Örneğin onun geç dönem düşüncelerinin etkilerini; antropolojiden siyaset kuramına, sosyolojiden postmodernizme kadar oldukça geniş bir yelpazede izlemek mümkün. Bu kitap ise konunun Türkçede neredeyse tamamen ihmal edilmiş bir yönü üzerine: Din felsefesi! Ülkemizde -hepimizin bildiği ve yaşadığı üzere- genel ola
Tükendi
Din felsefesi meselelerini merkeze alarak başladığımız düşünce yürüyüşüne Meşşâîlik ile devam ediyoruz. Sahanın uzmanları akademisyenlerin katkılarıyla, Meşşâîliği çok yönlü bir şekilde ve derinlemesine kavramak isteyen okurlar için disiplinlerarası bir çalışma ortaya çıktı. Bu ciltte Kindî, Farabi, İbn Sina, İbn Bacce, İbn Miskeveyh ve İbn Rüşd gibi Meşşâî gelen-ekinin büyük filozoflarının klasik metinleri yer aldığı gibi; aynı gelen-ek-in takipçisi olan Nasîrüddin Tûsî, Ebherî, Urmevî, İbn Kemmune, Necmüd
Tükendi
Din felsefesi meselelerini merkeze alarak başladığımız düşünce yürüyüşüne Meşşâîlik ile devam ediyoruz. Sahanın uzmanları akademisyenlerin katkılarıyla, Meşşâîliği çok yönlü bir şekilde ve derinlemesine kavramak isteyen okurlar için disiplinlerarası bir çalışma ortaya çıktı. Bu ciltte Kindî, Farabi, İbn Sina, İbn Bacce, İbn Miskeveyh ve İbn Rüşd gibi Meşşâî gelen-ekinin büyük filozoflarının klasik metinleri yer aldığı gibi; aynı gelen-ek-in takipçisi olan Nasîrüddin Tûsî, Ebherî, Urmevî, İbn Kemmune, Necmüd
Tükendi
Mülemmâ yazmak basitçe başka bir dilden iktibasta bulunmak değil, her iki dilin gramerini bir başka dilde buluşturmaktır. Farklı vezinleri bozmadan birleştirebilme kavrayışını gerektirir. Gelen-ek-te "zü'l-lisâneyn" olmakla ifade edilir. Tefekkür tarihinin her önemli tarihsel kesiti kendi özel mülemmâsını üretmiştir. Örneğin Batı ile başka bir türde karşılan Doğu -Farsça, Arapça mısralar içeren mülemmâ şiiri bırakıp- Fransızca, Almanca ve İngilizce içeren mülemmâlara yönelmiştir... Elinizdeki bu mülemmâ met
Tükendi
Çağdaş felsefenin önde gelen isimlerinin önemli bir kısmının farka dair metinler neşretmiş olması bir tesadüf sayılamaz. Heidegger Identity and Difference, Deleuze Difference and Repetition, Lyotard The Differend, Derrida Writing and Difference. Bu merkezî metinlerin yanında alabildiğine geniş bir fark literatürü var: farklara saygı göstermek, farklılıkların bir aradalığı, ötekilik, başkalık ve bunları tamamlayan motifler. Kuşkusuz fark felsefesi önemli, dahası zorunlu bir kavramsallaştırmadır, fakat bu gen
Tükendi
Günümüz Türkiye'sinde, özellikle İslami ilimler sahasında "metni anlama ve yorumlama sanatı olarak hermenötik" en popüler kavramlardan bir tanesidir. Bu konuda telif ya da tercüme düzeyinde çok yoğun bir çabanın olduğunu gözlemlemekteyiz. İşte elinizdeki eser de bu yöndeki girişimlere mütevazı bir katkı olmaya adaydır. Bu çalışmanın temel hedefi, metinle okur arasındaki ilişkinin mahiyetine farklı bir açıdan ışık tutabilmektir. Çağdaş felsefedeki birçok eğilim, klasik bakış açısının tersine okur yanlısıdır.
Bu eser, din felsefesi üzerine yapılmakta olan bir dizi derleme çalışmanın bir parçası olarak ortaya çıktı. Ancak, Mutezilenin ele alındığı bu metnin diğerleri arasındaki yeri oldukça ayrıcalıklı. Bunun en temel nedeni, Mutezilenin, İslam düşüncesinin hazırlayıcı ve kurucu bir okulu olmasıdır. Bugünden bakıldığında, düşünce tarihiyle meşgul olanların Mutezilî mirasın basitçe aşıldığını zannetmeleri oldukça naif bir yorumdur. Mutezile gelen-eki, tarihsel süreç içindeki yok sayma, sindirme, dışarıda bırakma p
Tükendi
Bu eser, din felsefesi üzerine yapılmakta olan bir dizi derleme çalışmanın bir parçası olarak ortaya çıktı. Ancak, Mutezilenin ele alındığı bu metnin diğerleri arasındaki yeri oldukça ayrıcalıklı. Bunun en temel nedeni, Mutezilenin, İslam düşüncesinin hazırlayıcı ve kurucu bir okulu olmasıdır. Bugünden bakıldığında, düşünce tarihiyle meşgul olanların Mutezilî mirasın basitçe aşıldığını zannetmeleri oldukça naif bir yorumdur. Mutezile gelen-eki, tarihsel süreç içindeki yok sayma, sindirme, dışarıda bırakma p
Tükendi
Din Felsefesi şemsiyesi altında Recep Alpyağıl tarafından derlenmekte olan çalışmaların önemli bir parçası Klasik ve çağdaş metinler seçkisi serisinin 3. Kitabı: Mâtürîdî Gelen-Eki... İslâm düşüncesinde neredeyse kayıp bir halka görünümünde olan bu geleneğin yeniden keşfi, bugün içinde yer aldığımız kuramsal sorunlar sebebiyle zorunlu hale gelmiştir. Bu derleme, akademik anlamda hak edildiği ölçüde çalışılmamış olan Mâtürîdî mirasını bilgi kuramından varlık tasavvuruna, insanın özgürlüğü meselesinden kötülü
Tükendi
Geride kalan otuz yıl içerisinde dünyanın birçok yerinden din, teoloji ve felsefe alanında birçok araştırmacının, Derrida´nın dekonstrüksiyoncu yazılarının öncüleri olarak Pseudo Dionysius, Meister Eckhart, Sankara, Lao Tzu ve Ayn Kuzat Hemedanî gibi mistikleri göstermiş olması dikkate değerdir. En azından bir ilke olarak benzer bir tutumun klasik İslâm geleneği içinde yer alan mistikler için de devam ettirilip ettirilemeyeceği sorulmaya değerdir. Yeni sorular gündeme getirmek, zaten sorulmuş olanlar için d
Kıtasal felsefenin asıl zenginliği yeni sahalara taşınabildiğinde ortaya çıkmaktadır. Buna paralel bir şekilde, Türkçede Kıtasal felsefeyi başarılı bir şekilde yeniden söylemek, ancak onu yeni alanlara eklemekle mümkün olacaktır. Din felsefesi çalışmaları için bu -ek sahalar klasik metafizik, felsefî kelâm ve mistik gelen-eklerdir. Bunlar arasında özellikle mistik gelen-ekler, Kıta Avrupası din felsefesi çalışmaları için çok geniş imkânlar vadetmektedir. Bu çalışma, Heidegger, Derrida, Deleuze, Foucault gib
Tükendi
Bu çalışma okura, bir felsefe dili olarak Türkçenin gelişim aşamalarını topluca takip etme imkânı sunmaktadır: Türkçede yazılan felsefe sözlükleri, bu sözlükler etrafında şekillenen dil tartışmaları, eser sahiplerinin felsefe dilinin doğasına dair yazıları, Harf inkılabının ve dil reformu çalışmalarının Türkçe felsefe diline kazandırdığı veya kaybettirdiği hususlar ilk defa yayımlanan arşiv niteliğindeki belgeler eşliğinde verilmektedir. İki ciltten oluşan eserin bu ikincisinde ayrıca, Cumhuriyet sonrasında
Tükendi
Bu çalışma okura, bir felsefe dili olarak Türkçenin gelişim aşamalarını topluca takip etme imkânı sunmaktadır: Türkçede yazılan felsefe sözlükleri, bu sözlükler etrafında şekillenen dil tartışmaları, eser sahiplerinin felsefe dilinin doğasına dair yazıları, Harf inkılabının ve dil reformu çalışmalarının Türkçe felsefe diline kazandırdığı veya kaybettirdiği hususlar ilk defa yayımlanan arşiv niteliğindeki belgeler eşliğinde verilmektedir. İki ciltten oluşan eserin bu birincisinde ayrıca, Cumhuriyet sonrasınd
Tükendi
Elinizdeki metin eskiyen sorunlarla yeni yaklaşımları bir araya getirme amacındadır. En temelde özgün bir felsefe yapabilmeyi kendine sorun edinmiş bir akademisyenin, içinde bulunduğu çalışma disiplini din felsefesi içinden bir çözüm arama teşebbüsüdür. Eskimiş olan, Neden filozof yok?, ya da başka bir deyişle Niçin özgün felsefe üret-e-miyoruz? sorularıdır. Bu soruların yankılarını Cumhuriyet dönemindeki her felsefeciden duymak olasıdır. Görece yeni olan ise, din felsefesidir. Temel faraziyemiz, bu yeni di
Tükendi
Evrenin nasıl var olduğu, varlığın nasıl olduğu, canlıların nasıl olup da farklı farklı olduğu... soruları, insanlık tarihi kadar eski. Bu soruya muhtelif biçimlerde verilen cevaplar sözkonusudur. Kendi içinde ufak tefek farklılıklar arz etse de, soruya cevap iddiasında temelde iki yaklaşım mevcuttur: Evrim ve Tasarım, yani Yaratılış. Recep Alpyağıl, bu soruya ilişkin verilmiş cevaplar arasından yaptığı bu seçkide, yerli ve yabancı, eski ve güncel metinleri bir araya getirdi ve ortaya devasa hacimde bir ese
Tükendi
Geçen yüzyılın ilk yarısında, analitik felsefede bilim, rasyonellik, nesnellik vb. gibi kavramlar gerçekliğin ölçütü olarak ön plana çıkarken; öznellik, otorite, irrasyonalite gibi kavramlar da dini temsil eder olmuştu. Aynı dönemde ve sonrasında, Kıtasal felsefede ise öznellik, sinizm, tarihsellik vb. gibi kavramlar daha fazla yer edinmiş, bu gelişmeye paralel olarak da dini epistemolojide fideizmi andıran yaklaşımlar daha rahat bir biçimde dile getirilir olmuştur. Elinizdeki eser, bu temel ikileme, Kierke
Tükendi
Düşünen her insanı, "nihai niçin sorusu" olan, "niçin evren yok değil de var?" sorusu bir cevaba zorlar. Bu soru, onu bütünler diğer büyük soruların da başlangıcında yer alır. Bütün bu sorular, düşünen insanlar var olduğu müddetçe önemini koruyacaktır. Bugün, anılan soruları, sistematik bir şekilde kendine konu edinen branşa din felsefesi adı veriliyor. Sorular bu kadar hayati olunca, bütün akademik mesaisi bu sorular olan din felsefesinin önemi de o ölçüde artmaktadır. Bu derleme yukarıdaki sorulara, gele
Tükendi
Düşünen her insanı, nihai niçin sorusu olan, niçin evren yok değil de var? sorusu bir cevaba zorlar. Bu soru, onu bütünler diğer büyük soruların da başlangıcında yer alır. Bütün bu sorular, düşünen insanlar var olduğu müddetçe önemini koruyacaktır. Bugün, anılan soruları, sistematik bir şekilde kendine konu edinen branşa din felsefesi adı veriliyor. Sorular bu kadar hayati olunca, bütün akademik mesaisi bu sorular olan din felsefesinin önemi de o ölçüde artmaktadır. Bu derleme yukarıdaki sorulara, gelen-eks
Tükendi
Türkiyede felsefe sahnesinde yıllardır niçin bir filozofumuz olmadığı ve felsefe geleneğimizin bulunmadığı konuşulur durur. Bunun sebebi, aslında hiçbir zaman geçmiş ile yüzleşilmemesidir. Geleneği anlamadan, geleceği inşa etmenin mümkün olmadığı ortadadır. Ne kadar kurtulunmak istense de, geçmiş, heyulasıyla kendini unutturmaz. Öyleyse yapılması gereken, geçmiş ile muhasebedir. Bu kitap da, geçmişin birikimini ortaya çıkarmaya yönelik bir çabanın ikinci kitabıdır.
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 23 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1