Sancı.. Sancı... hayatın sertçe vurup insanın canını acıtan yanlarını avuturcasına yumuşak dokunuşlarla anlatıyor. Necati Tosuner, yurdunda ya da kilometrelerce uzakta olsun, insanı kendiyle, umutları, endişeleri ve hayal kırıklıklarıyla yüz yüze getiriyor.
Sabah.
Esintisiz, kıpırtısız ortalığın serinden serinden ağarması.
Ve sıcak bir gün olacağı sezgisini birlikte getiren bir sabah. Sessizlik. Ve kentin gri uzantısı üstünde sessizliği yöneten güneş. Güneş ve sessizlikte ağır ağır çözülen kırağı. Sonra b
Bana Sen Söyle, birbirini izleyen beklenmedik ölümlerin, şaşkınlık ve aldırmazlıkların, yeni üzüntülerin, gizli hesapların, umutsuz tasarıların, küçük yanılgıların ve derin pişmanlıkların her şeye rağmen süren hayatı nasıl doldurduğunu anlatıyor. Necati Tosuner'in Yalnızlıktan Devren Kiralık'ta anlatmaya başladığı hayat hikâyeleri Bana Sen Söyle'de devam ediyor. Ama birbirini izleyen bu iki kitap, trajik bir hadiseyle birbirine bağlandığı gibi, aynı nedenle birbirinden ayrılan iki yaşam kesitini ele alıyor
Yalnızlıktan Devren Kiralık, gündelik hayatın kargaşasında kaybolduğu için gözden kaçan küçük mutsuzlukları bir araya getirerek fark edilir kılıyor. Bir araya gelmeden önce çok da önem verilmeyen sıkıntılar, umursanmayan kırgınlıklar, geçiştirilen hayal kırıklıkları hep birlikte, bir anda insanın önüne çıkınca yaşamın yükü ağırlaşıyor. Seçenekler azalıyor ve geriye suskunluğun birkaç halinden birini seçmek kalıyor...
Suskunluk, zorunlu bir suskunluğa dönüşmüş sanki.
İstenilmeyen bir içten hesaplılık içerme
Kısacık, okundukça açılan, farklı yönlere uzanan bu sarsıcı metninde Necati Tosuner, balkondaki yalnız adamın,
"kendini oynayan yabancı"nın şimdisini anlatıyor bize;
geçmişteki acılarla geleceğin karabasanları arasına sıkışmış
bir şimdi bu: "Yalnızlıklardan yalnızlıklara damıtılmış bir koku," kendini kesmeye yatkın bir bıçak, yere düşen bardak ve
balkondan gördükleri... Anılar, sevgili ve sevgisiz yüzler,
yürünmüş geçilmiş sokaklar, söylenmemiş sözler...
Karanlık bir gelecek. Kasırga.
Düşü
Hasan - Peter - Günter - Ayşe - Hatice Hanım - Reyhan
Emine - Ingrid - Kâzım - Wolfgang - Ulrike - Doris
Walter - Manfred - Bayan Müller - Export Remzi - Halil
Kadir - Kerim - Susanne - Renate - Willy - Jutta Teyze
Mahmut - İbrahim - İsmail - Margaret - Bayan Schneider
Hüseyin - Maritha - Rıza - (Sezar) - Kıl Salim - Arif
Hamza - Fatma
hele
Petra
hele hele
Osman
Böylesi yazılmadı.
Yakamoz Avına Çıkmak, roman, öykü ve deneme türündeki eserleriyle yaygın bir okur kitlesi kazanmış olan yazarın on küsur yıllık bir zaman diliminde kaleme aldığı, yalnızlık, burukluk, umut, özlem temalı kısa öykülerini içeriyor. Tosuner kırk yılı aşkın bir süredir edebiyata emek vererek kazandığı incelikleri alabildiğine yoğunlaştırarak, kısa öykü türünün belki de en damıtılmış formlarıyla okurlara tekrar merhaba diyor.
"Ve bunca yıl sonra...
Hep aradığı o umudu hiç de bulamayacağını bilen, bunu çoktan öğ
Günışığı Kitaplığı yepyeni bir kitap grubu olan Köprü Kitaplar´ın yayımına başlıyor. Editörlüğünü eleştirmen, yazar Semih Gümüş´ün üstlendiği Köprü Kitaplar, dil ustası yazarlarımızın çocuklar ve gençler için kaleme aldığı yapıtlar arasından seçiliyor. Çağdaş Türk edebiyatıyla çocuklar ve gençler arasında bir köprü kurmayı amaçlayan dizinin ilk kitabı, dil ustamız Necati Tosuner´in çocuklar için kaleme aldığı Keleş Osman. Daha önce iki kitap halinde yayımlanan roman, büyük kente göçü konu ediyor. Küçük bir
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.