"Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına (bir ihtiyaç için dışarı çıktıkları zaman) cilbablarını - örtülerini (dış giysilerini) üstlerine almalarını (vücutlarını örtmelerini) söyle. Onların tanınmasını ve incitilmemesi için en elverişli olan budur. Allah, çok bağışlayan, çok merhamet edendir." -33 Ahzab,59- "(Vakar ile) Evlerinizde oturun. Evvelki cahiliyye devri kadınlarının kırıla, döküle, süslerini göstere göstere yaptıkları yürüyüşü gibi yürümeyin." -33 Ahzab.33-

Yıl içine serpiştirilmiş olan ve dini bakımdan hususi bir derğer ve anlam taşıyan, türlü nafile ibadet ve zikirlerle ihya edilmesi teşvik ve tavsiye edilen gün, geceler ve aylar vardır. Aylardan; Recep, Şaban, Ramazan, Muharrem ve Zilhicce ayları gibi, Gecelerden; Kadir, Regaib, Mirac, Berat, Mevlid, bayram geceleri; hususi bir önleme sahip ve yaygın bir şekilde ihya edilen mübarek gecelerdendir. İbadetle geçirilmesi tavsiye edilen mübarek günler ise arefe, aşure (10 Muharrem) günleri, her haftanın Cuma gün

"Her sonuç başlangıcın içindedir. Boş bardağı hiçbir damla taşıramaz" Çocuklar; hayatımızın dünyamızın yarınları... Bir bakıma, düşüncelerimizin, yapıp ettiklerimizin imtihanımızın sonuçları... Ve tıpkı, bir teyp gibiler... Ne koyarsak onu çalıyorlar! Yarın güzel şeyler istiyorsak, bu günden dikkat etmeliyiz. Aile, işte bu yüzden önemli. Çocuklar, görerek büyüyorlar. Bize, anne ve babaya bakarak. "Kimse çıkamaz çocukluğundan dışarı" diyor ya şair, çocukluğun ‘büyüklüğe' etkisini anlatıyor. Her anne baba bil

Hayat bir denge işi ... Bedenle ruhun, kalple vicdanın, başarıyla mutluluğun dengesini kurmak, kurabilmek önemli... Başarı ve sağlık, hepimize, ama en çok ve en önce çocuklarımıza gerekli... Bunu sağlamak ise tabii ki anne babaya göre... Sonra akrabalara, komşulara, okullara, bütün topluma. Çünkü bugünün başarılı ve sağlıklı çocukları, yarının daha başarılı ve gürbüz kuşaklarının anneleri ve babaları olacak. Yani yüzyıl sonrasını düşünenlerin hala, başarılı ve sağlıklı çocuk yetiştirmekten daha gerçekçi ve

Allahü Teala, kadın ve erkeğe din ve akıl vererek onlardan hakikatı bulmalarını istemiş ve kendi yolunda yaşayanlara dünya ve ahiret saadeti vaad etmiştir. Ama Allah'ı ve Peygamberi dinlemeyip, nefsine ve şeytana uyanlar ise hem dünyada sıkıntı hem de Cehennemde azab çekeceği belirtilmiştir. Bizleri yaratan Cenab-ı Hak, dünya ve ahiret saadetine nasıl ereceğimizi gönderdiği kitapları ve peygamberleriyle bize göstermiştir.

Cenab-ı Hak insanı kadın ve erkek olarak iki cins kalinde yaratmıştır. Kadın ve erkek ikisi de dünyada iman ve kulluk imtihanına çekilmektedir. İmtihanı kazanan erkek veya kadınlar Allah'ın rızasını kazanmış olarak cennete girecekler, -Allah Korusun- bu imtihanı kaybedenler de dünya ve ahirette perişan olacaklardır...

Fert ve toplum hayatını ilgilendiren en önemli meselelerden birisi de evlilik ve ailedir. Bu eserde, Kur´an ve sünnetten yola çıkarak iyi bir ailenin tesisi ve sağlam temellere oturması için evlilik öncesi ve sonrası nelerin yapılması gerektiğine genişçe yer verilmiştir. Mesela eğitim, terbiye, evlilik, cinsel mutluluk, aile içi hak ve sorumluluklar ele alınırken, aile içindeki geçimsizliğe sebebiyet verecek hususlara ve çözüm yollarına da değinilmiştir.

Hayatın özünde kadın ve erkek, kadın ve erkeğin özünde ise "Anne ve Babalık" saklıdır. Bu kitap, çocukların anne ve babalarına karşı yükümlü oldukları, değerlendirmekte, tavsiye niteliğindeki uyarılarla her iki tarafa da yol göstermektedir.

Bu kitap, Müslüman Türk aile yapısı içindeki iki önemli bireyin, yani "Gelin ve Kaynana" ilişkilerinin hoşgörülü ve düzeyli, sağlıklı, sıcak ve düzeyli yürütülebilmesi adına her iki tarafa da tavsiyeler sunmakta, İslâm dininin emir ve yasaklarından yola çıkılarak bireyleri ikili ilişkiler konusunda aydınlatmaktadır.

Bu kitap, kadın ile erkek arasındaki ilişkileri İslâm perspektifinden bakarak değerlendirmekte ve iki cins arasındaki üm duygu ve kurallara dair var olan ilişkilerin sağlıklı, düzeyli olabilmesi için tavsiyelerde bulunmaktadır.