Yıllar önce bir marangoz atölyesinde, soylu bir ailenin oğlu için değerli bir çalışma masası yapılır. Tıpkı insanların olduğu gibi, her yeni yapılan eşyanın da yazgısı vardır. Bu yazgıyı da iki küçük peri belirler.
Küçük bir tekneye atlayıp Öykü koylarını dolaşmak ister misiniz? Bu kitap, Sizi öykülerin tatlı yolculuğuna çıkaracak. Haydi gelin! Teknemiz kalkıyor...
Size bu satırlarımla geçmişte kalan eski bir mahalleyi, orada yaşanmış çocukluğu ve yine oradaki insanlardan bazılarının renkli kişilikleriyle yarattıkları olayları anlatmaya çalıştım. Gözleriniz satırlarda gezinirken tatlı bir gülümsemenin dudaklarınıza takılıp kalmasını diliyorum.
Çok eski zamanlarda dünyada ilkin bizim atalarımız olan büyük devler, yani Titanlar yaşarmış. Yaşlı devler diye anılan Titanlar çağlar boyunca evreni ellerinde tutmuşlar. Çok iriymişler. Sonra evrim geçirmişler biraz küçülmüşler yani bizim boyutumuzda kalmışlar. Sayıları azalmış.
Onların ardından kendilerini ölümsüz olarak tanıtan başkaları gelmiş. Gelenlerin içinde seçkin üç erkek kardeş varmış. Bunlar, birbirinden güçlüymüş. En akıllıları Zeus'muş. Akıllı olduğu kadar kurnaz ve bencilmiş. Kendini ?Baş Tan
BU Yayınevi 1996 Çocuk Edebiyatı Roman Yarışması mansiyon ödüllü bir kitap.
Kiko, akıllı bir yavru keçidir. Çiftlikte, Alyele adında bir atla arkadaş olur. Kendi ortamının dışındaki çevreyi merak ettiğinden bir gün sürüden uzaklaşır. Bu kaçıştan önceleri hoşlandıysa da, vahşi doğanın sürprizleriyle karşılaştıkça kaçmanın yanlışlığını anlar... Görkemli bir dağ keçisine rastlayınca, ona duyduğu beğeniyle dağ keçisi olmaya ve onların yaşamlarına karışmaya karar verir.
Ama bu hiç de kolay olmayacaktır.
Onun adı, Küçük Peri.
Ormanın derinliklerinde yaşıyor. Birbirinden şirin hayvan arkadaşları var. Onlar kötü duruma düşerse veya çözemedikleri bir sorun olursa, yardım ediyor, onları çok seviyor. Onlar da küçük periyi hiç yalnız bırakmıyor.
Ne dersiniz, Küçük Periyi ziyaret edelim mi?
Yaşadığı ormana uğrayıp neler yaptığına bakalım mı?
Acaba hangi hayvan dostlarına yardım etti?
Ne gibi sihirler yaptı?
Küçük Perinin serüvenleri size çok ilginç gelecek, benden söylemesi
Benim adım Sungur.
Babamın adı Behram. anneminki de Boncuk Hatun.
Biz, İran topraklarında kurulan İlk Selçuklu Devletin'deki Merv kentinde yaşıyorduk.
Ben, Sultanın ahırlarında seyislik yapıyordum.
...
Atları iyice tanıdıktan sonra ben de ulak, yani postacı olacaktım. Dağda bayırda altımdaki atımla rüzgarla yarışacaktım... Ulaklık zor ama onurlu bir işti. Şimdilik seyisliği de seviyordum. Sultanın ahırlarında çalışınca halk arasında saygınlığımız vardı. Değerli atlara biniyor, sarayda pişen yemeklerden yiy
Çocuklarının karnını doyurmak için evlere temizliğe giden bir anne...
İşsizliğin bunalımını alkolde gidermeye çalışan bir baba...
Bütün bu sorunları bir masalda okuduğu "Mutluluk Adasfna gitme düşüyle aşmaya çalışan, varlıklı yaşamlara özlem duyan, yoksuk mahalle kızı Gülperi...
Ve ona gizli bir aşk duyan, aşkını sandaletlere işlediği sırmalara yansıtan Ferhan...
Sırmalı Sandaletler, Nazire Kutsal'ın usta kaleminden kalbinize işleyecek bir roman
Aşk insanoğlunun sonsuz dansıdır. Tunçla İlkay'ın sonsuz dansı, kolej öğrencisi oldukları yıllarda başlar. Birbirlerini tutkuyla sever, geleceğe dönük düşler kurarlar. Ne var ki, uyuşturucu satıcısı bir ağabey ve kıskanç arkadaşlar onlann dansını yarıda kesecektir. Acılar, zor günler vardır Önlerinde... Günün birinde yeniden el ele tutuşup kaldığı yerden aşk dansına devam edebilecekler midir?
Milattan iki bin yıl önce Anadolu'da Hitit imparatorluğu kurulmuştu. Bu güçlü imparatorluk ordusunda kadınlar da askerlik yapardı. Onlardan oluşan birliklere Amazonlar adı verilirdi.
Sert bir eğitimden geçen kadın savaşçıların oluşturduğu birlikler çevreye korku salardı. Birliklerin içindeki Amazonların en akıllı, atak ve korkusuzlarından seçilip oluşturulan özel birlikler de vardı. Bu birlikler gerektiğinde en zor görevleri, en kanlı savaşları üstlenirlerdi.
Burada öyküsünü okuyacağınız Petra da bir Amaz
İstanbulda oturan yazar, mutlu geçen çocukluğunun ve süregelen yaşamının birikimlerini 1992 yılından itibaren, doğa ve hayvan sevgisi başta olmak üzere insan ilişkilerini yazdığı öykü ve romanlarına yansıtmıştır.
Kolay okunan yalın uslûbuyla, kitaplarındaki güzel betimlemelerle okurun ilgisini canlı tutmayı başarır.
Bu güne kadar yayınlanmış olan resimli öyküleriyle masallarının yanısıra kitapları: Mor Gezegen, Tilkinin Gözyaşları, Yaramaz Kiko, Küçük Perinin Sihirli değneği, Gökkuşağının Altından Geçti
Dünyamızdaki canlıların herbirinin karakter yapısı ayrıdır. Bu kitaptaki öykülerle, değişik türdeki canlıların değişik davranıştan sonucu ortaya çıkan olaylar anlatılmaktadır. Kral Koca Balık'ın hırsını, yalnız başına kalan küçük kaplancığın kimlik arayışını, meşe ağacının üzüntülerini, müziğe meraklı iyi kalpli çekirgeyle cır-cırböceğinin çocuklarla dost olma isteklerini okurken gülecek, belki biraz üzülecek ama hepsinden de birşeyler öğreneceksiniz.
Toplam 15 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.