Sessizlik lisan iken demde
Binbir söz ettim de geldim
Yalnızlık fersahken âdemde
Koca arza yettim de geldim
Nâr-ı aşkta gözlerin kömür
Al bu aşkı gönlünce sömür
Fani canda sürer iken ömür
Ben özde bittim de geldim
Ere mihnet midir doğu batı
Cana minnet şahta iken atı
Senden gayrı her bir fırsatı
El tersimle ittim de geldim
Göğe uzanır âşığın iki kolu
Maşuk’un yolu dikenle dolu
Aşkın gösterdiği cümle yolu
Yalın ayak gittim de geldim
Suriyeli anne o sabah ikinci kez dizlerinin üstüne çöktü, ve kızının yalın ayakları bir kez daha soğuk bir zemine dokundu. Çocuk ayaklarının üstünde, annesinin neden birden yere oturduğunu merak ederek, gözlerini açtı. Anne nemli gözlerle ona bakıyordu. Birden yüzünde bir gülümseme belirdi. Çocukta gülümsedi bir an için.
“Safa,” dedi anne, “git kızım.”
“Nereye?”
“Dedene git, koş hadi yavrum.”
“Ama daha babam dönmedi.” dedi kız, göğsünde bir iğne hissederek.
“Ben geleceğim arkandan.”
Safa iki adım
"Savaş alanının tam kalbinde karşı karşıya duran Ecved Komutan ve Neccar Bey, birbirlerine tüfeklerini doğrultmaktaydı. O an sanki tüm muharebe durmuş, tüm sesler kesilmiş, tüm soluklar tutulmuştu. Tüm asker ve milisler başlarını onlara doğru çevirmiş, neler olacağını merakla izliyordu. Göğü kara bulutlar kaplamıştı. Bulutların damarlarında dolaşan şimşekler morluğun arasında ara ara ışıklarını gösteriyordu.
* * * * *
Ecved Komutan ve Neccar Bey tüfeklerini aynı anda indiriverdi. İkisinin de yüzünde ağlamak
Toplam 3 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.