Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 12 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Efendimizin "İlim beldesinin kapısı" diye nitelediği Hz. Ali'yi anlatan okunmaya değer kıymetli bir eser. Cennet şu üç kişiye Müstehaktır ve onları arzular: "Ali, Ammar ve Selman.. (Hadis-i Şerif)
Tükendi
Hace Bahaeddin Nakşıbend'in müridlerinden Mevlana Seyfüddin diye biri vardı. Bazı münasabetsizlikleri yüzünden Hace hazretleri ondan teveccüh nazarlarını çevirmişlerdi. Seyfüddin de O'ndan alakayı kesmiş, işi dünya menfaat ve hırsına döküp Şeyh'in sohbetinden uzaklaşmışdı. Zaten ticaretle uğraşıyordu. Haliyle tarikatla olan bağınıda koparmış ve keyfinde yaşamaya başlamıştı. Birgün, işte o Seyfeddin'i bir kervanla giderken, kondukları çimenlik alanda yatıp yuvarlanırken görmüşler... Hem yuvarlanıyor hemde ş
Tükendi
Hazreti Ebu Bekir, Allah Resulü'nden sonra İslam tarihinin en büyük şahsiyetlerinden biridir. O, Allah Resulü'nün sadık dostudur. O, Kur'an-ı Mübin'in, Sevr dağındaki sıkıntılı günlere işaretle ?İkinin İkincisi" diyerek andığı kimsedir. O, Resulullah'ın getirdigi ?yeni din"i, Resulullah'ın Halifesi olarak, nazari ve ameli planda gelistiren, yayan, muhafaza eden ve kendinden sonrakilere emanet edendir.
Tükendi
Hz. Muhammed'e ilk vahiy indiği sıralarda Osman bin Affan 34 yaşlarındaydı. Çok geçmeden İslam'ı kabul ederek, ilkler/kıdemliler (sabi-kûn-el evvelûn) arasında yerini aldı. Bu sıralarda Müslümanlar, Erkam'ın evinde geceleri toplanıp ilim ve tebliğ faaliyetlerine yeni başlamıştı.
Tükendi
?İlim beldesinin kapısı" Hz. Ali, rüşd ve ilim sahibi önderlerden biriydi. Varlığın nûruna, dinin tebliğcisine; beşîr, nezir ve ümmete şahit olarak gönderilen o Peygamber?i Ekrem'e, hem zaman hem de mekân bakımından en yakın olanlardan biriydi. Tevhid dini açıklanır açıklanmaz hemen kabul edip bağlanan, Resul?i Kibriya'nın aile ocağında yetişmek gibi büyük bir şerefe nail olandı.
Tükendi
Halifeliği sırasında o zamanın iki büyük devleti olan Bizans ve Sasani İmparatorlukları'nın hakimiyeti altında bulunan Suriye, Filistin, Mısır, Irak ve İran'ı İslam Devleti'nin sınırları içine aldı. Zamanında küçüklü büyüklü 1000 kadar şehir zaptedildi. Bu kadar insan, kurtarıcı İslam nizamından haberdar edilmiş oldu. Dört bin cami yapıldı. Kuzey Afrika'dan Türkistan'a, Azerbaycan'dan Yemen'e kadar uzanan ve iki milyon kilometre kareden büyük olan İslam Devleti'ni, kurduğu mükemmel müesseselerle gayet munta
Tükendi
YAZARIN ÖNSÖZÜNDEN Bu çalışmayı yapmamdan maksat: ´Okuma´ ve ´bilgilenme´ alanında gençlere yardımcı olmaktır. Çünkü ´okumak bir sanattır´ ve bunu sanatkarca yapmayınca istenen verim elde edilememektedir. Toplumda ilim, bilgi, fikir alanında genel bir zaafiyet hali gözleniyor. Sanki toplum bünyesi kan kaybediyor; ruhunun, kalbinin manevi kanını kaybediyor. Buna cahillik hastalığı da denebilir. Halbuki insan için aslolan, ilim,irfan, hikmet sahibi; bilgili, kültürlü ve de ´düşünen´ bir canlı olmasıdır. C
Hz. Ali anlatıyor: "Bir gün Ömer'i, binekli olarak ve telaş içinde, hızlı hızlı giderken gördüm; "Ya emire'l-müminin nereye gidiyorsun?" diye sordum. "Devlete ait develerden biri kaçmış, onu aramaya gidiyorum" diye cevap verdi. O zaman ben: "İnan ki, senden sonra bu milleti idare edecek olanlara ağır bir yük bırakıyorsun! Herkes senin yaptığını yapamaz!" dedim. Bunun üzerine şöyle konuştu: "Hz.Muhammed aleyhissalatü vesselamı, hak Peygamber olarak gönderen Allah'a yemin ederim ki, Fırat kenarında bir o
Tükendi
Hasan-ı Basri hazretlerine birgün dediler ki: - Bizim gönlümüze ne ol du ki nasihatlar-sözler bize hiç tesir etmiyor? Yoksa kalbimiz uykuda mı?Söyle cevap verdi: - "Keşke kalbiniz-gönlünüz uykuda olsaydı! O zaman uyandırmak imkanı vardı. Halbuki sizin kalbiniz ölüdür! Ne zamandır, hakikatli sözlerle sarstığım halde, hiç harekete geçmiyor kalpleriniz!..."Nasihat ederken bazen etrafındaki cemaate şöyle derdi: - "Eğer kalplerde hayat belirtis olsa idi, sizleri sabah-ı Haşr'e kadar ağlatırdım!" (Hılyetü'l-Ev
Tükendi
Hz. Muaviye, Abdullah İbni Abbas radıyallâhu anhüma: Ebu Bekir'e Allah rahmet eylesin! Allah'a yemin ederim ki, O çok Kur'an okuyan bir kimse idi. Batıla meletmekten uzaktı. Kötülüğü terk ederdi. Aynı zamanda insanları kötülüklerden sakındırırdı. Dinini iyi bilirdi. Gece namaz kılar, gündüz oruç tutardı. Dünyasından emindi. Halka adaletle muamele etmekte kararlı idi. Umumun menfaati için kendisini feda ederdi. Takva, kanaat, zühd, iffete ihtiyatta arkadaşlarından üstündü. Ve Peygamberimizin takdiri ve ifade
Tükendi
Dünya Müslümanlarının, birçok bölgede ve de kendi ülkelerinde hegemonik ve ideolojik baskılara zulümlere ve yıldırma harekatına maruz kaldığı bir dönemde... İnançları doğrultusunda yaşamalarına izin verilmediği, kamu alanından dışlandığı, sosyal siyasal hayatta kendilerine hayat hakkı tanınmadığı bir ortamda... Bir zamanlar aynı durumlara şahit olmuş, küfrün zehirli okunu tatmış, ideolojik devletin zindanında davası uğruna hapis yatmış... Bir "Müceddid'in", bir yenileyicinin, bir inkılap liderinin, yani İma
Tükendi
YAZARIN ÖNSÖZÜNDEN İçinde bulunduğumuz şu dönemlerde ´zaman´ kavramının anlaşılması ve iyi kullanılması meyanında bazı çalışmalar yapılmış, küçük çaplı olsa da, birkaç kitap yayınlanmıştır. Fakat bu çalışma ve yayınların çoğu ´dünyevi´ bir zihniyetle hazırlanmış olup, liberal ekonomi ve kapitalist dünya görüşü çizgisindedir. Kısaca, iş ve kazanç dünyasına yöneliktir. Yani bu kitaplar, zamanı kullanarak çok iş başarmak, çok kazanç elde etmek, daha fazla üretim yapmak gibi hedefleri esas almaktadır. B
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 12 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1