İnsanlar "kuru et yiyen bir kadının oğlu" olan bir peygamber yerine, elmas taçlı, sırma kaftanlı bir "Peygamber" tasavvur ediyorlardı. Yalnız tasavvur etmekle kalmıyorlar, ömrü boyunca bunlardan nefret eden ve uzak duran Nebi'den geriye kalan hatırayı bu tasavvura uygun aksesuarlarla süslüyorlardı. Yani insanlar "bir kul gibi yeyip bir kul gibi yaşayan" bir peygambere inanmak yerine, tasavvurlarında kayser ve kisra'ya benzettikleri bir peygambere inanmayı yeğliyorlardı. Özetle insanlar "bir kul gibi yaşamak
Bugün, kendi nefislerimizde olan "Yahudileşme temayülü" sonucunda ümmet olarak geldiğimiz vahim nokta ortada. Ümmetin kıyameti, Yahudileşme sonucunda koptu. Ümmet coğrafyasının çeşitli bölgelerinden gelen âh u eninler bunun acı habercisi.
Her kıyamete bir "ba´sü ba´del-mevt" gerek. Eğer nefislerimizde olan "Yahudileşme temayülü"nü frenler, onu "Müslümanlaşma temayülü"ne dönüştürebilirsek, o zaman çölde âvâre kasnakçasına dönüp duran İsrailoğulları gibi sıkıştığımız şu zaman çölünden "huruç"a kâdir olup,
İşte bu noktada "hayat kitabı" olan Kur an ın teklif ettiği yöntemlerden biri olan adayış sürecini başlatmak, sorunlarımızdan birinin daha çözümünde bize kolaylık sağlayabilir. Doğumevinin kapısında heyecanla bekleyen baba adaylarından kaçta kaçı çocuklarının seslerini daha ilk duyduklarında İmran ın kadınının gösterdiği "erkekliğin" binde birinde göstererek, "Ya Rabbi, bunu sana adadım, benden kabul buyur!" diyebilmektedir? Allah ın kendisine üç, beş, yedi evlat verdiği Müslüman babalar hepsini kendi yolun
Kalk ve uyar emrinin ilk muhatabına, önceleri el-emîn/güvenilir denilirken, sonraları neden el-mecnûn/deli denildi? Neden önceleri övülürken, sonraları sövüldü? Neden önceleri sevilirken, sonraları dövüldü, hatta hayatına kastedildi? Bunun bir tek cevabı var: Pasif iyi olmaktan çıkıp, aktif iyi oldu. Pasif iyilerin göz ardı ettikleri bir gerçek var: İyiliğin pasif olduğu her yerde, kötülük kendiliğinden aktif hale geliyor. Bu, kötülüğün tabiatı icabıdır. Kötülük karanlık gibidir. Bizatihi var değildir. Aydı
Kur'an'a Göre Esmâ-i Hüsna adını verdiğimiz bu eseri, benzeri diğer eserlerden
ayıran 5 özellik vardır:
1 Bu eserde yer alan ilâhî isimlerin tamamı Kur'an'da isim-sıfat formuyla yer alan
isimlerden müteşekkildir. Piyasada tedavülde olan esmâ listeleri, Tirmizi ve İbn
Mace'nin rivayet ettiği listelerdir. İşin otoritesi olan âlimlerin görüşleri ışığında, bu
listelerin niçin güvenilmez olduğu, Giriş bölümünde ayrıntılı olarak izah edilmiştir.
2 Bu eser, Kur'an'da yer alan esmâ-i hüsnânın hangi kıstaslara göre
Hayat Kitabı Kur'an mealimizin ‘mushaf sıralı' ve ‘nüzul sıralı' versiyonlarından sonra, üçüncüsü olan Meal-Defter versiyonu da nihayet elinizde.
"Niçin Meal-Defter?" sorusunun cevabı belli: Zira Kur'an hayat boyu insanın elinden düşmeyecek bir ‘Hayat Kitabı'dır. Kur'an okumak kul eseri kitapları okumaya benzemez.
Onunla ona iman eden insanın ilişkisi, sürekli, kesintisiz, her hal ve şartta hayatboyu süren interaktif bir ilişkidir. Her insanın Kur'an ayetleri ve sureleriyle özel bir diyalog geliştirme, on
Temel konular
Kendiniz hakkında
Aileniz hakkında
Arkadaşlık kurma
Ziyaretler
Sınır
Barınma, konaklama
Yolculuk
Yiyecek, içecek
Genel hizmetler
Alışveriş
Sağlık, güvenlik
Şehirde, dinlenme, eğlenme
Sınır, valizleri taşıma, danışma
Sayılar, saat, zaman, hava durumu
Din Sosyolojisinin babası Max Weber, sadece inancın ina- nanları değil, inananların da inancı şekillendirdiğini söyler. O, kendi adına konuşsun. Bu, Hıristiyanlık için yüzde yüz doğ- rudur. Zira Hıristiyanlık, başta Pavlus olmak üzere, münte- sipleri tarafından icad edilmiş bir inançtır. Müslümanların ge- leneksel din tasavvurları için ise, kısmen doğrudur. Zira bazı Müslümanlar, Hıristiyanlaştıkları oranda dinlerini şekillendir- meye soyunmuşlardır. Fakat İslam için, yüzde yüz yanlıştır. Zira İslam, Allahı
İlahi bir inşa projesi olan vahiy, kelime ve kavramlarıyla tasavvuru, önerme ve hükümleriyle aklı, örnekleriyle şahsiyeti, maksat ve ruhuyla hayatı inşa eder. Vahiy muhatabını dört aşamalı bir modelle inşa eder: 1. Vahiy, çoğunlukla içini boşaltıp yeniden anlam yüklediği kelime ve kavramlarıyla muhataplarının tasavvurunu inşa etmeyi amaçlar. İyi-kötü, büyük-küçük, hayat-ölüm, kazanç-kayıp, kâr-zarar, bilgi-cehalet, yakın-uzak bunlardan bazılarıdır. 2. Vahiy, önerme ve hükümleriyle muhataplarının aklını inşa
Üç Muhammed kitabının yaklaşık 6 aydır beklenen yeni baskısıdır Baskı kalitesi yükseltilmiş, font değiştirilmiş, Arapça metinler yeniden oluşturulmuştur. Bu sebeple kitabın sayfa sayısı bir miktar fazlalaşmıştır.
O kimileri için, arkasından gözyaşı dökülen tatlı bir anı olmuştur.
Onlar onun hatırasıyla yaşamayı, kendisiyle yaşamaya tercih ederler. Onlar onun arkasından ağlamayı, onu önlerinde görmeye tercih ederler. Onlar onun sakalını ve hırkasını, misyonundan daha fazla severler. Ondan bir efsane gibi
Neden Kur'an Peygamberi Hz. Muhammed...? Çünkü Kur'an için o, hayatın aktif, kurucu ve inşa edici bir öznesidir. Misyonu ölümsüz olandır. Kur'an, onu çağa taşımak için çırpınır. Onun tarihe hapsolmasını önlemek için onunla ilgili tarihsel olayları müminin yüreğine, imanına, ibadetine taşır. Kur'an müminin hayatında onu güncel kılmak için ne gerekiyorsa yapar. Kur'an'ın bak dediği yerden bakanlar ise onu "üretmek" için çaba harcarlar. Kur'an'da onu, onda Kur'an'ı görürler. Onu Kur'an'la, Kur'an'ı onunla tanı
Tüm kitaplar bir kitabın anlaşılması için yazılırlar. O kitap Allahın kitabı Kurandır.
Elinizde tuttuğunuz Kuran Surelerinin Kimliği adlı bu kitabın yazılış amacı da aynıdır: Kuranı daha iyi anlamak. Kuranı anlamak Allahı anlamaktır; zira Kuran ilahi rehberliktir. Bir kimsenin Allahı ne kadar sevdiği, onun Allahın kitabına nasıl muamele ettiği ile anlaşılır.
Kuranı anlamak insanı anlamaktır; zira Kuranı gönderen ile insanı yaratan aynı kudrettir. Kuranı anlamak hayatı anlamaktır; zira Kuran kelimeni
Allah'ın peygamberimize ilk vahyi, ilk emri "oku"dur. Oku ama neyi? O zaman ortada okunacak bir kitap yoktu. Bu vahyin zımnen vurguladığı husus, "Evreni, hayatı ve kendini okumaktır. Hayatını Allah'lı devam ettirmektir, atılacak her adımın, alınacak her nefesin O'nlu olmasını hatırlatmaktır". Bu manada okumak büyük sorumluluktur. İlk Kur'an nesli; ilk emrin muhatabı olarak okuyan ve okuduğunu hayatında tatbik eden, Kur'an'ı Mushaf'ın, manayı lafzın, tahkiki taklidin, ilmiyyatı hissiyatın, tertili tecvidin,
Ezelî ve biricik hakikatin tüm zamanlardaki tezahürü olan İslâm, aynı zamanda Allah'ın kâinatı yönettiği sistemin adıydı . Ezelî ve biricik hakikatin insanlığın son çevrimindeki tezahürü olan Kur'an vahyi ise ilâhî bir inşâ projesiydi . Hayat yol, insan yolcuydu. Yolu da yolcuyu da O yarattı. Yol haritasını belirlemek, yolu ve yolcuyu yaratanın hakkıydı. Tüm ilâhî vahiyler, varlık ağacının bu soylu meyvesi var ediliş amacını gerçekleştirsin diye gönderilmişti. Ve insanlığın son çevriminde ebedi rehberlik tü
Elinizdeki kitap dört bölümden oluşmakta ve her bir bölümde aşağıdakine benzer birçok soruya cevap aramaktadır: Evren ve Dünyanın Yaratılışı: "Ol" emrinden sonra her şey nasıl başladı? Yaratılışa dair farklı görüşler? İlk 1 saniyede neler oldu? İlk elementler nasıl oluştu? Dünya'nın 4.6 milyar yıllık yaratılış süreci? Sünnetullah nedir? Yaratıcı şapkadan tavşan çıkarır mı? 2. Âdem Çömlekten Havva Kaburgadan mı Yaratıldı: Âdem'in ebeveyni var mıydı? Topraktan yaratılma ile ne kastedilir? Âdem'den önce kan d
"Dünyada en çok okunan kitap hangisidir?" diye sorulsa, tereddütsüz "Kur'an'dır" derim.
"Dünyada en az anlaşılan ve yaşanan kitap hangisidir?" diye sorulsa, yine tereddütsüz "Kur'an'dır" derim.
"Dünyada en çok okunduğu halde en çok yanlış anlaşılan kitap hangisidir?" denilse, hiç tereddüt etmeden yine "Kur'an'dır" derim.
Oysa Kur'an, çelişkiden arındırılmışlık garantisi veren ve bunu açık ve net olarak beyan eden tek kitaptır.
Oysa Kur'an, "içinde hiçbir kuşku taşımayan" yani kaynağı ve taşıdığı hakikatler
Elinizde tuttuğunuz ÖZLÜ SÖZLER, vahyin imbiğinden damıtıldı. 1992´de başlayıp 2008´de hitama eren tefsir derslerimiz sırasında sarf edildi kahir ekseriyeti. Birçok tefsir talebesi bu sözleri topladı. Bazıları bir inci saklar gibi özel defterlerde sakladı. Bu sözler dilden dile, gönülden gönle aktarıldı. El yazma nüshalardan çoğaltılıp dağıtıldı. Bazen ajanda, bazen dosya, bazen CD, bazen defter şeklinde bana da ulaştırıldı. Hepsinde ortak istek, bu sözlerin bir kitapta toplanmasıydı.
Zira bu sözler "hap
Kulluk Bilinci Beşir İslâmoğlu
Ahiret Bilinci Hasan Eker
Namaz Bilinci Hasan Hafızoğlu
Sanat Bilinci Ahmet Kalkan
Devlet Bilinci Ahmet Mercan
Kültür Bilinci Hasan Ali Kasır
Ümmet Bilinci Atasoy Müftüoğlu
Şehâdet Bilinci Hasan Eker
Ahlâk Bilinci Hüseyin Caneri
Kuran Bilinci Abdullah Ali
Sünnet Bilinci Beşir İslâmoğlu
Zaman Bilinci Ekrem Sağıroğlu
Dua Bilinci Hasan Eker
Bilgi Bilinci Ekrem Sağıroğlu
Aile Bilinci Aysel Zeynep
Sağlık Bilinci Sefa Saygılı
Cihad Bilinci H. Kerim Ece
Takva Bilinci
Toplam 81 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.