İlâhî muvahhidlerin bakış açısına göre, yaratılış âleminin ve insanın yapısı ve bu iki temel unsurun bağlantısı hakka dayalıdır ve
bu üçgenin hiçbir köşesinde bâtıla yer yoktur. Kur’ân’daki birçok âyet varlık nizamının hak ekseni üzerine kurulduğuna,
bâtılınsa ‘‘suyun üzerindeki köpük gibi’’ olduğuna ve sonsuza kadar ayakta kalamayacağına işaret eder. Bazıları bu hak üzere
oluşu, âlem ve Âdem’in yaratılışındaki geometri olarak tefsir eder, kimisi bunu kâinatın düzeninin yapısının zorunluluğu sayar,
başk
Esmâ-i Hüsnâdaki her isim, Yüce Allaha ait bütün zâtî, vasfî ve fiilî kemâlleri içermektedir. Yüce Allahın bütün isimleri birbiriyle irtibatlıdır ve birbirine açık ya da örtülü referanslar içermektedir. Bir yanıyla her isim, ilâhî isimlerin tamamını kapsamaktadır. Fakat ilâhî anlamların ve kemâllerin açık ya da gizli oluşunda isimler arasında farklılıklar bulunmaktadır. Hakkın celâl ve cemâl isimleri için de bu söylenenler geçerlidir. İlâhî celâl cemâli, ilâhî cemâl celâli içinde gizlemektedir. Kadına ilâhî
İnsan "susuzluk" çeken bir varlıktır ve onun bu susuzluğunu sadece halis bir din giderebilir. Bilimcilik ve dinden kaçış bataklığına saplanması ise insanı daha çok susatır ve sonunda da ölüm döşeğine düşürür. İnsanî alanları ufuklarına kadar kateden ve bazı Batılı bilginlerin ifadesiyle dünyanın sonunu gözleriyle gören günümüz insanı dine ve vahye ihtiyaç feryadını ruhunun derinliklerinde işitmekte, yegâne kurtuluş yolunun, ilâhî vahyi kabullenmek ve peygamberlerin öğretilerine teslim olmak olduğunu adeta
Toplam 3 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.