Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 15 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Michael Löwy, Walter Benjamin'in eserleriyle ilk temasını, entelektüel güzergâhına yön veren bir milat, Marksizmin Avrupa ve Latin Amerika'daki heterodoks formları üzerine araştırmalarını derinden sarsan bir keşif olarak değerlendirir. Devrimleri, ilerleme bağlamında dur durak bilmeden yol alan dünya tarihinin lokomotifi olarak gören Marx karşısında kendi ilerleme ve gelişme eleştirisini ortaya koyan Benjamin ise "imdat freni" olarak tanımladığı bir devrim modeli sunar. Peki insanlık, söz konusu freni çekme
Bilebildiğimiz kadarıyla ilk defa bu kitapta, Paris Komünü'nden günümüze başlıca devrimci hareketler hakkında böylesine geniş bir fotoğraf arşivi derleniyor. Etimolojik açıdan devrim bir tersyüz oluş anlamına gelir: Toplumsal hiyerarşileri tersyüz eder, daha doğrusu ters dönmüş bir dünyayı düzeltir... Bu çalışmada tutarlılık kaygısıyla klasik devrimleri tercih ettik, toprağı ve zenginlikleri dağıtmayı, sınıfları ilga etmeyi ve iktidarı emekçilere vermeyi hedefleyen eşitlikçi toplumsal devrimleri: Paris Komü
Tükendi
Marx ve Weber, içinde yaşadığımız dünyayı anlamak için vazgeçilmez öneme sahip iki düşünür. Bu dünya ki, 19. yüzyıldan farklı biçimlerde olsa da hâlâ kapitalist olmayı sürdürmekte. Kuşkusuz, bu iki yazarın sunduğu kuramsal araçlar bazı günümüz gerçekliklerini -örneğin ekolojik krizi- anlamamızda her zaman yeterli olmuyor; ama bu kesinlikle daha az önem arz ettikleri anlamına gelmez. Zira kendini bireylere amansız bir alınyazısı gibi dayatan gayri şahsi güçlerin -piyasa, finans, borçlanma, krizler, işsizlik-
Tükendi
Kafka'ya dair hâlâ yeni bir şey söylenebilir mi? Bu kitabın bu konuda bir iddiası var. Gerçekten de bence Kafka'nın eserinin büyüleyici itaatsizlik gücünü açıklamak için farklı bir gözle bakmanın vakti gelmiştir. Walter Benjamin Kafka üzerine ünlü denemesinde (ne yazık ki pek dikkate alınmayan) bir uyarıda bulunuyordu: "Kafka'nın yazılarında ihtiyatla, sakınarak, kuşkuyla, el yordamıyla ilerlemek gerekir." Kafka üzerine yorumlar, sürekli büyümekte olan bir belge yığını halinde, hem karmakarışık dilleri ne
Tükendi
Michael Löwy bu kitabında, Marksist teorinin yirminci yüzyılda en fazla tartışılan netameli konularından birine el atıyor: ?Sürekli devrim teorisi." Çağımızın önemli düşünürlerinden biri olan Michael Löwy, pek çok siyasal programa olduğu kadar bilimsel-akademik çalışmalara da konu olan sürekli devrim teorisinin tarihsel köklerini Karl Marx'tan Rosa Luxemburg'a ve Troçki'ye kadar ayrıntılı bir biçimde tartışıyor. Tartışmasını yalnızca kıta Avrupa'sı ölçeğinde değil, Latin Amerika ölçeğinde de sürdürürken, Ma
Tükendi
Ekososyalizm düşüncesi, dünyanın farklı bölgelerinde son otuz yılda gelişen bir kolektif teoriler ve pratikler bütününü ifade ediyor. Ekososyalist düşünceye göre, kapitalizmin para/kâr/üretim hırsıyla (metabolizmasını) paramparça ettiği doğaya sahip çıkmakta ısrarlı olan herkes ?Karadenizli ya da Brezilyalı köylü, ... dünyanın herhangi bir şehrindeki aktivist? bu pratikler bütününün bir parçası. Kısaca dünyevî-ekolojik parçalanmaya karşı harekete geçmiş olan herkes ya da kendi yaşadığı çevreyi korumak-savu
Tükendi
Ütopyanın maddeci teorisyeni, militan optimizmin filozofu Ernst Bloch Marksist felsefenin yenilenmesinde oynadığı rol itibariyle eşsiz, yirminci yüzyıl entelektüel manzarasındaki konumu açısından nevi şahsına münhasır bir düşünürdür. Mit ve pozitivizm, ölüm kaygısı ve ütopya, Marksizm ve bilinç, inanç ve teknoloji, ahlak ve estetik, Umut İlkesi'nin yazarının Michael Löwy, Arno Münster ve Theodor W. Adorno'yla bu kitapta derlenmiş söyleşilerinin başlıca temalarıdır. Georg Lukacs'ın ve Max Weber'in, Hegel'in
Tükendi
Sağlığında terimi reddetmiş olsa da, Marksizm öncelikle Karl Marx'ın (1818-1883) düşüncesidir. Bu, gerçek anlamıyla olağanüstü zenginlikte ve sürekli evrimleşen bir düşüncedir. Ancak Marx'ın Marksizme kattıkları, Komünist Manifesto'nun da dahil olduğu birçok eserin diğer yazarı ve Marx'ın ölümü sonrasında Kapital'in II. ve III. ciltlerini yayına hazırlayan Engels'in kattıklarından ayrılamaz. Ölümlerinden sonra fikirleri, kendilerini onların takipçisi olarak gören düşünürler ve siyasal akımlar tarafından çok
Elinizde tutuğunuz kitap bir Marksizm el kitabı değil! Bu konuda da haklı gerekçelerimiz var: Marx'ın düşüncesini tanımanın en iyi yolunun, düşüncelerini ifade ediş ve argümanlarını düzenleyiş, problemleri ortaya koyuş ve çözümlerini oluşturma tarzına dikkat göstererek yazılarını okumak olduğu kanısındayız. Bizim yapmaya çalıştığımız şey, basitçe, bir metin seçmesinden yola çıkmak ve bunların her birinin de önüne bağlamına oturtucu bir başka metin, ardına da bir açıklama koyarak Marx okumaya giriş'tir. Mic
Gerçeküstücülük hiçbir zaman bir edebiyat ekolü veya bir sanatçı topluluğu olmamıştır, olmayacaktır. O tam anlamıyla ruhun bir isyan hareketi ve dünyayı yeniden büyülemeye dönük kesinlikle yıkıcı bir girişimdir. Yani, insan yaşamının kalbine burjuva medeniyeti tarafından silinen "büyülü" uğrakları yeniden sokma teşebbüsüdür: şiiri, tutkuyu, çılgın aşkı, hayalgücünü, sihri, miti, olağanüstüyü, hayali, isyanı, ütopyayı. Veya başka bir deyişle, sınai/kapitalist toplumumuzun dar kafalı akılcılığına, tüccar zihn
Tükendi
Sosyalist enternasyonalizm milliyetçi ideolojiye karşı olsa da bu hiçbir şekilde onun ulusların tarihsel ve kültürel geleneklerini reddettiği onlomıno gelmez.Tıpkı her ülkenin enternasyonalist hareketlerinin ulusal dillerini konuşmak zorunda olması gibi ulusal tarih ve kültürün dilinin konuşulması gerekir özellikle de bu kültür ezilen bir kültürse. Lenin'in kabul ettiği gibi her ulusal kültür ve tarih işçi sınıfının sosyalist kültürü tarafından özümsenmesi gereken demokratik ilerici devrimci yönlere ve uzla
Tükendi
"1960´lar Latin Amerika´sında direnen halk katmanları arasında yükseldi "Kurtuluş Teolojisi". Kilisenin bağrında ezilenlerden yana tavır alma yanlısı güçlü bir akım gelişti. Vatikan bunu bastırmaya çalışıyor hala. Kolombiya´da Rahip Torres gibi örnekler doğrudan savaşıma katılırken, El Salvador´da yoksulların sesine kulak veren Başpiskopos Romero, hükümet güçlerince katledildi. Nikaragua devriminde, Somoza diktatörlüğünün yıkılmasında rahip / ozan Ernesto Cardenal gibi "inançlı" devrimci aydınların büyük ka
Tükendi
Çeşitli tarih felsefelerini ilerici veya muhafazakâr, devrimci veya nostaljik karakterlerine göre sınıflandırmaya alışığız. Walter Benjamin bu tasnifin dışında kalmaktadır. O, ilerleme felsefesinin devrimci bir eleştirmeni, geleceğe dair hayal kuran bir nostaljik, maddecilik yanlısı bir romantiktir. Kelimenin tüm anlamlarıyla, sınıflandırılamaz biridir Benjamin. 1940'ta, Gestapo'dan ve Fransız işbirlikçilerinden kaçma teşebbüsünün başarısız olması sonucu, son bir çare olarak başvurduğu intiharından hemen ö
Tükendi
Marksizm bugünlerde sıkça söylendiği gibi kesinlikle öldü mü? Üretenlerin üretim sürecinin efendisi olduğu; en geniş ekonomik, toplumsal ve siyasal demokrasiyi temel alan; cinsiyetçi, etnik, siyasal sömürü ve baskılardan kurtulmuş bir toplum özlemi kuruntu muydu? Ekonomistlerin, ideologların, işadamlarının ve medyanın iddia ettiği gibi kapitalimden başka alternatif kalmamış mıdır artık? Yoksa Marksizmi eleştirmeye ve yenilemeye tam tersi bir noktadan; Marksizmin, ensüstriyel kapitalizm başka alternatif kalm
Tükendi
"Bugün Latin Amerika halkının büyük kesimi, tutucu veya baskıcı rejimlerin altında yaşamaktadır. Söz konusu rejimlerin ordusu ve polisi çeşitli eğilimlerden mücadeleci marksistleri tutuklama, işkenceden geçirme ve öldürme konusunda uzmanlaşmıştır. Peru sosyalizmin öncüsü Mariategui´nin daha 1 Mayıs 1924 tarihinde dediği gibi, "Bir birlik cephesi kurmak, somut bir sorunda, acil bir durumda bir dayanışma tavrı almak demektir. Bu herkesin bağlı olduğu öğretiyi terketmesi demek değildir... Sözü edilen eğilim ve
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 15 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1