Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 6 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
İnsan nasıl insanlaştı? İnsan toplulukları, toplumlara nasıl dönüştü? Kültür nedir? Bütün dünya ortak bir küresel kültürün egemenliği altına mı giriyor? Devlet neden kuruldu? Kast sistemi ne demek? Sömürünün kaynağı nerededir? Birey fikri hep var mıydı? Bireyler toplumu değiştirebilir mi? İnsan hakları kavramı ne zaman ortaya çıktı? Demokrasi ve insan hakları için en tehlikeli ideolojiler hangileridir? İnsanın insanla, öteki canlılarla, doğayla uyum içinde yaşayacağı bir toplum kurmak mümkün mü? Nasıl bir t
Kimine göre, Demokrat Parti, Atatürk devrimlerini yok etmeyi amaç edinen ve bugün bu ereğine iyice yaklaşmış görünen, gerici bir siyasal akımın ilk büyük dalgasıdır. DP demek, karşıdevrim demektir. Kimine göre ise, Demokrat Parti, baskıcı yönetimler karşısında yüzyıllardır boyun eğmiş "kitlelerin isyanı"dır ve en büyük özelliği demokrasinin kurucusu olmasıdır. Ancak, birbirinin tam karşıtı olan bu iki savın yine de anlaştıkları bir nokta vardır: Bugünkü düzenin oluşmasında DP'nin payını azımsamak olanaksızd
Marksizm bireyi nasıl ele alır? Biyolojik, toplumsal ve psikolojik belirlenmelere nasıl yaklaşır? Bireyi incelerken yöntemini nasıl inşa eder, "bilişsel araçlar"ını nasıl oluşturur? Birey sorunsalı ekseninde "belirlenme", "kültür", "ruh/tin" gibi kavramların yeri neresidir? Toplumsallığın bireysel biçimi olarak ruhumuzu; ses tonumuzda, saç kesimimizde, öpüşmemizde, hatta tırnağımızda bile bulabilir miyiz? "Duygutür" nedir, birey konusuna yeni bir bakış açısı getiren bu kavrama nasıl ulaşıldı, her insanda be
Toplumsal yaşamın her alanında, sürekli olarak karşımıza çıkan bir olgudur devlet. Ama, gerçekte devlet nedir? Toplumun tümüne hizmet eden bir aygıt mı? Yoksa egemen sınıfların baskı aracı mı? Ya da toplumu haraca kesen asalak bir örgüt mü? Cem Eroğul, bu kitapta, işte bu temel sorulara yanıt bulmaya çalışıyor. Bunun için, Marksist kuramın araçlarını, kendine göre yorumlayarak kullanıyor. Çözümlemeleri ister soyut ister somut düzeyde olsun, devleti hep içinde yer aldığı toplumsal gerçeklikle birlikte incel
Marksizm ya da özdekçi (maddeci) tarih görüşü, bir buçuk yüzyılı aşkın bir süre içinde, toplum bilimlerine çok önemli katkılarda bulunmuştur. Bu katkılar bugün de sürüyor. Buna karşılık, toplum bilimlerine katkılarıyla karşılaştırıldığında, Marksizmin birey bilimlerine katkısı son derece cılız kalmıştır. Bu kitap, işte görece boş olan bu alanda bir söz söyleme denemesidir. Çalışılan alanda büyük boşluklar bulununca, her katkının özgün olması kaçınılmaz olur. Yoksa bu bir katkı olmaz. Başka bir deyişle, bu
Katılımcı Demokrasi günümüzde herkesin üzerinde birleştiği ortak bir istem. Ancak bunun somutta ne anlama geldiği çok açık değil. Oysa, demokrasinin dört beş yılda bir yapılan seçimlerle sınırlı kalmasını istemiyorsak, katılmacılığın uygulamada nasıl gerçekleşebildiğini öğrenmemiz şart. Katılmanın ortaya çıkabilmesi için gerekli koşullar nelerdir? Kimler, nereye, nasıl katılabilirler? En önemli katılma yolları nelerdir? Katılmaya ilgisizlik nasıl açıklanabilir? Düzeni reddeden bir katılma nasıl olur? Bu
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 6 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1