Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 11 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Sema Kaygusuz'un on üç öyküsünü bir araya getiren Sandık Lekesi 2000 yılı Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü'ne layık görülmüştü. ?Onu görünce değişeceksin. Aklına bir görüntü daha eklenecek. Bir tane daha yeşil bulacaksın. Onun varlığı sana bir nadirliği daha kanıtlayacak. Ama o, sen olsan da olmasan da değişmeye devam edecektir. Zamanı gelince bütün yeşillerin arasında yeşerecek, bütün sarıların içinde sararacaktır. Hani kadınlar bir bitkinin tüyünü, kökünü, yaprağını ve kokusunu anıştırır ya, bütün bunları bı
Tükendi
Sema Kaygusuz'un düz yazılarını bir araya getirdiği Aramızdaki Ağaç 21 yazıdan oluşuyor. "Şimdi diyorum ki dost, aramıza koyacağımız udu henüz hak etmedik biz. Meragi'nin bestelediği Şirazi güftelerinden bihaber kan koklayan vahşi hayvanlar gibi kör olası cahilliğimizle ömürsüz güzelliği arıyoruz yüreğimizde. Ne kültürsüzlükle ne de savaşla açıklanabilecek bir nasipsizlik bizimkisi. İnsanı anbean çürüten meraksızlık. Diyorum ki, gel yürekten bir meydan okumayla aramıza ud-i mükemmel'i koyalım. Parçalamak i
Tükendi
"Gözüm!" Bir keresinde babaannen böyle diyerek okşamıştı seni, halk dilinden türeyen bu epeski sevgi sözcüğüyle. Kendi görüp göremeyeceği her şeyi bir tek sen göresin diye mi üçüncü gözü kıldı seni? Kendinden verdiği bu göz, bakışın, algının, ışığın ve tanıklığın çok ötesinde gizil bir mirassa eğer, ne zaman fotoğraf makineni bir dürbün gibi ona buna doğrultup yakın-uzak ayarı yapsan, bil ki bir mil batırıp içine akıtıyorsun onu. Devraldığın gözü imha ediyorsun. Çünkü daha bakarken değiştiriyorsun şeyleri.
Tükendi
?Yumurta büyüklüğünde olduğuna inandığım bir tutku taşıyorum göğsümde. Pelür bir zarla koruyabiliyorum onu. Şükürler olsun, koçbaşlarla saldıran soruların yıkıcı etkisine, onca narinliğine karşın dayanabiliyor. Yine de, tutkumu haznesinde dengeli bir biçimde taşıyabilmek için sürekli dik ve temkinli yürüyorum. Kaygımsa en az onun kadar büyük. Onu koruyan bir duam da var üstelik: Ey benim güzel Allah'ım! Yetkinlikten, okuruna güvenmeyen kör parmağım gözüne metinler yazmaktan beni koru. Bırak bir gözüm hep ka
Romanları ve hikâyeleriyle tanıdığınız Sema Kaygusuzdan ilk kez bir oyun. Herkesin seyirci kalarak suç ortağı olduğu kadim bir husumetin kısa hikâyesi olan oyun Haliç köprüsünün üstünde, tam lüfer zamanı, martıların havalandığı yerde kurulan bir sahnede oynanıyor. Sultan ile şairin karşılaşması, yüzyıllara uzanan bu kanlı söyleşi, balık avı sırasında, uzun bir bekleyişin, sessizliğin içinden doğuyor. O gün orada olup da gösteriyi kaçırmayanlar, sayıklayan belleğin kendi tarihini nasıl yeniden ördüğüne tanık
Tükendi
Hiçbir trajedi kişisel değildir: sirayet eder, bulaşır ve sonunda herşeyin rengini, kokusunu değiştirebilir. Sema Kaygusuz yeni romanı Barbarın Kahkahası'yla bir motelde olup bitenlerle bir ülkeyi anlatıyor. Tatil, dinlenme, tembellik zamanının beklenmedik ve pek nahoş bir şekilde kesintiye uğraması motel ahalisi arasında gerginliklere, bastırılmış kişisel hesaplaşmaların gün yüzüne çıkmasına, dillendirilememiş acıların ortalığa saçılmasına sebep olur. Tüm bu olan bitene bir ergenin sert, zalim ve el yorda
Tükendi
Karaduygun, kendi kafasına sığamayandır. düşüncenin yüzyıllar içinde tamamlandığının bilinciyle zamanın kör kuyularına dalmayı göze alır. Dünyaya alışamaz, tahammül edemez, dünyevileşemez. Öç duygusu olmadan dehşete kapılır, iğrenmeden yadırgar, hamasete kanmaz, için için bağışlasa da aynı döngü tekrarlanmasın diye affedemez, sürekli anımsar, anımsadığı için uyuyamaz, uykusuzluk yüzünden unutamaz. Güzelliği bir lütuf gibi şükranla kabul eder, kötülük karşısında afallar, dengesini kaybeder, çünkü sevdiği her
Tükendi
Yere Düşen Dualar ilk kez yayımlandığı 2006'dan günümüze, birçok okur ve eleştirmen tarafından "masalsı, destansı, mistik, alegorik ve çok katmanlı bir roman" olarak değerlendirilmiş, beğeniyle karşılanmıştır. Anlatmayı da anlattığı kadar önemseyen, zengin bir hayal gücünün ürünü olan bu romanı nitelikli edebiyattan zevk alan okurlarımıza özellikle tavsiye ederiz. YAZAR HAKKINDA: Önce radyo oyunu, koreografi ve tiyatro ile ilgilenen yazar edebiyat alanına öyküleriyle girdi. İlk öykü dosyaları Yaşar Nabi N
Tükendi
"Uzattı elini, o koca meyveyi tuttu bıraktı, parmak uçları tekrar hissetmeye başladı. Tatlı bir koku yayıldı havaya, şekerli, ateş rengi bir şeftali kokusu. Onu avuçlarına alıp tarttı. Utanmamıştı şeftali, öptü kadının ortaparmağının ikinci eklemini. Bir gıdıklanma geldi kadına, bir istek, bir cesaret... arsızca ısırdı şeftaliyi sol yanağından. Söyleşmeler, fısıltılar dökülüverdi ardı ardına. Her ikisi de gevezeleşti birden. Biri koparıyor, ne kadar aldın diye bakıyordu öteki. Biraz duraladı kadın, ilk ısır
Tükendi
"Yumurta büyüklüğünde olduğuna inandığım bir tutku taşıyorum göğsümde. Pelür bir zarla koruyabiliyorum onu. Şükürler olsun, koçbaşlarla saldıran soruların yıkıcı etkisine, onca narinliğine karşın dayanabiliyor. Yine de, tutkumu haznesinde dengeli bir biçimde taşıyabilmek için sürekli dik ve temkinli yürüyorum. Kaygımsa en az onun kadar büyük. Onu koruyan bir duam da var üstelik: Ey benim güzel Allah´ım! Yetkinlikten, okuruna güvenmeyen kör parmağım gözüne metinler yazmaktan beni koru. Bırak bir gözüm hep ka
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 11 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1