Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 14 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Richard Brautigan, Kürtaj'da aşk ve özgürlük arayışının damga vurduğu '60'lı yılların Amerika'sına; her şeyin mümkün ve epey gürültülü olduğu hareketli zamanlara götürüyor bizi. San Francisco'da, "Amerikan yazınının istenmeyen, lirik ve lanetli örneklerini", asla okunmayacak ve kabul görmeyecek kitapları bir araya getirmek üzere kurulan bir kütüphanenin gönüllü memuru, sığındığı münzevi hayattan geri dönülmez biçimde kopmanın eşiğindedir. Bu esnada bedeninin hapishanesinden ve eşsiz güzelliğinden kurtulmak
Yaşama dair küçük ve trajik detaylara musallat olmaktan geri durmayan Richard Brautigan, Tokyo-Montana Ekspresi'nde uzun bir yolculuk güzergâhının tüm duraklarından kendine ömürlük malzeme çıkarıyor: Bazen çöpe atılan Noel ağaçlarını ölümsüzleştiren fotoğraflarda, dağ kulübelerini Times Meydanı'na çeviren ampullerde ya da idam mahkûmlarının yemek mönülerinde, bazense fazlaca detaylı bir patlamış mısır etiketinde veya iki kar tanesinin aralarında yarattığı fırtınada... Brautigan'ın kendine has detaycılığı,
Richard Brautigan'ın, intiharının ardından yayınlanan son kitabı Talihsiz Bir Kadın, ölümler, seyahatler, yeni ya da tanıdık insanlar, yangınlar ve fırtınalarla sarmalanan dünyasının nihai ürünüdür. Ölümü savuşturmanın, ondan kaçmanın ya da onunla yüzleşmenin yollarını arayan birinin anlatısı değil, yalnızlığın karşısına yola çıkmayı, yokluğun karşısına yaşama dair küçük detayları koyma hikâyesidir. Amerika'yı baştan başa kat ederken ölüm fikrini daima bavulunda taşıyan bir yolcunun, loş otel odaları, kirl
Richard Brautigan'ın intihar etmeden önce kaleme aldığı son eseri olan Yani Rüzgâr Her Şeyi Alıp Götürmeyecek, insanın boğazına takılı kalan, sonsuz ferahlamadan önceki son yaşam belirtisinin romanı. Dünya savaşının gölgesinde, kendi iç savaşını yaşayan bir adamın, basit gibi görünen tercihlerimizin yaşamımızı nasıl değiştirdiğini çocukluğuna dönerek anlattığı bu hikâye, başka türlü olabilecek olanlara, büyümek denen ihtimaller denizinde boğulurken yiten masumiyete ve hafızanın can yakıcılığına duyulan sayg
Tükendi
Ellerinin onun saçlarına dokunduğunu düşünmek kusma isteği uyandırıyor içimde...
Tükendi
Hayatımın geri kalanıyla ne yapacağım diyen Brautigan bu sefer hiç de centilmence olmayan, allak bullak edici kısa öyküleriyle geliyor.
Tükendi
Ilk baskısı 10 yıl önce sadece 350 adet yapılmıştı. Altıkırkbeş 10 yıl sonra tekrar gülümsüyor. Şu ana kadar Sombrero hakkında bilinenler şöyle: 1. Gökyüzünden düştü. 2. Büyüklüğü 7 3. Çok soğuk. Sombrero hakkında işimize yarayacak birkaç bilgide şöyledir. 4. Sombrero siyah renkte, (Şu ana kadar bu gerçeğin belirtilmemiş olması çok ilginç) 5. Sombrero'nun soğuk olduğu biliniyor, fakat şu ana kadar gerçek hiç belirtilmemişti İşte: Sombrero'nun gerçek derecesi sıfırın altında 24 derecedir. Bu soğuk bir
Tükendi
Adam : Yetersiz olmaktan hoşlanıyordu. Tüm hayatı darmadağın ve acı dolu bir karmaşaydı. Kaput takmak her zaman onu utandırırdı ve takınca kendisini işe yaramaz bir aptal gibi hissederdi. Islak ve sıcak kaputun, uzaydan gelen pis bir şaka gibi, elinde durmasından nefret ederdi. Kadın : İçine giren kaputun verdiği duygudan nefret ediyordu. Bir yıl boyunca içinde hissettiği tek şey adam değil, kaputtu. Doğru düzgün yapamıyordu. Onu ne kadar çok sevdiğini söylemek istedi, adam buna hazırdı, ama söyleyemeyedi.
Tükendi
Amerikan tarihi, her ulusun geçmişinde rahatça görebileceğimiz malum sorunları içerisinde tutarken ; R. Brautigan'a da, o hasta genetiğin oluşturduğu insan tipleri ve korkunç yol haritalarını anlatmaktan başka bir şans bırakmaz. 6.45 Yayım, yeni bir Brautigan kitabını daha sizlere sunarken, Güney'in neden kaybettiğini ve her zaman kaybetmek zorunda olduğunu tekrar hatırlatmaktan mutluluk duyar.
Tükendi
Suda iki heykel vardı. Biri annemdi. Bir absürt distopya romanı ! "ne bilmek istiyorsun?" dedi kaplanlardan biri. "dokuz kere dokuz kaç yapar?" "seksen bir" dedi kaplanlardan biri." "sekiz kere sekiz?" "elli altı" dedi diğer kaplan.
Tükendi
Gerçektende bagajda ölü bir fahişenin cesedi vardı. Malumunuz ya da değil; Richard Brautigan, Beat Kuşağı ve sonrasında gelen Hippi sürecinin bayrak yazarlarından biri, biri derken başlıcası. Dönemin -yani buhran sonrası dönemin- kurtuluş vaat etmese de insanların sarılmaktan vazgeçmedikleri bir-iki isminden olan Richi, bu bir iki ismin birçoğu gibi çok fazla içti, ve gene bu bir iki ismin yaptığı gibi kafasını kendisine ait bir av tüfeğiyle parçaladı. Tüm Beat yazarlarının görmezden gelinmeye çabalanan an
Tükendi
"Yalnız uyuyacağım yağmurlu Tokyo gecesinde." 6.45 Richard Brautigan tüm eserleri projesi hız kesmeden yoluna devam ediyor. "Japonya Günlükleri" yazarın Japonya'da yaşadığı ve önemli kitaplarına taban oluşturduğu süreçte ortaya çıkan serbest metinler bütünü, Japon haiku yazını ile bu yazına çok yakın bir sesi olan kendi cümle kurumlarını yazar şiirsel bir dille not formunda kaleme almış, ortaya alışık olunmayan ve bir o kadar da Richard Brautigan'a ait bir sound çıkmış elbet. Depresif ve bir o kadar da nai
Tükendi
Bu yalnız ve sakin bir hayattır. Ta ki bir gece Vida adındaki genç bir kadın kitabını bırakmak için kütüphaneye gelene dek. Bundan sonrası Tijuana'ya uzanan bir yolculuktur. (Tanıtım Bülteninden)
Tükendi
AMERİKAN EDEBİYATININ, BEAT VE HİPPİ KUŞAĞININ EN ÖNEMLİ ESERLERİNDEN BİRİ. EN NADİDESİ. YAYIMLANDIĞI YILDAN BERİ İLK 40DAN ASLA DÜŞMEDİ. BİR OPUS MAGNUM KISACASI! Kulübenin biraz yukarısında, kapısı ardına kadar açık bir baraka vardı. Barakanın içi bir insan yüzü gibi meydandaydı ve sanki: Beni inşa eden kişi buraya 9745 defa sıçtı. O, şimdi ölü ve bir başkasının bana dokunmasını istemiyorum. İyi bir insandı. Beni sevecenlikle, itinayla inşa etti. Beni yalnız bırak. Şimdi topra...k altında bulunan iyi bir
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 14 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1