Bu romandaki olayları, yaşadıklarımı ben yazmak isterdim. Bunu denedim de Fakat yapamayacağımı anlayınca; üniversiteye girişimi, içimde olan değişiklikleri, İslâmın söz değil, bir yaşama dini olduğunu nasıl anladığımı, çevremde olanları, Allahın (c.c.) emirlerini yerine getirmekten başka hiçbir gayesi olmayan başörtülü öğrencilerin -bizlerin- çektiklerini, maruz kaldığımız haksızlıkları yakınlarımızın, anne ve babalarımızın başımızı açıp -Allahın (c.c.) emirlerini çiğneyerek- okullara devam etmemiz için

İnsanlık tarihindeki büyük şahsiyetlerin ortaya koyduğu abide eserler; tarihî dönemeçlerin köşe taşlarını meydana getirirler. Bu eserler doğru düşünen aklın temsilcisi; aynı zamanda insanlığın ortak dilidir. Bu kitap, kültürümüzün temellerini oluşturan büyük şahsiyetlerin abide eserlerindeki ince bir zevkin, latif bir söyleyişin ürünleri olan inci tanesi sözler ve geniş mana okyanusuna sahip kıssalar titizlikle ve sabırla seçilerek hazırlanmıştır.

Yüce Efendimiz Hazreti Muhammed (s.a.v.) numune bir insandı. Hayatının her anı, her hareketi insanlık için canlı bir örnek, her sözü değişmez bir hayat prensibi idi. Âdeta yaşayan canlı bir Kurandı. Allahın Kitabını yaşayarak müşahhas bir şekilde etrafındakilere öğretiyordu. Doğumundan vefatına kadar insanlığa nasıl insan gibi yaşanacağını gösterdi ve söyledi. Yaptıkları, yaşadıkları ve söyledikleri hâlen insanlık için canlı ve güncel bir kurtuluş reçetesidir. İnsanlık bugün geldiği noktada sağlıklı yaşam

İnsanlar arasındaki birliği sağlayan temel unsur kültürdür. Kültürü tahrip olmuş hiçbir insan topluluğu varlığını sürdüremez, kısa zamanda silinir gider. Kültürün nesiller arasında aktarılmasının en mühim vasıtası dildir. Eğer bir topluluğun diliyle oynarsanız nesiller arası kültür akışını kesmiş olursunuz. Adeta iğne ile kaynaklardan kazınarak bir araya getirilen bu hikâyelerde, dil ve esas olarak yabancı ve kültürümüzden olmayan hiçbir unsur yoktur. Hikâyelerden her biri ortak bir dilin, bir medeniyetin,

Tamamı altı cilt olan Mesnevî, yirmi altı bin beyit, yani elli iki bin satırdan oluşur. Mesnevîde Hz. Mevlâna; Anlatmak istediklerini yer yer hikâyeler şeklinde ifade etmiştir Ancak bu hikâyeler çoğu zaman iç içe anlatıldığı için okuyanın hikâyeyi ve hikâyede verilmek isteneni kavraması oldukça zordur. Uzun bir çalışmanın ürünü olan elinizdeki bu eser, aynı zamanda Mesnevîdeki hikâyelerin tamamını içine alan ilk büyük çalışmadır. Yapmış olduğumuz bu çalışmayla meydana gelen bu eseri okuyan herkes kültürümü

Tamamı altı cilt olan Mesnevi, yirmi altı bin beyit, yani elli iki bin satırdan oluşur. Mesnvi´de Hz. Mevlana, anlatmak istediklerii yer yer hikâyeler şeklinde ifade etmiştir. Ancak bu hikâyeler çoğu zaman iç içe anlatıldığı için okuyanın hikâyeyi ve hikâyede verilmek isteneni kavraması oldukça zordur. Uzun bir çalışmanın ürünü olan bu eser, aynı zamanda Mesnevi´deki hikâyelerin tamamını içine alan ilk büyük çalışmadır.