Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 39 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
“Aşağıdaki hikâyede aşk üzerine anlatılacak olanlar okuyuculara garip gelmemeli. Çünkü aşk doğanın bir yasasıdır ki, insanlığın tümünde, yani erkeğinde dişisinde, ufağında büyüğünde, çocuklukta ergenlikte, gencinde ihtiyarında, fakirinde zengininde, akıllısında aptalında, âliminde cahilinde, kentlisinde köylüsünde görülür. Herkesin gönlü aşk ile yoğrulmuştur.”Osmanlı’nın en önemli aydınlarından olan Şemsettin Sami’nin kaleme aldığı Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat (Talat ve Fitnat’ın Aşkı) iki âşığın, dönemin gele
Aslen Arnavut kökenli olan Şemseddin Sami Türk milliyetçiliğinin ilk biçimlerinden olan Osmanlıcılığın önemli isimlerinden biriydi; Osmanlı devletinin güçlenmesi için modernleşmesi gerektiğini savunmuş ve bunu başarmanın yollarından biri olarak geniş imparatorluğun ortak dili olan Türkçenin önemini öne çıkarmıştı. Bu uğurda da Türkçeyi inceleyip modernize etmek ve geliştirmek amacıyla epey çaba harcamıştır. Dilin sadeleşip Türkçeleşmesini savunan, bunun için gerekirse Türkçenin en eski kaynaklarına ve Doğu
Osmanlıca harflerle basılmış "ilk Türkçe roman" "Ah... Ah!.. Ben onu seviyorum. O beni seviyor... İnsan, sevdiği adam tarafından sevilmek!.. Kendisini seven adamı sevmek!.. Ne büyük şey!.. Ne güzel şey!.. Fakat heyhat!.. Bizde bu şartlar bulunduğu halde dünyanın en kara bahtlılarıyız!.. Ah felek ah!.." diyerek düşünmeye ve ağlamaya başlardı. Tanzimat Edebiyatı yazarlarından Şemseddin Sami'nin 1872 yılında yayınlanan Taaşşuk-ı Tal'at ve Fitnat adlı eseri Osmanlıca harflerle basılmış "ilk Türkçe roman" olma
Tükendi
Tanzimat'ın ilanından sonra Batı medeniyetiyle farklı boyutta bir temasın ve bu anlamda yeni sosyal meselelerin işlenmesine yelken açan edebiyatımızın, nesir türünde önemli eserlere imza atmış yazarı Şemseddin Sami tarafından kaleme alınıp 1872'de fasiküller hâlinde yayımlanarak aynı yıl bütünlüklü bir neşri yapılan Taaşşuk-ı Tal'at ve Fitnat, içerik ve düzenlenişinde klasik Osmanlı edebiyatının geleneksel unsurlarını barındırmakla birlikte, Batı tarzında yazılmış ilk telif romanımız olarak kabul edilmekte
Tükendi
Türk milletinin tarihi geçmişini belirleyen önemli izler ve işaretlerden biri de Orhun Abideleri'dir. Bu abidelerin bulunuşu, Türk dili ve tarihi açısından önemli bir dönüm noktasıdır. Şemseddin Sami'nin büyük bir özenle hazırlanan ve günümüze kadar gelen bu çalışmanın basılmamış olması, bu anlanda yapılan çalışmalar için eksik sayılabilir. Tamamlanmamış olmamakla birlikte bu haliyle bile önemli ve dikkat çekicidir. Bilinmezlikler her zaman her zaman gizemli olmuştur. Şemseddin Sami'nin bu çalışmasının gün
Yazar, çevirmen ve romancı olan Şemsettin Sami, edebiyatın birçok türleriyle ilgilenmiştir. Türk edebiyatının ilk yerli romanı olan Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat adlı eseri önce Hadika gazetesinde yayımlanmaya başlamış, daha sonra kitaplaştırılmıştır. Yazar, Tanzimat Dönemi'nin en önemli eserleri arasında yer alan bu romanıyla, toplumdaki kadın erkek eşitsizliğini özellikle evlenme kurumu üzerinden eleştirmiş; gençlerin birbirini tanımadan evlenmesinin, kadının bir mal, bir eşya gibi görünmesinin ailelerde yol
Tükendi
Talat adında genç bir adam ve Fıtnat adında genç bir kadının aşkını anlatan roman, 1872 ve 1873 yılları arasında Hadika gazetesinde tefrika edilmiş ve 1875 yılında kitaplaştırılmıştır. Osmanlı alfabesiyle basılmış ilk roman olan eser, Tanzimat dönemindeki kadın erkek ilişkilerini anlatması ve yine kadının ve erkeğin toplum içindeki yerini göstermesi bakımından önemli ve okunmaya değerdir. Yazarı Şemseddin Sami ise Tanzimat edebiyatında birden çok türde eserler vermiş ve dönemin edebiyatına damgasını vuran i
Tükendi
Şemseddin Sami,bu sözlükle büyük bir üne kavuşmuştur. Eser eski haline sadık kalınarak basılmışıtır. Diğerlerinden Farklı olarak bu baskı, yanında harfleri belirleyen simge içermektedir. Sıvama cilt olan bu eser yaldızlı baskıyla daha da güzel bir hal almıştır.
Kitapta, Şemseddin Sami'nin yazdığı bilinen ancak bugüne kadar ortaya çıkarılamamış ve yayımlanamamış Vicdan adlı oyunu bulunuyor. Oyun metnini, Şemseddin Sami'nin kendi el yazısıyla Tiran Devlet Arşivinde bulup Latin harflerine aktaran ve yayına hazırlayan Prof. Dr. İrfan Morina, Priştina Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi'dir. Eserin, Endülüs tarihinden alınmış olan konusu, İspanyol zulmüne başkaldıran Endülüs halkının özgürlük ve vatan sevgisi üzerinedir.
Tükendi
"Lügat kitabı bir dilin hazinesi hükmündedir. Dil kelimelerden oluşmuştur ki bu kelimeler de her dilin kendine özgü bir takım kurallara uygun olarak oluşturulup kişinin isteğini anlatmasına yararlar. Bir dilin sermayesi kelimelerle dilbilgisi ve gramerinden ibarettir. Dünyada hiçbir insan düşünülemez ki dilin bütün lügatini bilsin ya da hepsini hafızasında tutabilsin. Yine pek az adamlar vardır ki dillerini tamamıyla kurallarına uygun olarak söyleyebilsinler. Bu hal ise her dilin içinde barındırdığı kelime
Şemseddin Sami'nin, Kamus-ı Türkî'si sadece ismiyle değil, sözlükçülük ilkeleri açısından da o dönemde kaleme alınan bütün Osmanlı sözlüklerinden ayrılmaktadır. Şemseddin Sami'nin Arapça, Farsça, Rumca, İtalyanca, İngilizce, Yunanca, Macarca ve Slav dillerinden geçen alıntı kelimelerin etimolojileri üzerinde yaptığı açıklamaları bugünkü etimolojik sözlüklerde yer alan bilgilere denk durumdadır. Bu sözlükte, yalnızca kelimelerin kökenleri hakkında değil, kelimelerin dil bilgisi özellikleri hakkında da ayrınt
Tükendi
Kitap, Talat Bey ile Fitnat Hanım'ın aşkını anlatmaktadır. Anlatılan olaylar Tanzimat Dönemi'nde geçmektedir. Yazar aynı zamanda o dönemin kadın-erkek ilişkilerinin ne şekilde olduğunu ikili arasında yaşananlarda ayrıntılı şekilde anlatır. Aynı zamanda bu hikâye o dönemdeki kadının ve erkeğin toplumdaki yerini büyüteç altına almaktadır. Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat, Tanzimat Edebiyatı'nın birçok türünde eserler vermiş yazarlarından Şemsettin Sami tarafından kaleme alınmış bir romandır. Kasım 1872'den 1873 yaz
Tükendi
Kamus-ı Türki, Türkçe'nin ilmî olarak ele alınan ilk sözlüğü olarak kabul edilmekle beraber aynı zamanda Türkçe'nin derli toplu ilk lügatidir. Kelimelerin tertibi hususunda Batı'da yapılan çalışmaları esas alan müellif Türkçe, Arapça ve Farsça asıllı kelimelerde alfabetik sıraya riayet etmiş, kelimeleri harekeleri dikkate almadan "huruf-ı heca" sırasıyla vermiştir. Sözlükte yer alan 29 bin civarındaki kelimelerin yaklaşık üçte biri Türkçe, geri kalanı Arapça, Farsça, Fransızca, Rumca, İtalyanca ve diğer yab
Tükendi
Saliha Hanım ile Emine Kadın ve Hacıbaba ve Ayşe Kadın'ın bu vakayı işittikleri vakitte ne hale geldiklerini ve Saliha Hanım'ın ağlaya ağlaya iki gözünden kör kaldığını ve Emine Kadın'ın bu acıya dayanamayıp bir haftanın içinde üzüntüsünden vefat ettiğini ayrıntılara girmeden tarif etsek, gönüller dayanamaz zannederim; hem de bu kitabın ismi "Yıkım Kitabı" değil ki...
Tükendi
İlk eğitimini Bektaşi tarikât´a ait olan Nasîbi Tâhir Baba Tekkesi´nde aldı. Ortaöğrenimini bugünkü Yunanistan sınırları içinde kalan Yanya´da ünlü Zosimea Lisesi´nde tamamladı. Arnavutça, Eski ve yeni Yunanca, Fransızca ve İtalyanca´nın yanı sıra Türkçe, Arapça ve Farsça öğrendi. Aile geleneği doğrultusunda Bektaşi tekkesine devam etti. Emine Hanım ile evli olan Şemseddin Sami, bir süre Yanya Mektubi Kalemi´nde çalıştı. 1871´da İstanbul´a geldi. Matbuat Kalemi´nde memur olarak göreve başladı. Memurluk yap
Tükendi
Türk edebiyatının bilinen ilk telif romanı olan Taaşşuk-ı Tal'at ve Fitnat'ı Osmanlı Türkçesindeki aslını esas alarak özüne en sadık şekilde yayına hazırladık. Ali Sami Yen'in babası olan yazar bu romanı yazdığında henüz 21 yaşındaydı. Taaşşuk-ı Tal'at ve Fitnat romanında evlilik ve ailelerin çocuklarını evlendirmelerinde yaşanan sorunlar ve bu sorunların ortaya çıkardığı sonuçlar ciddiyetle ele alınıp işleniyor.
"Lügatlar lisânın hazinesi mesabesindedir. Zira lisan, insanın ifâde-i merâm için bir araya getirdiği kelimelerden ibarettir..." ifadeleriyle başlar Şemsettin Sâmi, klasikleşen eserine. Ancak maalesef ki hazinelere bile bazen gereken önem gösterilmemektedir. Sami'nin iki yıl gibi kısa bir sürede hazırladığı, Sultan İkinci Abdulhamid Han'ın tahta çıkışının 25. senesine ithaf olunarak 1901 yılında ilk defa İkdam gazetesi tarafından basılan eserin yeniden gözden geçirilme vakti çoktan gelip geçmişti bile. De
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 39 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1