Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 8 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Peride Celal'den dört öykü: İki yıldır bir Böcek ile yaşayan kadın, kendisine böceğin onunla yaşadığını söyleyecek olan psikiyatra başvurmakta arar çareyi; sanki çarenin kendisi "Böcek" olabilirmiş gibi. Saf ve temiz bir adam değildi Saffet Bey. Sadece para kazanmaya harcadığı bir hayata giriş bileti olmuş "sevgili" eşinin yasını, geç kalmış bir gelecek planlamasına vesile kılmıştı. Ama uzaktan, Londra'da eğitim gören küçük oğlundan gelen zehir zemberek bir "Mektup" ile darmadağın olur. Gelecek kurguları ge
Fenerbahçe'den Kalamış'a sahil bir genç kızın kaşları, iki yaydır. Cenan buralarda bir ceylan. Seke seke, ürkek, meraklı. Aşka ve kadınlığa... Giysilerini geren göğsünün diri yuvarlaklarının; taze, kırmızı ağzının; kara gözlerinde beliriveren sebepsiz heyecanların, ihtirasların, korku ve şüphelerin habercisi olduğu "kendi fırtınasının" vaktine sabırsız... Âşık da: Teyzesinin kızı Meliha'nın kocası Raif... Çocukluk arkadaşı Ahmet ise ona... Geçirdiği kalp krizinden sonra bu sayfiye semtinde taşınan
Deli Aşk, kocasına saplantılı, çılgınca bir aşkla bağlı olan Elif´in romanı. İstanbul´la Paris arasında dokunan roman, 70´li 80´li yılların solgun fonu üzerinde gelişirken, trajik bir aşk öyküsü anlatıyor. Yalnız bir çocukluk ve gençlik geçiren, annesini küçük yaşta kaybeden, babasına ise yabancı kalan Elif, babasının itirazlarına karşın gazeteci Cem´le evlenir. Ancak kısa bir süre sonra karı-koca, uzun ayrılıklarla sürdürmeye başlarlar evliliklerini. Elif, zamanının çoğunu Paris´te geçirirken, Cem, karısın
Tükendi
Kurtlar, yakın geçmişimizde, anarşi ve kargaşaya bulanmış, dört bir yanı kurtlarla sarılmış bir kentte, kocasını yeni yitirmiş bir romancı kadının, bir sabah bunalımlar içinde uyanışıyla başlıyor. Romanın başkişisi, yani romancının kendisi, aşağı yukarı yirmi dört saatlik bir süreye sığdırdığı anılarına dönerek, sevgiler, dostluklarla dopdolu geçmiş olsa da, yalnızlığa yazgılı yaşamını gözden geçirip düşle gerçek arasında gide gele, kendisiyle çetin ve acımasız bir hesaplaşmaya giriyor. Romancının kalabalık
Tükendi
Telefonda neden romandan öyküye geçtiğimi sordunuz. Ben, öyküden romana geçen bir yazarım. İlk gençliğimde ve daha sonraları da yüzlerce öykü yazdım. Bunlar gazete sayfaları arasında kaybolup gittiler. Kaybolan bu öykülere hiç acımıyorum. (...) Sonradan roman yazmaya başladım. Arada öyküler yazmadım değil. Ama bunları kendim için yazar, saklar gibiydim. İlk öykü kitabım 1978´de çıktı. Kitaba adını veren Jaguar, insanlardan çok bir arabanın öyküsüydü. (...) Birkaç roman arasında yazdığım öyküler, 1981´de Bir
Tükendi
´Bir Hanımefendinin Ölümü´, gerçeğe çok yaklaştığım öykülerimden biri. Öykü kişilerini yakından tanıdım diyebilirim. Bu uzun öykü ´Mektup´ ve ´Pay Kavgası´ adlı kitaplarımla bir üçleme oluşturuyor sanırım. Kitabın başkişisi Hanımefendi, kendisi de onlardan biri olmakla birlikte acımasız burjuva zenginlerinin son kurbanlarından. Hanımefendinin dramı, aile bireylerinin gerçek yüzlerini ölürken görebilmesi. Okuyunca göreceksiniz, öykünün sonu yok. Birçok öykü ve romanda olduğu gibi. Bana kalırsa, romanlarda, ö
Tükendi
Beş öykü var bu kitapta. Kitaba adını veren Jaguar, roman özelliği taşıyan bir uzun öykü. Bir eski İstanbul mahallesi. Arabaların güçlükle geçtiği daracık bir eski sokak. Her araba geçişinde sarsılıp sallanan eski ahşap evler. Bu evlerden birinde yeniyetme bir kız. Bütün gün evin cumbasından, dışarıdan geçen arabaları gözlüyor. Bütün tutkusu arabalar. Ama bir gün yoldan geçen Jaguar marka siyah araba aklını başından alıyor ve bir aşk başlıyor. Değerli romancımız Peride Celal, yayıncımıza yazdığı bir mektubu
Tükendi
Değerli yazarımızın bu romanı ilk kez 1963 yılında ve Gecenin Ucundaki Işık adıyla yayınlanmıştı. Peride Celal, bunca yıl sonra romanını yeniden gözden geçirip günışığına çıkarırken, bize şunları söyledi: "Roman 1963´te çıkmış. Adını kısaltmakla iyi yaptığımı sanıyorum. Bu romanın yazıldığı yıllarda gençtik, inançlıydık, ışığa varabileceğimizi sanıyorduk. Işık, özgürlük, uygarlık, insanlık demekti; bir umuttu. Kırk yılı aşkın bir zaman içinde ışığı arayıp durduk. Ve o, sönükleşerek uzaklaştı bizden. Yükse
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 8 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1