Okul yıllarının ilk sevgilisiyle, çok uzun bir zaman sonra karşılaşmanın burukluğunun ardından kabullenilen yaşam felsefesi:
"Her şeye yeniden, yeniden başlamak, ne kadar güzeldi. Her türlü yıkımdan, ayrılıktan, ölümden, ihanetten, hastalıktan, yoksulluktan, savaştan, yangından, depremden artakalabilirdi insan. Ama madem ki yaşıyordu, yeniden kurabilirdi hayatını, kurmak zorundaydı. Bir ömür içinde kaç kez yıkılabilen hayatı yeniden kurmak, doğrultmak, insanın doğaya bir borcuydu."
Melisa Gürpınar, Okul
...Evliya Çelebinin 40 yıl boyunca gezip dolaşıp yazdığı, inanılmaz serüvenlerini, derlediği söylenceleri on ciltlik Seyahatnâmenin yeni basımlarından bile kolayca okuyup anlamak, onlardan bilgilenmenin yanı sıra tarifsiz keyifler almak, özel bir birikim ve çaba gerektiriyor.
Ben kendi adıma, Seyahatnâmenin değişik basımlarının sayfaları arasında uzun bir süre savruldum durdum. Ve denizden bir tas su alır gibi, okuduğum olay parçacıklarının kimilerini bu oyun için ayırdım.
...denememizde bir Salâh Birsel, bir Melisa Gürpınar varsa, o İstanbul, üzerinden geçen insan ayaklı buldozerlerle, silindirlerle, arsız debdebeler, tantanalarla yok olmayacak besbelli Füsun Akatlı
Yaz deyince bildik tatil düşleri, serinlik deyince klima, güneş deyince marka gözlük takıntısıyla yaşayanlar, arabayla geçtikleri sokakların, caddelerin bir geçmişi, bir kişiliği, hatta bir kokusu olup olmadığını merak edebilirler mi? diyor, şair ve yazar Melisa Gürpınar, İstanbul anlatıları Dul Evinde İncesaz
Öykü dizimizin ikinci kitabı "Dul Evinde İncesaz"ı Melisa Gürpınar yazdı
Kaybolan bir kente ağıt...
Melisa Gürpınar´ın çocukluğundan bugüne çoğumuzun fark etmediği ayrıntılarla örülü İstanbul yazıları.
Eylülde göç eden leyleklere el sallayan eski İstanbullu kadınlar, sayılı fırtınalar, her yıl niyet edilip aktarılamayan damlar, pençe yaptırılan ayakkabılar, ters yüz edilen giysiler, kış için hazırlanan reçeller, sandal sefaları, bastonlarına tutunarak titrek adımlarla sandalına binip balığa çıkan, ha
Belki bugün
Bir çiçek adı öğrenen çocuk,
Yarın
O çiçeğin şiirini yazar
Resmini çizer,
Aklında kalan renkler
Ve kokularla.
"Şiir sözcüklerle yaptığımız keyifli ve sırlarla dolu bir gezintidir. Gelin çocuklar, güzel Türkçe´mizin çiçekli bahçesinden, biz de dünyayı seyredelim hep beraber."
MELİSA GÜRPINAR
Bir zamanlar eski bir kentte her gün yusufçuklar öterdi.Bir zamanlar bu eski kent, yemyeşildi.Kenti çevreleyen dağlar, bayırlar, kırlar, ormanlar insanlar tarafından yakılıp yıkılıp çirkinleştirilmemişti.Bu kentte çocuklar da vardı. Olmaz olur mu?Bu çocuklardan biri de Güldü. Belki o çocukların tümüydü de. Kim bilir, belki de hep çocuktu ve çocuk kalacaktı.Kaç yaşındaydı Gül? Bütün çocukluk yaşlarında. Durmadan büyüyor, gelişip değişiyor, her yaşı yaşamanın doyumsuz neşesini buluyordu kendinde.Bir de şu bü
İşte size yazdığım bu mektubu da,Aklımdan geçirdim.Bekleyemedim okuma yazma öğrenmeyi.Kâğıt kalem kullanmadan yazıverdim.Parmaklarımla havanın içine,Çizgiler çiziverdim gizlice.Bu da bir mektup olur, göklere yazdığım.Belki kuşlar okur,Belki aydede.
Biz ozanca yaşarız sazımız sözümüz kimi gün susar kimi gün çağıldar yüreklerde evimizde varsa keçi kılından bir battaniye örtmek isteriz bütün insanların üstüne
Melisa Gürpınarın şiirlerinde, yaşanan mekândan özlenen bir düşe, yaşamı kuşatan bir darlığa, ya da üretimi kamçılayan yalıtılmış bir alana, yalnızlığın anlatımında bile yetersiz kalan bir sözcüğe dönüşen bir kavram oluyor, Ada. Elli üç şiir boyunca geçmişle bugün arasında gidip gelen, gümüş saplı bir aynada kendisiyle yüzleşen şair, inceliklerle, imgelerle dokununmuş bir dille denizi, güneşi, kuşları, çiçekleri, hüzünlü günbatımlarını, şarap ve zeytinyağı kokularını, eski aşkları, özlemleri anlatıyor. Meli
Bir kentin tarihini, coğrafyasını, toplumsal hayatını, geçirdiği değişimleri, insan tiplerini, atmosferini, doğal güzelliklerini, unutulan değerlerini, yeme içme kültürünü, gecesini gündüzünü, yazını kışını, folklorunu, eğlence hayatını, daha bin türlü özelliğini, herkes kendince görür. Tarihçi başka, coğrafyacı başka, turizmci başka, asker başka, öğretmen bambaşka bir gözle görür ve kendi bakış açısıyla yazmak ister.
Ama bir yazar-edebiyatçı, kendince bir duyarlıkla yaklaşır kentine. Çevresine gönül gözü
Toplam 10 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.