Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 10 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Anadolu'nun küçük bir ilçesinde sınıf öğretmenliği yapar Salim Öğretmen, çok sevilir sayılır; kendine has eğitimciliği dilden dile dolaşır. Salim Öğretmen havanın ayaza kestiği bir gece vakti evine dönerken bir dükkânın önünde büzülmüş duran küçük bir kıza rastlar. Gecenin bir vakti çengelli iğne, kibrit satmaya çalışan bu küçük kız pek bir bilmiş, pek bir uyanıktır; verdiği yanıtlarla Salim Öğretmen'i iyiden iyiye meraklandırır. Kimin nesidir, nereden gelmiştir, kimsesi yok mudur? Salim Öğretmen sorar da s
"Bir gün büyüyeceksin." Yetişkinlerin ağzından sık sık duyar bu cümleyi küçük Osman; lakin onlar gizemli, uzak bir gelecekten bahseder gibi "Bir gün büyüyeceksin." derken aslında o her gün büyür. Düşle gerçeğin, sevinçle hüznün birbirine karıştığı bir çocukluktur onunki de. Büyük babasının dizleri dibinde masallar dinleyip düşler diyarına yollanır, korkular küçük kalbini ezecek gibi olduğunda huzuru babaannesinin sımsıcak koynunda bulur. Ve zamandır ki bu korkuları azaltır, bakraç güğümle döndürüle döndürül
Mehmet Seyda'nın Cumhuriyet öncesi doğumlu yazarlardan derlediği bu baş ucu kitabı, her biri okuru bambaşka duygulara sürükleyen, bambaşka yerlerde, bambaşka insanlar arasında dolaştıran otuz bir hikâyeden oluşuyor. Neler yok ki bu hikâyeler arasında: Aziz Nesin'in, yüzünüze kocaman bir gülümseme yerleştirecek, Mu Ni'si, Halit Ziya Uşaklıgil'in, bu gülümsemeyi acıyla karışık bir tebessüme dönüştürecek, Ferhunde Kalfa'sı, Sabahattin Âli'nin, boğazınıza bir yumruk gibi oturacak, Ayran'ı, Ahmet Naim'in tüyler
Birçok yönlerden değerlendirmelere açık olan Mehmet Seyda; öyküden, romandan şiire, ço-cuk edebiyatından biyografiye, deneme ve eleştiri-den radyo oyunlarına kadar edebiyatın değişik tür-lerinde eser vermiş üretken bir yazardır. Bunun ötesinde, değişik yönleriyle çeşitli akademik çalış-malara, anma toplantılarına, roman yarışmalarına konu olmakla ve eserlerinin yeniden yayımlanma-sıyla güncelliğini korumaktadır. Bu kitap, onun 1958-1985 yılları arasında dönemin önemli birçok dergisinde yayımladığı yazıları
"Küçük hikâye türünün Türkçede çok azaldığı bugünlerde Seyda'nın hikâyeleri okuyucular için ilgi çekici bir olay sanırım. Bu hikâyeler onun sanatının anlaşılmasına yardımcı olduğuna göre daha da önem kazanıyor." -Doğan Hızlan "Günümüz genç öncülerinin anlatım darlığı, hikâyeyi kısırlaştırıcı zorlamaları karşısında, Meh­met Seyda'da, hikâyenin her çeşidini, çevreye, kişilere göre değiştirerek ustaca kullanma yetene­ğinin geliştiği açıkça görülüyor. ?Evimin Erkeği' hikâyesi, tek başına da olsa, sanatçı titizl
"Anlatımında yer yer alaycı bir bakış açısı sezilen öykülerinde en çok Zonguldak ve çevresiyle kömür havzasındaki olayları, kent ve kent insanının kendisiyle ve çevresiyle olan ilişkilerini işliyordu. Öykücülüğümüzde dış gözlemle anlatılmış en güzel tip öykülerine Mehmet Seyda'da rastlayabiliriz. Asıl başarılı öyküleri de sanırım tiplerin anlatıldığı bu öykülerdir." -Adnan Özyalçıner "'Zonguldak Hikâyeleri' aşağı yukarı yirmi yıl önce yazılmış hikâyelerin yeniden ve yazarın şimdiki ustalığıyla gözden geçiri
Tükendi
Mehmet Seydanın May Edebiyat Ödülünü kazandığı İhtiyar Gençlik romanı üzerine pek çok yazılar yazılmıştır. Gazeteci ve Eleştirmen, Doğan Hızlan da bunlardan biridir, yazarın derin gözlem gücünü özelikle belirtmiştir. İhtiyar Gençlik, ergenlik çağındaki bir karakter üzerinden anlatılmıştır. Mehmet Seyda üslubunun akıcılığı sayesinde, âdeta okuyucusunu alır götürür ve Anadolu insanının sıcacık yüreğine misafir eder. Aslında misafir olduğumuz atmosferin hem kendi evimiz hem de bizim aile yaşantımız olduğunu fa
Tükendi
Yazar bir yazısında şöyle der: "Yalan insanoğlunun katı gerçeklerden kaçtığı ve sığındığı bir sığınaktır." Mehmet Seyda'nın karakterleri maskeli dolaşmaz. Bundan olsa gerek, romanın kahramanları en az kendimiz kadar yakındır bize. İstanbul' da Madam Mari'nin pansiyonunda Feride' yle birlikte bir hayatı paylaşan Ali Muhsin ve arayışlarını konu alan romanın kahramanlarının hayatını okurken aslında kendi gerçeklerimizle yüzleşiriz. Yazar insanın tenine yazar yazılarını. Elbisesiz insanları, doğallığın kıyafeti
Küçük Osman yine Fahim ağabeyi ve mahallenin çocukları ile birlikte büyük babasının dizinin dibine oturmuş, onun o tadına doyulmaz masallarını dinliyor. Büyük babada masal biter mi hiç! Çocukları pür dikkat dinlemeye hazır görünce başlıyor anlatmaya. Anlatırken ağzından sanki bal damlıyor. Efelerin efesi korkusuz Yörük Ali Efe bir avuç çocuktan neden korkmuştur? Harcandıkça çoğalan şey nedir? Kendini beğenmiş hükümdar dik başlı kayaların yankısıyla baş edebilecek midir?
Mehmet Seyda'nın 1937-1943 yılları arasında Zonguldak Ereğlisi'nde Kömür İşletmeleri'nde memurluk yaparken dönemin siyasi gelişmelerini gündelik hayattaki gözlemleriyle harmanlayarak kaleme aldığı Yanartaş ?diğer pek çok eserden farklı olarak orijinal belgeler, yaşanmışlıklar ve yazarın kendi kurgusunu bir araya getirir. Bu nedenle elinizdeki eser dönemin gerçekliğini okura büyük ölçüde hissettirmektedir. Yanı sıra Türkiye emek tarihi açısından bir başvuru kaynağı sayılabilecek olan eserde, zor koşullarda i
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 10 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1