Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 32 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Gerçekten de, dilimizin özleştirilmesine karşı çıkan kişilerin görüşlerini ayrıntılarıyla inceleyip dilbilimsel verilerle, tarihsel ve güncel olgularla karşılaştırdıktan sonra, genel bir yargıya varmak gerekirse, söyleyebileceğimiz ilk şey, bunların dilbilimsel verileri hiç mi hiç önemsemedikleri, önemsemek şöyle dursun, neredeyse yok saydıkları, böylece tutarlı sonuçlara götürecek yolları önceden kapattıklarıdır. Tahsin Yücel´in, Dil Devrimi adıyla ilk kez yayınlandığı 1968 yılından bu yana büyük ilgi top
Tükendi
Tüm bu öykülerde anlatılmaya çalışılan insanların ve olayların bizim ülkemizin insanlarına ve bizim ülkemizde yaşanan olaylara hiç mi hiç benzememelerini benim kusurum olarak değerlendirirseniz, yüzde yüz yanılırsınız. Bunca yıllık gözlemlerime dayanarak söylüyorum: Hayristan Cumhuriyeti´nin yöneticileri de, yazarları da, sokaktaki insanları da, kadınları ve çocukları da benzemez bizimkilere, hiç ama hiç benzemez. Golyan Devrimi dünya haritasında yerini bir türlü bulamadığımız bir ülkede, Hayristan Cumhuri
Tükendi
Tahsin Yücel, Yalan, Peygamberin Son Beş Günü gibi yazınsal yapıtlarıyla olduğu kadar deneme ve eleştirileriyle de tanınan çok yönlü bir yazın adamı. Yazdığı deneme ve eleştiriler, Türkiye’de olduğu kadar dünyada da geniş yankılar uyandırdı, edebiyat eğitimcileriyle öğrencilerin başvuru kaynaklarından biri oldu. Yeni basımını sunduğumuz Yazın, Gene Yazın, ilk bakışta birbirinden bağımsız yirmi denemeden oluşan bir derleme gibi görünse de, bunlar bütüncül bir yapıtın bölümleridir. Her biri yazın olgusunun be
Tükendi
Edebiyatımızın ustası Tahsin Yücel, eleştiri ve deneme yazılarıyla, düşün dünyamızı zenginleştirmiş, pek çok tartışmaya önayak olmuştur. Söylemlerin İçinden, göstergebilimin dünya çapında saygınlık elde etmiş bu yaratıcı yazarının en önemli yapıtlarından biridir. Yücel, Sedat Simavi Edebiyat Ödülüne değer görülen bu kitabında güncel söylemlerin çözümlenmesine girişir. Futbol, Mutfak Yazını, Magazin... Çağdaş yaşamın bu üç popüler alanı nasıl bir dil yaratmıştır? Bir futbol yazısını okurken aslında ne okuruz
Tükendi
İlk kez 1989 yılında yayımlanan Aykırı Öyküler, Tahsin Yücelin öykücülüğünde yeni bir aşamaya işaret ediyordu: yazarın başından beri peşine düştüğü yabancılaşma olgusu, kişinin birtakım tutkuların elinde kendi kimliğini ve iç istemlerini kaybetmesi ve bu deliliğin bütün bir çevre tarafından insafsızca körüklenmesi... Yalan, Peygamberin Son Beş Günü, Gökdelen gibi ironi başyapıtlarının habercisi metinlerden oluşuyor, Aykırı Öyküler... Tahsin Yücelin Aykırı Öyküler adlı hikâye kitabında o çok sevdiğim Gogol
Tükendi
Tahsin Yücel, 1954'de, Alphonse Daudet'nin Tarasconlu Tartarin'iyle başlayan çevirilerini kendi yapıtlarının yanı sıra hep sürdürmüş, 2008'de yayımlanan son çevirisi Robert Desnos'nun Hayır, Aşk Ölmedi'ye gelinceye dek yüze yakın eseri Türkçeye kazandırmıştır. İnsan Yazdığı Şeydir'de Tahsin Yücel'in, aralarında Balzac, Flaubert, Camus ve Barthes'ın da bulunduğu yirmi altı yazarın otuz altı çeviri yapıtı için yazdığı sunuşlar ile kendi kitaplarının bir bölümüne yazdığı toplam elli beş sunuş bir araya getiri
Tükendi
Her biri kendi takımının Hagisi gibi görür kendini; sağın içinde, patronun çıkarı gerektirdikçe, örneğin laiklikten dinciliğe, açılmadan tesettüre geçmeleri patronun bir koltuktan kalkıp başka bir koltuğa oturması kadar çabuk, kabak çiçeğinin kabağa dönüşmesi kadar doğaldır. En değişmez özellikleriyse, her an her konunun uzmanı kesilivermeleri, daha kendi anadillerini bile doğru dürüst kullanamazken, cumhurbaşkanından hukuk bilginine, romancıdan tarihçiye, bu ülkede aydın, bilgin, düşünür diye bilinen kim v
Pop-aşk´tan göçbildiğimiz´e, para´dan politikacı´ya, utanç´tan yeni değerler´e, kültür, dil, yazın.... konularına dek geniş bir yelpazede, yaşadığımız bu çağda coğrafyamızda olan-bitenler... "Ölçünün durduğu yerde her şey her şeye dönüşebilir" diyen Tahsin Yücel´in, yazın adamı kimliğini hiç unutmadan kaleme aldığı, güncelliği de aşan sıkı köşe yazıları... Ölçüsüz bir çağ için gerekli "Alıntılar".
Tükendi
Kimileri ilk olmayı sever. Tahsin Yücel´se, en güzel kitaplarından biri olan Vatandaş´ı Dostoyevski´nin Yeraltından Notlar´ı, Camus´nün Düşüş´ü, Sait Faik´in Haritada Bir Nokta´sı gibi yapıtların yönünde bir anlatı olarak niteliyor. Ona göre, bu yapıtların en belirgin özelliği, aynı zamanda hem bir öykü, hem de dünya ve insan üstüne bir söylem olmalarıdır. Belki de bu yüzden, Vatandaş´ın oluşumu kırk yılı aşkın bir süreye yayılmış; 1954´te, kısacık bir öykü olarak doğmuş; 1964´te, bir başka dille (Fransız
Tükendi
Ben ve Öteki´nin ilk öykülerini yazmaya giriştiğimde, üç öykü kitabı, bir de roman yayımlamıştım; ama, nice yıldır, benim için gerçek yazarlık serüveninin bu kitapla başladığını düşünürüm. Onu öncekilerden ayıran özellikler, örneğin: öykülerin değişmez anlatıcısını bütünleyen değişmez gözlemci, gözlemciyi yönlendiren bireysel açılmalar, nerdeyse kesintisiz bir sorgulama biçiminde gelişen anlatım ve kurgu, önceden kararlaştırılmış öğeler değildi; bunlar, şöyle bir sezinlenmiş çocukluk evrenini, yani ötegeç
Tükendi
Yazın ve Yaşam´daki denemeler, edebiyat alanında olup bitenleri izleyerek tartışmalara katılan, söz alan bir büyük yazarın, Tahsin Yücel´in bir özelliğini ortaya koyuyor: Yücel, yaptığı önemli tespitleri, övgüsünü, yergisini açıkça söylüyor. Bu nedenle bu denemeler yayınlandığı yıllarda çok ses getirdi. Kemal Tahir´den Ataç´a, Michel Butor, Robbe-Grillet´den modernlik sonrası Avrupa edebiyatına uzanan bu yazılar, Yücel´in ele aldığı konulara yaklaşımının evrenselliği nedeniyle hep gündemde. Şimdi, değişik
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 32 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2