Çıra gibi yanıyor, ateş gibi sıçrıyordu savaş. Kıvılcım ateş topuna dönmüştü. Fitne tohumlarını
veriyordu yavaş yavaş, biraz su dökmek lazımdı sadece üzerine. Birileri tarlayı sürüyordu.
Tohumlar hazır, su bol, toprak alabildiğince çoktu. Plan belliydi. Böl, parçala, yut meyveleri.
Meyvenin adı fitne...
Kıvılcım bir gün gelip bizim beldedeki samanlığa da çarpacaktı. Sonra her yer kül rengi olacaktı.
İki kere iki dört eder misali... Bilemezdik fitne tohumlarının bu kadar yeşereceğini. Bahçıvan
biçemezdi bu k
Toplam 1 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.