Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 12 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Cihanşümul bir devlet kurdu Osmanoğulları. Bu devletin, ilk 215 yılına dair temel kaynaklarımız 15 yüzyıl Osmanlı kronikleridir. Osmanlı imparatorluk tarihinin idari, siyasi, askerî, mali, hukuki, sosyal vesair konularına dair ilk bilgiler, âdeta ‘ilk iki asrın yaşayan hafızası' olan bu eserlerde saklıdır. Tarihçi, edebiyatçı veya tarih meraklısı birinin ilk müracaat edeceği tarih malzemesi bu kaynaklardır. Ne var ki, kroniklerde bazı tarihî olayların anlatımında gerçek ile gerçek dışı, tarih ile efsane tam
Tükendi
Necdet Öztürk, Osmanlı tarihçisidir. Çocukluk ve gençlik çağlarında köy kültürünü yaşayan biridir. Zaman Değirmeni, yazarın ilk roman denemesidir. Eser, son altmış beş yılda, binlerce köydeki ekonomik ve sosyokültürel değişimin hikâyesidir aslında bir köy örneklemesiyle. Göç, Toprak, Otlak, Köyde Yaşamak, Üç Kafadar Emmioğlu, Zaman Çarkı bölümlerinden oluşan eserde, yeni doğumlarla nüfusu sürekli artan bir ailenin, bir ilin bir köyünden komşu bir ilin bir köyüne zorunlu göçü ve sonrası hikâye edilir. Yaz
KURULUŞ DEVRİ'NİN SALTANAT GÜNEŞLERİ Osman: Uç beği atası Ertuğrul'dan devraldığı aşireti beğliğe yükseltir. Beğliğin temel harcına adalet, insaf ve engin hoşgörü katar. En büyük hedefi Bursa'ya kavuşur. Orhan: Gazi atası Osman'dan devraldığı mütevazı beğliği devlete yükseltmek için çok çalışır. Rüyalarını süsleyen ve gerçekleştirmek istediği esas gayesi, Rumeli'ye geçmektir. Şehzadesi Gazi Süleyman Paşa Rumeli'ye geçer ve kahramanlık destanı yazar. Birinci Murad: Tuna Nehri'nin karşı yakasına geçmek en b
Osmanlı tarihi kaynaklarına (arşiv ve kütüphane malzemesi) dayalı yayınların sayısında artış olduğu tartışma götürmez; ancak her yayının bilimsel değerinin tartışmasız olduğu söylenemez. Amacın doğru olarak ortaya konulmadığı, ilmî usul hatalarının bolca görüldüğü yayınlar (makale, kitap) hiç de az değildir Bilimsel standartları düşük seviyede eserlerin ortaya çıkmasının en temel nedenlerinden biri, tenkidî (eleştirel) düşünceye yeterince yer verilmemesidir. Bütün ilimler, özellikle "tarih ilmi" tenkitsiz d
Tükendi
Sözcükler dahi canlı varlıklardır Asla gelişigüzel kullanılmamalıdır. Bin yıllık İslam kültüründen günümüz Türkçesine yadigâr kalan çok sayıda sözcük vardır. Bu tür sözcükleri kullanırken Arapça veya Farsça olduklarını hiç düşünmeyiz. Çünkü onlar, telaffuz şekilleri ve kazandıkları yeni anlamlarla Türk dilinin öz varlıkları olmuşlardır. Her birinin bambaşka bir tadı ve lezzeti vardır Türkçede; bu esere ad olarak seçilen Tuhaf ve Garip sözcükleri gibi. Eserde, ?Tarihte tenkit fikri ve önemi", ?Orijinal bil
Tükendi
Bir cihan imparatorluğunun kurucusu Osmanlı. Tarih sahnesinde ilk göründüklerinde yıl 1285. Beylik, devlet ve imparatorluk tecrübelerini yaşayan Osmanlı üç kıtaya hükmetti. Bu ulu çınarın ömrü sona erdiğinde yıl 1922 olmuştu. Tam 637 yıl dünya siyaset sahnesinde kalmayı başardı Osmanlı. Siyasî varlığı sona erdi ama geriye ilim, kültür ve sanat hayatına dair pek çok eser bıraktı. Osmanlı tarih yapmakla kalmadı aynı zamanda kendi tarihini de yazdı. Tarihçi, edebiyatçı, şair, siyaset ve devlet adamı, hattat
14.-15. Asır Osmanlı Kültür Tarihi adlı bu eserin kaynak malzemesi, 15. yüzyıl Osmanlı tarihi kaynaklarıdır. İki ana bölümden (I- Osmanlı Devlet Düzeni; II- Osmanlı Sosyal Hayatı) meydana gelen eserde çok çeşitli ve birbirinden ilginç konular ele alınmıştır. Eserde, devlet ve siyaset adamlığını en yüksek derecede temsil eden ilk sekiz gazi padişahın, adalet, insaf, hoşgörü, istimâlet ilkelerini temel alan bir anlayışla, ideal bir devlet ve toplum düzeni (nizâm-ı 'âlem) kurmak için büyük çaba harcadıkları
Edirneli Oruç Beğ, Sultan II. Bayezid devri (1481-1512) tarih yazarlarındandır. Oruç Beğ, eski Osmanlı başkenti Edirne'de, olayları bir bir kaydeden titiz ve çalışkan bir tarihçi görünümü veriyor. Oruç Beğ, eserini yazarken daha önce yazılmış bazı Osmanlı tarih kaynaklarını kullandı; ancak bu kaynaklardan edindiği bilgilere ravilerle görgü şahitlerinin söylediklerini ve kendi gözlemlerini de ustaca ekleme becerisini gösterdi. Oruç Beğ; bilhassa Edirne ve çevresinde meydana gelen olayları, Rumeli'ye düzenl
Tükendi
Enverî, Fatih Sultan Mehmed devri (1451-1481) şair ve tarihçilerindendir. Veziriazam Mahmud Paşaya sunmak üzere yazdığı Düstûrnâme adlı eserinin 19, 20, 21 ve 22. kitaplarını Osmanlı Tarihine ayırmıştır. 842 beyitten ibaret olan bu bölümde, Osmanlıların ilk dönemleri hakkında orijinal bazı kayıtlar yer almaktadır. Enverî, Osman Gazinin dedesinin Süleyman Şah değil de Gündüz Alp olduğunu açık biçimde yazan ilk tarihçidir. Yazarın, Osmanlıların Rumeli yakasına geçişleri ile Gelibolu ve Bolayırı fetihlerine d
Tükendi
Osman Gazi, Orhan Gazi, Murad Hüdavendigâr, Yıldırım Bayezid, Çelebi Mehmed, Murad Gazi, Fatih Sultan Mehmed, II. Bayezid Beyliğin ve hanedanın kurucusu Osman Gaziden itibaren Osmanlı Devletini gücünün doruğunda olduğu 16. yüzyıla hazırlayan ilk sekiz padişah Hepsi de imparatorluğun gücünün tescil edildiği savaşlarda bizzat bulunmuş gazi kurucular Adalet, insaf ve hoşgörünün sembolü olan bu padişahlar, devlete adını veren kurucu lider Osman Gaziden başlayarak, beylikten imparatorluğa yükselişte ve ahenkl
Tükendi
Osmanlı tarih yazıcılığının en iyi örneklerinden biri Prof. Dr. Necdet Öztürk'ün sadeleştirdiği, Cihânnümâ olarak bilinen bu eser, Mevlana Mehmed Neşrî tarafından yazılmış ve İkinci Bayezid'a sunulmuştur. Sultan İkinci Bayezid devri (1481-1512) tarihçilerinden Neşrî, eserinin başında, kısa bir girişten sonra, Oğuzlar, Türkiye Selçukluları ve Karamanoğulları ile ilgili özet bilgiler verir. Ardından 1288 yılı olaylarıyla başlattığı Osmanoğulları'nın siyasi tarihini, Kara Boğdan Gazası (Ağustos 1485) ile bit
Tükendi
Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra gerek bu coğrafyada ortaya çıkan yeni duruma gerekse dünyanın geçirdiği ideolojik bunalıma hazırlıklı olduğumuz söylenemezdi. Bu dağılmanın neticesine beş bağımsız Türk Cumhuriyeti ile din, dil, kültür ve tarih gibi paylaştığımız ortak değerler bizi çok ayrıcalıklı bir hale getiriyordu. En önemlisi de geleceğe yönelik ülkü birlikteliğimizin olması zaruriydi. Çünkü, uzun yıllardır dünya siyasetinde etkin rol oynayamayan Türklere yeni bir şans doğmuştu. Bu şans iyi değerlen
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 12 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1