Yahya Kemal, 1903 yılında gittiği ve dokuz yıl kaldığı Paris’te kendini canlı bir kültürel ortamın ve yenilikçi fikirlerin ortasında bulur. Bu dönem, Paris’in kültürel tarihinin en parlak zamanlarından biridir aynı zamanda. Yahya Kemal bu süreçte, Victor Hugo, Théophile Gautier, Théodore de Banville gibi isimlerin şiirini de daha yakından tanımaya başlar. Ancak onu asıl etkileyen Verlaine ve bilhassa Baudelaire olur. Özellikle tarih ve Divan Edebiyatı üzerine yaptığı araştırmalar sonucunda kendi geçmişini v
âh bir rüya nasıl yazılır?
incelen gecelerde yarım gülüm...
elmas tozuyla yazılan bir masalla...
büyülü bahçelerle yürüyen ölüm!
ey saydam yüzlü... yollara düştüm
sana bir hüzün masalı anlatsam
düşerken sana dönüşürdüm
âh kalbimi sıkı tutmasam...
sen yürürken yaya kalan yollar...
geç miydi? ve yollarda aynı aynalar...
sanki erkendi ve o hep kendi gibiydi
senden bahçeler geçtiydi bir zamanlar
o diyâr belki seni de duyar
bilinmez kalbin ne kadar dayanır
senden uzaktayken sen ve her şey
burda olmak artık neye yarar?
Pınar Aka, "Aynalara Yolculuk" adlı bu kitabında bizi masallardaki gibi büyü ve gizem dolu dünyalara götürüyor. Birden, düşlemin sınır tanımaz yolculuğu içinde buluveriyoruz kendimizi.
Öykülerinde, insanın iç dünyasıyla dış dünya arasında kurulan yoğun ilişki, olay örgüsüne hizmet ettiği kadar, psikolojik bir derinliğe ulaşılmasını sağlıyor.
Yeni ama usta bir yazarla karşı karşıyayız. Bize bunu, Türkçenin duru güzelliğiyle akıp giden satırlardaki yolculuk kanıtlanıyor.
"Aynalar..." sizinle!
Toplam 5 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.