Sözün neresinden başlayacağımı, kendimi nasıl ifade edeceğimi bilemememin belirsizliğiyle yoğrulmuş sesle, “Peşimi bırak artık!” dedim. Küçümseyen bir edayla gülümsedi ve üzerine basa basa, “Ya benimsin ya toprağın!” dedi. “Peki! Sana birinden selâm getirmiştim, üzerimde kalmasın!” dedim. İlgisiz tavrını sürdürerek, “Kimdenmiş bakalım?” dedi.
“İlkokul öğretmeninin selâmı var. Peşimi bırakmanı rica ediyor!” dedim. İlgisiz hâli bir anda yoğun bir dikkate dönüştü. Bir an öylece durdu. Bir süre başını yere e
Bu sabah okula yalnız başıma giderken tedirgindim. Ayakkabılarımı ağır ağır giydim. Benimle okula gelen olur mu diye biraz ağırdan aldım. Korkuyordum. Evle okul arasındaki mesafe üç yüz metre civarındaydı. Şüpheler beynimi yangın yerine çevirdi. "Ya beni kaçırırlarsa! Ya kaçırıp dilenci yaparlarsa! Ya kaçırıp öldürürlerse!" gibi korku alevleri beynimin içini yalayıp geçti. Dün akşam izlediğim haberden sonra gecem kâbuslarla boğuşmakla geçti. Dokuz yaşında kaçırılıp öldürülen bir çocuğun haberini izlemiştim.
Öğretmenimiz ‘'saçları uzayanlar kestirsin'' dedi. Babama, saçlarımı kesmek için şehre gitmemiz
gerektiğini söyledim. Fakat işlerinin yoğunluğu sebebiyle gidemeyeceğim izi söyledi. Ben de saçlarımı kestirmesem okula gitmeyeceğimi söyledim. ‘'Madem çok istiyorsun...'' diyerek makası eline aldı. Koyun
kırkar gibi saçlarımı kesti. O kadar kötü kesmişti ki aynaya baktığımda kendimi tanıyamadım. Sokağa
çıktığımda çocuklar çıldırmış gibi saçlarımla alay etti. Utancımdan eve kaçtım. Saatlerce ağladım. İki gün
evd
Toplam 3 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.